kultur-ve-turizm
Kültür ve Turizm

Kültür ve Turizm

10 Temmuz 2018
Okuyucu

Öteden beri Kültür ve Turizm konusunda derin bir kısır döngü içindeyiz! İdari yapılanma denir, politikacılar kültürü ve turizmi bir pakete koyarlar, sadece bu son kabinede değil. Düşünün, bir ülke için birbirlerinden çok farklı kapsamları olduğu halde “kültür” ve “turizm” kavramlarını yan yana getiren sebep ne olabilir ki? Turizm bir ülke için nihayetinde bir gelir kapısıdır; adı üstünde hizmet sektörü. “Kültür, bu gelir kapısına ürün hazırlamak,” olarak mı düşünülüyor? Biraz bu konuyu irdeleyelim.

Bir ülke için kültür, “Zaten var!” denecek bir şey değildir herhalde. “Zaten var,” ifadesinin içinde müzeler, kazı yerleri, ören yerleri, sanat dünyası, edebiyat dünyası, mutfak, giyim-kuşam, gelenek, örf, vs. görülebilir. Bu alanlarda hazırlama, koruma, işletme, sunma gibi faaliyetleri yapan bir kurumla ilgileniliyorsa, bu yeterli olacak mı? Sanırım böyle görülüyor. Yanına eklenen turizm ile birlikte kültür, bir ürün hazırlama düşüncesine sahip olunduğunun en büyük göstergesidir. Siz “geleneği” neyle paketlersiniz?

Kültür konusuna şöyle yaklaşalım: Bir topluluk düşünün, hakkında, “Demokrasi kültürüne sahip değil,” deniyor; buradaki kültür size neyi ifade ediyor? Bir topluluk düşünün, hakkında, “Tarım kültürüne sahip değil,” deniyor; peki buradaki kültür size neyi ifade ediyor? Başka bir topluluk düşünün, hakkında, “Yaratıcılık kültürüne sahip değil,” deniyor; buradaki ne oluyor? Hatta, Amerika’daki gibi düşünün, küresel eğlence piyasasına yön verebilen, insanlığın bütün alışkanlıklarını yerinden sarsan, sürükleyen ve bunu yaparken paraya para demeyen bir kültür düşünün, bu kültürle dış politikasını bile desteklediğini düşünün, bu örnekten hareketle kendinizi mukayese edin, ne durumdasınız? “Almanya’nın, Japonya’nın, İngiltere’nin, Fransa’nın, İtalya’nın vb. kültürü var, bizim de var,” dediğimizde, anlatmak istenen, örneğin gastronomi alanları, kaplıcalar veya folklor ekipleri mi? Söyler misiniz, neden bizim dünyayı sarsacak filozoflarımız olmadı da bu saydığımız ülkelerdeki filozofların kitaplarını alıp okuyoruz? Klasiklerden bahsetmiyorum, yeni dönemkileri söyleyin bana.

Daha soracak çok sorum var. Ama şunu kesin biliyorum, kültür turizme ürün hazırlayan bir kapı değildir. Kültür toplumda ve diğer yandan insanlık adına geliştirilmesi gereken çok büyük bir hazinedir, her tür sanatı, felsefeyi, bilim ve teknolojiyi kapsar, geçmişten geleceğedir.

Siz elli yıl önce, internette eğlence dendiğinde ne düşünürdünüz? Siz şimdi akşamları ne seyrediyorsunuz? CD satın aldınız, hangi müzikleri dinliyorsunuz? Oyun konsolundaki yeni oyunları kim hazırlıyor? Hatta onların görsel ve ses efektlerini kimler hazırlıyor? Animasyonlar nasıl geliştiriliyor? En büyük dijital depolar nerede? Siz sanal gerçeklik cihazları ne işe yarıyor, düşündünüz mü? Yeni Youtuber gibi iş alanları çıktı, buradaki ürünler ve piyasa ne şekilde ilerliyor dersiniz?

Yoksa sizin asıl işiniz ürünlerin üstüne bandrol yapıştırmak mı? Şimdi siz gelir de hayatında en son okuduğu roman lisede kalmışları, bu da değil, eline aldığı tek kitap üniversite test anahtarı olanları devletin hangi kurumunda istihdam edeceksiniz? Buradan toplum ve insanlık adına ne elde edersiniz?

Belki reklamdır ama görmüşsünüzdür, ABD’de şirket kurucuları ve yöneticileri gösterilerek, “Son okuduğu ve önerdiği on kitap!” gibisinden spotlar yayımlanır. Bill Gates gibi iş alemi insanları gerçekten o kitapları okuyor, hatta yılda elli-yüz kitap okuyor, bu tipler sadece işletme değil, bilim, sanat, felsefe okuyor, eleştirebiliyor, sonra kendinin ne yapması gerektiğini belirliyor, alanında ürünler verirken neyi yeni, yararlı veya kullanışlı yapabileceğine dair fikri oluyor, yaratıcılık ve kapsayıcılık böyle gelişiyor, hem de bütün insanlığa fatura edilen türden…

Turizmi iyi bilirim, bu sektörde çalıştım. Turizmcilerin nasıl rekabetçi olduklarını da bilirim.  Üstelik havacıyım da; destinasyonlar, hava meydanları, filolar… Bunları söylerken ilgili Bakanlığa girip çıkmış biri olduğumu bilmenizi isterim.

“Kültürü derneklerle, vakıflarla, şirketlerin sanata verdikleri desteklerle geliştiririz, ülkeye para lazım, turizm lazım…” derseniz başka ne beklersiniz ki? Ben çok uzun süreden bu yana var olan bir yanlış bakış açısını ve bununla ortaya çıkan alışkanlığı hedef alarak bu eleştiriyi yapıyorum, konu dünkü konu değildir!

Beklersiniz, bize de Oscar ve Nobel versinler diye…

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Çorlu’daki Tren Kazası ve Mühendislik Sorunu

inanc-istismari-sucu
DİĞER YAZI

İnanç İstismarı Suçu

Kültür 'ın son yazıları

331 views

Eleştiriler

Sizlere günümüzün iyi algılanması gerektiği bağlamında, özellikle bizi ilgilendiren yönleriyle, sosyal bilimler ve dış politikaya dair bazı eleştirilerimi aktaracağım. Dünya hızla değişiyor, güç dengeleri bildiğimiz biçimden oldukça farklılaştı, eğer bunlara ait kavramlara ve anlayışlara vakıf olamıyorsak, konuşuruz ama aslında başka bir şey anlatırız.
330 views

Devrim

Bize devrimin ne tarafı kaldı? Diyeceksiniz ki hangi devrimin? Açıklayacağım. En başta şöyle sloganik işaret edeyim: Devrimden değil, sapkınlardan ve geç kalmışlıktan kork!
503 views

Generalist

Ülkeler ve dünyamız için iyi bilinmesi gereken bir konuyu işleyeceğim, generalist olmak. Buna karşılık gelen bir sözcük aradım bulamadım, yine de ben genele yetkin diyeceğim. Genele yetkin kimseler kimler, örnekleri neler? Uluslararası İlişkiler, Ekonomi ve Askerlik sahalarında örnekler vereceğim, neden gerekli, bunu açıklayacağım.
472 views

ENTELEKTÜEL SORUNSALI

Temelde insanın doğası, zamanın getirdikleri ve sürekli gelişen küresel zorluklar var. Bunun üzerine her alanda tereddüt uyandıran değişik adımlar ve gerçek bir hedef. Sözü edilen şu, kalkınmak! Eğer artık kalkınmışlar sınıfında olmak istiyorsanız!.. Gerçekten istiyor musunuz? İşe bu emelin ne denli büyük bir mücadeleyi gerektirdiğinin farkında olmakla başlanmalı. İşte tam da bu noktada, düşünsel içerikli bir açıklamam olacak. 
2K views

Sıradan ve Mükemmel

Bu makalede sizlere insan zihni içerisindeki tarif veya algı ile gerçeğe ilişkin olanın farkını açıklayacağım. Ele alacağım temalar sıradancılık, mükemmelcilik ve gerçeklik ötesi hakkındadır. Başta soralım, karşılaştığınız şey gerçek mi, yoksa gerçek ötesi mi?
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme