analiz-turkiye-abdyi-karara-nasil-zorladi
Analiz: Türkiye ABD’yi Karara Nasıl Zorladı?

Analiz: Türkiye ABD’yi Karara Nasıl Zorladı?

20 Aralık 2018
Okuyucu

Dün dünya basını ve diplomasi dünyası ABD’nin açıkladığı Suriye’den çekilme kararıyla sarsıldı. Acaba Türkiye’nin bu kararın alınmasındaki rolü neydi? Jeopolitik ve güç dengeleri bağlamında buraya kadar olup bitenin analizini yaparak buradan çıkarılacak dersleri işaret edelim.

Büyüklüğün matematiksel karşılığı vardır. Güç mücadelesi içindeki milletler rakamların kendisi yanı sıra etkisini artırarak işlem yaparlar. Katma değeri yüksek hamlelerin üretilmesi sağlanarak hareket ederler. ABD’nin büyüklüğü bellidir. En azından neyi söylemek mümkün, “Suriye’den çekilme kararını ABD aldı,” diyoruz değil mi? Demek ki ABD burada başat aktör ve onun kararını bekliyoruz. Bu durumda büyük olan ABD’nin bu kararı almasını yaratan şartların değerlendirilmesinde Türkiye’nin etkisini dikkate almamız gerekiyor. Yani olaya, daha küçük güç olan Türkiye hangi hamleleri üretti ki büyük güç olan ABD’nin kararlarını zorladı, şeklinde bakıyoruz.

Bu etki neyi işaret eder? Burada fiili olarak katma değeri yüksek iki hamle görülmektedir. Neler bunlar?

  1. Askeri ve politik hamlelerden oluşuyor. Sıralayalım: a) Kuzey Suriye topraklarına girilmiştir, b) güvenlik güçlerinin sahada güçlü olduğunu göstermiştir, c) diplomatik bakımdan Rusya ve İran ile işbirliğine gidilmiştir, d) dolaylı da olsa Esad’ın kabul edebileceği durum yaratılmıştır, e) Avrupa devreye konmuştur, f) Almanya ve Fransa’nın desteği alınmıştır, g) ÖSO gibi bir muhalif güç devrede tutulmuştur, h) BM şemsiyesi altındaki Cenevre sürecine katkı sağlar manada Astana süreciyle inisiyatif alınmıştır.
  2. Liderlik ve kararlılık. Nedir bunlar? a) Türkiye Cumhuriyeti liderinin meseleyi bir varlık-yokluk (ölüm-kalım da denebilir) anlayışı ile ülkede yaşayan çok büyük bir nüfusu bu konuda seferber edebilecek hale getirmesidir (güçlü kamuoyu yaratma). b) Bu potansiyeli dış politikada ve diplomaside her fırsatta kararlı bir şekilde muhataplara yansıtabilmiştir (aktif diplomasi).

Ben bu analizde dolaylı etki yaratan bir husus da hatırlatmak isterim. Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda hunharca katledilen ve asıl müsebbibi belli olan Gazeteci Cemal Kaşıkçı olayını konuştuğumuzda bu değerlendirmeler yapılmıştı; “ABD, merhum Kaşıkçı’dan dolayı sıkıştı, kendisinin deşifre olacağı tehlikesi ortaya çıktı, bunu bir biçimde halletmesi gerekecektir,” diye. Bu konu da yukarıdaki katma değerli etkilerde iyi devreye konmuş bir hamle unsurudur, dikkate alınmalıdır diye düşünüyorum.

Bu kararlılık inşa edilmek istenen bir jeostratejik yapıyı riske sokar mahiyet taşımıştır ki ABD bu etkiyi görmezden gelememiştir. Türkiye’nin bu iki katma değeri yüksek olan güç gösterisi ile ABD kendi güç hesaplamasını değerlendirmiş ve bir karar vermiştir. Elbette ayrıntıda güç mukayesesine göre bölgedeki tüm fiili/reel denge unsurları ile birlikte yeni baştan masaya oturulacak ve detaylı çalışmalar sürdürülecektir.

Buraya kadarki süreçlerde ABD’nin neyi yapabildiğini gördük? Bunlara bakalım:

  1. Stratejik plan yaparak herkesten önce belli bir amaca yönelebiliyor.
  2. Ön hazırlıkla şartları oluşturabiliyor.
  3. Politika inşasında terörü manivela olarak kullanabiliyor.
  4. Sahada vekiller ve silahlı şirket unsurlarını devrede tutabiliyor.
  5. Çok para dağıtıyor, doların gücünü sahaya yansıtıyor.
  6. Zamana oynamak suretiyle politik zemini yönetebiliyor, katlanabilme gücüne sahip.
  7. Propaganda ve kamuoyu oluşturmada her türlü Bilgi Harbi tekniğini kullanabiliyor.
  8. “Eğit-donat” ve “yapay ulus inşası” konularında pratik çözümlemeleri var.
  9. Çevre ülke liderlerinin zayıflıklarını kullanarak onları kendi amacına odaklayabiliyor.
  10. Sahip olduğu çoklu güç unsurlarıyla ve bunun devamındaki yaptırım politikalarıyla süreçleri yönetebiliyor.

İşte Türkiye’nin yaptığı şudur: ABD bütün bu yukarıda sıralanan hususları yapabiliyorken, Türkiye katma değerli gücünü kullanarak, başat aktörün kararını etkileyebilme başarısını gösterebilmiştir. Dolayısıyla hangi konuda ve ne derecede bir başarı elde edilmiştir, bunu iyi anlamak gerekmektedir.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

abdnin-suriyeden-asker-cekme-kararinin-anlami
ÖNCEKİ YAZI

ABD’nin Suriye’den Asker Çekme Kararının Anlamı

cozum-insanlik-ve-turkiye-ile-anlasmak
DİĞER YAZI

Çözüm İnsanlık ve Türkiye ile Anlaşmak

Politika 'ın son yazıları

11 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
33 views

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

Ortadoğu'da, ABD'nin "kontrol bende" dediği bir ortamda, İsrail'in şımarıklıkları ve İran'ın anlamsız çabaları sürerken, Filistin konusunda nasıl ilerleme sağlanabilir? Bu dramatik konuyu aktörleri belirterek gözden geçirelim.
37 views

Stratejik Algı Yönetimi

Strateji ile algı yönetimi bahislerini, canlı örnek olduğu nedenle, Ortadoğu, ABD ve İsrail ile açıklayacağım. Buradaki amacım yaşamda ve çıkarları elde etmede dilin ve yaratılan algının kullanılmasının ne kadar etkili olduğunu göstermektir. Evet, temel olarak bu bir iletişim konusu olsa da görüldüğü üzere, ülkelerin mücadeleleri ve savaşların nedeni dahi olabilmektedir.
71 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
114 views

İsrail, İran ve Gazze

Genel bir değerlendirme yapalım, çünkü İsrail, 7 Ekim saldırısından 6 ay geçti ve "bugün Gazze'de üçüncü aşamaya geçtik" dedi. Bu ne demektir, bölgede başka ne gibi gelişebilir olabilir, hepsini inceleyelim.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme