Site icon Politik Merkez

ABD’nin Suriye’deki Yeni Stratejisi Türkiye’yle mi İlgili?

abdnin-suriyedeki-yeni-stratejisi-turkiyeyle-mi-ilgili

ABD'nin Suriye'deki Yeni Stratejisi Türkiye'yle mi İlgili?

Okuyucu

Bugün ABD Savunma Bakanı James Mattis ortaya öyle bir konu attı ki, bundan böyle Suriye’de “ben de varım” dedi ve bahanesi de Türkiye’ye iyilik yapmak olacakmış. Suriye’den Türkiye’ye yardım ediyor, bizi Esad’dan koruyor! Bu şaşırtıcı sözlere birlikte bakalım ve değerlendirelim, çünkü çok önemli bir dönemece geldik kanaatindeyim. Mattis’in sözleri tam bir formül içerir niteliktedir ve bu formül aslında Türkiye’yi diplomatik dille tehdit (!) niteliğindedir.

Önce Mattis’in söylediğini görelim: “Türkiye bir NATO ortağıdır. Onların Esad rejiminin Suriye’sinden kaynaklı terör tehdidine yönelik meşru kaygıları var. Esad, Rusya ve İran’ın desteğiyle ülkesinde katliam yapmakta ve ülkesini bölmektedir. Türkiye’nin, Suriye sınırında yer alan bir NATO ülkesi olarak kaygılanması için birçok nedeni var. Bu kaygıların hiçbirini ciddiye almıyor değiliz. Suriye’nin kuzeyine birkaç bölgede gözlem noktası kuruyoruz. Bu bir değişikliktir. Suriye’nin kuzey sınırı boyunca birkaç yerde gözlem noktaları kuracağız. Çünkü en azından bizim faaliyet alanımızdan kaynaklı bir şey gördüğümüzde Türkleri uyarmak istiyoruz. Bu konuda Türkiye ile yakın işbirliği içindeyiz. Türkiye’ye yakından bu konuyu danışıyoruz. Hem ordu hem de Dışişleri Bakanlığı onlara danışıyor. Türkiye’ye yönelik ortaya çıkabilecek ve gördüğümüz her türlü tehdidi takip etmeye çalışacağız. Türk ordusuyla sınırın karşısından çok konuşuyor olacağız. Gözlem noktaları gece ve gündüz çok açık bir şekilde işaretli bölgeler olacak. Böylece Türkler bizim tam olarak nerede olduğumuzu net olarak görecek. Bu, Orta Fırat Vadisi’nde savaşanların bu savaştan çekilmemesini ve coğrafi halifelikten geriye kalan kısmını bitirmeye devam etmelerini sağlamak üzere dizayn edilmiştir. Düşman küçük bir alana sıkıştıkça, ellerindeki alanları daha da güçlendiriyorlar ve tabii kaç ay önceden beri ifade ettiğimiz gibi orada zor bir savaş var.”

Bu dikkat çekici açıklamanın hedefinde gerçekten Türkiye var. Çünkü Türkiye, ABD tarafından Suriye topraklarında kurulmaya çalışılan bir uydu devletçiğine asla müsaade etmeyeceğini bildiriyor. Hatırlayalım, Tahran’da üçlü (İran-Rusya-Türkiye), Soçi’de ikili (Rusya-Türkiye) ve müteakiben İstanbul’da dörtlü (Almanya-Fransa-Rusya-Türkiye) zirveler gerçekleştirildi. Bu zirvelerin hepsinin ortak noktası şuydu: Fırat’ın doğusunda üçüncü bir ülkenin (Amerika’nın) yarattığı bir oldubittiye müsaade edilmeyeceği. Bu kararlılıkla birlikte Rusya ve Türkiye çok yakın bir zamanda uygulayacakları ortak planı gözden geçirdiler. Bu plan gereği Fırat’ın doğusunun temizlenmeye başlanacak idi. Tahminimce böyle bir planda değişik unsurlar sektörlere bölünerek YPG’ye karşı temizlik harekatı yapacaklardı. Mattis’in ifadelerinden ve sahadaki dinamiklerden anlaşılıyor ki, meşruiyetlerinden dolayı Esad rejim güçleri (Rusya’nın koordinesinde) ve Türkiye ile birlikte etmelerinden dolayı ÖSO (Türkiye’nin koordinesinde) böyle bir harekat planında yer alacaklardı.

Mattis işte tam bunun arifesinde ortaya bu konuyu attı. Kendince diyor ki; “Ey Türkiye, ayağını denk al, Fırat’ın doğusuna askerimi koyuyorum, seni ve senin planınla hareket edenleri gözetleyeceğim. Eğer Türk askeri veya başkaları (rejim güçleri ve ÖSO) işaretlediğim bölgeye adımını atarsa ABD askerini karşında bulacaktır. Ey Türkiye, senin bir NATO ülkesi olduğunu hatırlatıyorum. Rejim güçleri ve diğerleri NATO’dan değildir. Ey Türkiye, Rusya ve İran ile birlikte hareket etmeyi bırak. Senin kaygın Esad, Rusya ve İran üzerine olsun. Bundan böyle SDG’yi (SDG’nin adı açıklamada özellikle geçmiyor ki bu manidardır) kabullen ve birlikte hareket edelim. Üstelik asıl kaygılandığın PKK’yı bundan sonra karşında bulamayacaksın, ben halledeceğim (yakın zamanda 3 terörist başı için ödül açıklamaları vardı).” Lütfen buradaki açıklamayı Mattis’in Türkiye’ye yönelik “formüllü ifadesi” olarak okuyun. Siz başka türlü anlamış olabilirsiniz!..

Değerlendirelim: Türkiye hangi şartlarda böyle bir teklifi kabul eder? Hani Papaz Brunson sonrası ikili ilişkilerde memnun olunan bir sürece girilmişti ya, işte bu durumda, yakın zamanda Trump yönetiminin Türkiye’ye yeni birkaç açılım daha yapması beklenebilir. ABD Savunma Bakanı Mattis Türkiye’ye yeni bir teklif mi yapıyor? Evet. Bu teklif ABD’nin yeni stratejisiyle ilgilidir.

Türkiye ise kararlı!

Exit mobile version