Adaletle İlgili Eylem Planı

12 Aralık 2015
Okuyucu

Yakından bakıldığında Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin yargı olduğu görülmektedir. Bu sorun başkasından bir şey beklenmeden çözülebilecek nitelikteyken neden raflarda bekletilmektedir? Örneğin çözüm bekleyen doğalgaz sorunu için başka ülkelerle anlaşma ihtiyacı duyulur. Hukuk gibi bir konuda sizce eksik ve yapılmayan ne olabilir? Politika, organizasyon, irade, kararlılık, bilgi, tecrübe ve çalışma isteği gibi tamamen kendimize bağlı işler değil midir? Acaba ülkede hukuk sistemi üzerinden geçinenler kendilerini önemsetmek ve kolay gelir elde etmek için mi üstlerine düşeni yapmaktan geri duruyorlar? Bu kısa yazıda soruların tümünü cevaplayamam. Sanırım sadece dikkat çekebilirim.

Adalet mekanizmasının çalışanları dahil herkes mağdur ve herkesin işi başından aşkın! Takip edilen, şüpheli, araştırılan sayısız vatandaş… Konuşmalara bakın; haksızlık, adaletsizlik, namussuzluk, zulüm, düşmanlık, fitne, fesat, kavga, gürültü…

Yargı ile ilgili istatistiklerimiz pek de hoş görülmemektedir. Burada size detaylı bir çok rakam ve eleştiri sunmak niyetinde değilim. Bir cümleyle örneğin; kovuşturulan 100 davadan, tüm süreçler 3 yıl gibi bir sürede bittikten sonra, ancak 7 sonuç kesinleşebilmektedir. Bu durum yargı mekanizmasındaki meşguliyeti ve yargılananların insani hakları yönüyle hayli sorun yaratan türden bir büyük yara görünümündedir. Liderlerin değişik konulardaki konuşmaları esnasında her bir fırsatta Türkiye’nin ileri bir ülke olduğu vurgulanmaktayken, bu tip eksiklikler kabul edilir mahiyette değildir.

Konunun uzmanlarına sorulduğunda yapılması gerekenlerin hepsinin etraflıca bilindiğine dikkat çekmektedirler. Hatta TBMM’ki vekillerin önemli kesimi hukukçudur. Türkiye’de siyasetçilik bir meslek olarak mı yapılıyor?

Ayrıca Avrupa Birliği’nin (AB) konu ile ilgili kritikleri de bulunmakta ve bu kapsamda neler yapılması gerektiği işaret edilmektedir. AB ile ilgili önümüzdeki dönemde açılması kararlaştırılanlar içinde; Yargı ve Temel Haklar (23) ve Adalet, Özgürlük ve Güvenlik (24) fasılları yer almaktadır. Bunu bir tarafa koyalım, adaletini Avrupa’da arayan sayısız vatandaşımız neden kendi ülkelerinde meselelerini çözemiyorlar, elbette bu da bir yoldur ama esasında düşündürücüdür.

O zaman akla şu soru geliyor: Bütün her şey bu kadar açıkken ve vatandaşın adalet gibi en önemli hakkından ve ihtiyacından dolayı bu denli kapsamlı ve derin yaralar açan mağduriyetleri söz konusuyken, Türkiye bu zamana kadar neyi bekledi?

İleri demokrasi ne demek? En kestirme cevap, hukuk devleti olabilmek ve adaletin tüm bireylerde ve kurumlarda tam yerleşmesi demektir. Bu sadece birilerini düzenleme yapması anlamına da gelmiyor. Bu bir anlayış ve muhakeme kültürüdür. Velhasıl şu açıktır ki, demokrasiden bahsetmeden önce kendimize ne kadar adiliz diye sormamız gerekiyor. Bu soru, “Ben yaptım oldu,” veya “Ben adaleti temsil ediyorum, daha ne?” düşüncesi ile açıklanamayacak değerde bir konuyu kapsar. İyi anlaşılmalıdır!

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı eylem planında yer aldığı şekliyle, kısaca yargı ile ilgili yapılacak düzenlemeler şunlar olacak: Yargı mensupları için mesleki etik kuralları belirlenecek. Temyiz mahkemelerin alt mahkemelerinin üzerindeki yetki denetimi sınırlandırılacak. İş mahkemelerinin yapısı ve işleyişi gözden geçirilecek. İstinaf mahkemelerinin hayata geçirilmesi 6 ay içinde sağlanacak. İdeal yargılama süreleri belirlenecek. Yargılama süreleri ile ilgili olarak mahkeme ve dava türlerine göre bu süreler için tedbirler alınacak.

Ben bir vatandaş olarak Sn. Başbakan’a teşekkür ediyorum. “Bu konuyu kısa bir sürede çözeceğiz, siz de takipçisi olun,” dediler. Sorun çok derin ve ben şimdilik bu kadarına da razıyım. Daha pek çok doğrudan adaletsizlik konusu ve adaletsizliğe yol açan hak ve ödevlerle, bireylerle ve kurumsal yapılarla ilgili idari düzenleme ihtiyaçları var ki bunlar öyle üç beş ayda sonuçlandırılacak gibi görülmüyor. Ayrıca Başbakan’ın açıkladığı eylem planına göre AB kapsamı içinde yeterli düzenlemelerin sağlanıp sağlanmadığı konusu da ileriki günlerde belli olacaktır. Ancak en azından bir yerinden başlanıyor. Devamının gelmesi dileğiyle…

Kültür 'ın son yazıları

370 views

Eleştiriler

Sizlere günümüzün iyi algılanması gerektiği bağlamında, özellikle bizi ilgilendiren yönleriyle, sosyal bilimler ve dış politikaya dair bazı eleştirilerimi aktaracağım. Dünya hızla değişiyor, güç dengeleri bildiğimiz biçimden oldukça farklılaştı, eğer bunlara ait kavramlara ve anlayışlara vakıf olamıyorsak, konuşuruz ama aslında başka bir şey anlatırız.
367 views

Devrim

Bize devrimin ne tarafı kaldı? Diyeceksiniz ki hangi devrimin? Açıklayacağım. En başta şöyle sloganik işaret edeyim: Devrimden değil, sapkınlardan ve geç kalmışlıktan kork!
562 views

Generalist

Ülkeler ve dünyamız için iyi bilinmesi gereken bir konuyu işleyeceğim, generalist olmak. Buna karşılık gelen bir sözcük aradım bulamadım, yine de ben genele yetkin diyeceğim. Genele yetkin kimseler kimler, örnekleri neler? Uluslararası İlişkiler, Ekonomi ve Askerlik sahalarında örnekler vereceğim, neden gerekli, bunu açıklayacağım.
512 views

ENTELEKTÜEL SORUNSALI

Temelde insanın doğası, zamanın getirdikleri ve sürekli gelişen küresel zorluklar var. Bunun üzerine her alanda tereddüt uyandıran değişik adımlar ve gerçek bir hedef. Sözü edilen şu, kalkınmak! Eğer artık kalkınmışlar sınıfında olmak istiyorsanız!.. Gerçekten istiyor musunuz? İşe bu emelin ne denli büyük bir mücadeleyi gerektirdiğinin farkında olmakla başlanmalı. İşte tam da bu noktada, düşünsel içerikli bir açıklamam olacak. 
2K views

Sıradan ve Mükemmel

Bu makalede sizlere insan zihni içerisindeki tarif veya algı ile gerçeğe ilişkin olanın farkını açıklayacağım. Ele alacağım temalar sıradancılık, mükemmelcilik ve gerçeklik ötesi hakkındadır. Başta soralım, karşılaştığınız şey gerçek mi, yoksa gerçek ötesi mi?
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme