insani-oldurme-kodu
İnsanı Öldürme Kodu

İnsanı Öldürme Kodu

29 Ekim 2015
Okuyucu

Gelişmiş ülkeler, özellikle Amerika, yapay zeka (AI – Artificial Intelligence) tartışmalarını oldukça alevlendirdiler. Gelinen noktada endüstrinin kullandığı bilgisayarlar için “insanı öldürme kodunun” yazılıp yazılmaması tartışıyorlar.

Yakın bir zamanda Tesla’dan Elon Mask, Google’dan (DeepMind CEO’su) Demis Hassabis, Apple’da Steve Wosniak, ünlü fizikçi Profesör Stephen Hawking, düşünür-dilbilimci Noam Chomsky, dahil birçok küresel elit yapay zekaya sahip silahların (AI-silahlar) yazılımında insanı öldürme kodunun yazılmış olmasının “insanlığın sonu” olacağını vurguladılar. Buna karşı sosyal medyada bir kampanya başlattılar.

Konu daha çok Buenos Aires – Arjantin’de yapılan silah konferansında tartışıldı. Barutun ve nükleer silahların keşfi konularından sonra bu konunun silahta Üçüncü Devrim’i başlattığını ifade ettiler. Konu ile ilgili olarak Skype’ı bulan Jaan Tallinn, “Herhangi bir büyük askeri güç yapay zeka silah sistemlerini geliştirir ve öne geçerse, küresel bir silahlanma yarışı neredeyse kaçınılmaz olacaktır ve bu teknolojik yörünge, son nokta olan yarının otonom silahlarının kalaşnikofları…” demektedir. Noam Chomsky’nin açıklaması ise şöyle: “Pahalı veya zor elde edilen türden hammadde gerektiren nükleer silahların aksine, bu yüzden yapay zekalı silahlarla seri üretim için tüm önemli askeri güçler için her yerde ve ucuz hale gelecektir.”

Düşünsenize, robot askerler cephedeler ve karşılarında insan var. Tıpkı “Terminator” filmi gibi (Fotoğrafta Terminator-2’den bir görüntü var). Bu ezilmişlikle, daha işin başındayken, “O halde insanı koruyalım,” demeyi kendine vazife görenler ortaya çıkıyorlar. Ama iş çok ilerilere gitti, bir kısım silah endüstrisi sahibi ve fikir babası; robot toplar, roket sistemleri, silah taşıyan insansız hava araçları (İHA) vs yapay zekayı kullanacak ve insanın savaşı istememesi, yani “caydırıcılığın” tesis edilmesi sağlanacak.

Savaş çıkmasın diye insanı makine caydıracak! Ya savaşı insanı öldürmek için kendi inisiyatifleriyle başka şekillerde tasarlarlarsa? Bu noktada düşündürücü olan fikre göre, “İnsanı zorlamak için kendi kararlarını verebilen makinelere mi kalacağız?” Bu endişe çoğu küresel eliti düşündürmeye devam ediyor.

Mesele çok üst seviyedeki yerlerden başlamıştı, “silah ve öldürmek” anlamına göre geliştirmiş savaş sahnelerinden. Bu elbette etkileyici bir yer idi ama konu insanı öldürme noktasına gelindiğinde bir kod yazma işine indirgeniyor ise masum bir konu üzerinden de bunun gerekli olabileceği daha yeni fark edildi. İşte çelişki burada meydana geldi.

Daha geçtiğimiz haftalarda ise buna karşı bir atak gördük. Masum bir konu gibi görülen ve geliştirilmesi insanlık için yararlı olacak şeklinde anlatılan sürücüsüz otomobil sektöründe konu döndü dolaştı yine aynı yere geldi. Eğer bazı senaryolarda araç, yolda birilerine çarpmak zorunda kalacaksa, kazadan kaçarken karar verecek ve “Nereye dönersem en az insanı öldürürüm,” diyecek. Öyleyse burada da insanın öldürülmesi kodu tanımlanmış olmalı, değil mi?

Araç Seçim Yapacak

Ama işin ilginci bu tartışmanın sektörlere liderlik edenler arasında kıyasıya sürmesiydi. Çünkü Google yeni bir araç tasarlamak istiyor. Vizyonlarında şu var: Örneğin New York caddelerinde fiyatı nispeten ucuz, park yeri sorunu olmayan, çevreyi kirletmeyen, elektrik motorlu, bütün kurallara uyarak emniyetle ulaşımı düzene sokan tipteki Google-Car ile insanlığa yararlı bir yatırım yapılması. Fakat otomobil piyasasında da böyle bir sorunun cevaplanması gerektiğini düşünmemiş olmalı ki, aynı kişiler silah piyasasına ahlaki vaazlar vermişti.

Sonuçta ister barışçı bir sektörde olun isterseniz adı savaş olanda, insanın ölümünü makinenin hafızasına tanımlamakla ilgili önemli bir karar bugün çok az insanın eline bırakılmış haldedir. Bu insanlar devlet başkanları, bürokratlar, Birleşmiş Milletler temsilcileri vs değildir.

Türkiye bu konularda nerelerde, siz düşünün!.. Eğer bugün pek çok alanda devrimler olanca hızda yapılıyor da bizler bunları konu dahi edemiyorsak, işin sadece sosyal medya boyutunda kalıyorsak, “Bu vurdumduymazlık niye?” diye sormamız gerekmez mi?

İnovasyon 'ın son yazıları

228 views

 Sonsuz Şiddet Dönemi ve Doğal Endişe

Yapay zekâ konusunun doğurduğu belirsizliği size, dahi makineler, derin karmaşa, sonsuz şiddet ve doğal endişe şeklindeki kavramlarla betimleyeceğim. Yaşam tarzımız hızla değişirken bireyler olarak alınan kararlarda herhangi bir etkimiz olmuyor. Daha çok kullanıcı oluyoruz, sayıdan ibaretiz, yani birer veriyiz. Yaratılan medeniyette her birimizin bir anlamı var.
2.1K views

Sosyal Medya Dilemması

Günümüzde derin bir biçimde sosyal medya dilemması veya gelişim paradoksu yaşanıyor! Dördüncü Sanayi Devrimi’nin etkileri her alanda değişimi tetikliyor. Teknolojinin ürünü medya platformları sosyal yaşamın ötesinde, hukuk, ekonomi, politika, uluslararası ilişkiler, güvenlik (ki içinde terörizm de var), sağlık ve eğitim gibi pek çok değişimin yerli yerine oturmasını baskılıyor. ABD’de yaşanan son 6 Ocak Senato Binası baskınını büyüteç altına alıp, konu hakkında tartışmak istiyorum. Ayrıca yazıda hukuki ihtiyaçlar açısından bazı temas ettiğim noktalar da olacaktır.
2.9K views

5G Teknolojisi ve ABD-Çin Rekabeti

Son birkaç yıldır en fazla duyduğumuz konulardan birisi 5G teknolojisi oldu. ABD ile Çin arasında büyük bir savaşa dönen teknolojide somut konu 5G’dir. Çin, 5G teknolojisini üretti. ABD henüz 3G’de kaldı. ABD bu alanda adım atana dek Çin’in teknolojiyi yaygınlaştırmasını yavaşlatmak veya durdurmak için önlemler almaya çalışmaktadır. Bu konu teknoloji kadar, istihbarat, ekonomi, altyapı, iletişim konusudur. Nedir 5G teknolojisinin farkı? ABD neden bu denli saldırgan davranıyor?
1.3K views

Netizenlerin Beyni Büyük mü?

Ağ tabanlı yaşam kalıplarının daha belirgin olacağı bir dönem girmiş bulunmaktayız. Yeni dönemin en önemli konularından birisi de kentlerin nadide noktalarında yaşayan ve değişik yaratıcılık kabiliyetine sahip genç beyinlerden azami istifade etmenin yollarını bulabilmektir. Silikon Vadisi örneğinden yola çıkarak birçok gelişmiş ülke kendi yaşama normlarına göre yeni bir sosyal yaşam dokusu oluşturmayı hedefliyorlar.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme