Site icon Politik Merkez

Ben Kerkük Derken

ben-kerkuk-derken

Ben Kerkük Derken

Okuyucu

Kerkük önemlidir! Barzani’nin veya PKK’nın sigortası değildir Kerkük. Irak ise mesele, Irak ülkesinin toprak bütünlüğünedir saygımız. Ama kurda kuşa yem edilcekse projecilerce, durun orada, Türkiye var, tarih var, hatta coğrafya da! Irak’taki ve Suriye’deki Türkler (Türkmenler) yok sayılamaz. PKK’lılar ve onlarla birlikte bölücülük anlaşması yapan hainler, Türk kardeşlerimizi, soydaşlarımızı yok sayarak, şımarıkça, tıpkı Rumlar gibi, uluslararası hukuku bir tarafa koyarak hareket etmek istiyor olabilirler. Ancak hak ne ise o olacak! Cevabımdır…

Dersleri bir hatırlayalım:

Ben “Kerkük” derken sen neredeydin, neler diyordun? Ben “Kerkük” derken “Pe Ke Ke” sözcüsü gibi konuşuyordun, öyle değil mi? Bir tür algı yaratıyordun… PKK sözcüsü gibiydin. PKK senin üzerinden çalışıyordu, bazı açılımları hakkında Türk kamuoyunda verilmesi gereken algıyı yayıyordu. Gri Propaganda böyle bir şey işte… Kitapta okuduğun sözlerin uygulaması böyle gerçekleşiyor.

Bugüne dek 19 yazıda “Kerkük!” demişim. En son yazdığıma bak. Başlık: Neden Irak’tayız? Tarih: 15 Haziran 2020. Anlamışsındır herhalde, “Kerkük için Iraktayız” diyorum, ama sen?

Sen “çiya, miya” derken, ben net bir biçimde şöyle diyordum: “Eminim ki yarın Türkiye Kuzey Irak’ta Musul ve Kerkük’te hukuki hakları için bir uluslararası mahkeme yolunu açsın, bu tarz söylemleri yüksek sesle dillendirsin, derhal görürüz, hem içeriden hem de dışarıdan, ne işiniz var Irak’ta diye. İsterseniz deneyin!”

Sen “Türkiye’yi böleceklerini” anlatırken, ben şöyle demiştim: “Türkiye desteğiyle Irak kuzeyinde gelişme imkanı bulmuş, ama sonra ABD politikaları ile Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ismiyle neredeyse özerk bir yapı halini almış Barzani güçleri (KDP), PKK, Talabani güçleri (KYB) ve Bağdat Yönetimi ile mücadele ediyorken, ilk olarak Kerkük’teki tapu dairesini ateşe vermiş idi. Neden? Türkler (Batı bu kesime kasıtla Türkmen dese de özbeöz Türk milletinden bahsediliyor, bu kardeşlerimizin Gaziantepli kardeşlerimizden hiçbir farkı yoktur,) ileride Barzani tarafına karşı hukuki anlamda hak ifade edemesinler diye. İleride denen o zaman ne zaman gelecek dersiniz? Hak yerini bulmayacak mı?”

Sen daha piyasada yokken ben 3 kez Barzani ile karşılıklı oturmuştum ve ayrıca Barzani istihbaratı ile Irak kuzeyinde neler yapılabilirin canlı tecrübelerini yaşadım. Asıl amaçlarını bilirim onların…

Ben yine de şöyle diyorum, bak iyi dinle ve anla: “PKK, yerel değil, bölgeselliği de aşmış, uluslararası bir terör örgütü olmuştur. Türkiye’yi bölme amaçları tükenmiştir… Türkiye, Irak toprakları dahil, bölgesinde (örneğin Suriye’de) uluslararası terör örgütleriyle ve bu örgütle doğrudan iltisaklı olan ülke ve güçlerle mücadele eden bir ülkedir. Türkiye, her ne olursa olsun, Irak’ta, Suriye’de ve başka yerlerde, bölgesel istikrar ve terörle mücadele için, hatta insan hak ve özgürlüklerini korumak için fedakarca görev üslenmektedir. Türklerin Musul ve Kerkük’te ejdadına ait miras kalmış mülkleri ve payı vardır.”

Aklın yeter mi bilmem? Geçmişi yaşın gereği bilemiyor olabilirsin. Geleceği tasavvur etmek için muhakeme etmen ve bazı kavramları bilmen gerekir. Ben “Yeniortaçağcılık” derken (Neomedievalism) sen bunu anlamadın bile! Yeniortaçağ Savaşı (Neomedyeval Savaş) dersi veriyorken bunu fantezi zannettin herhalde.

Şöyle verdim dersimi: “Hedef ülkeyi veya bölgeyi fetih değil, içini kemirmek, bozmak. İnsan ve lider bazlı sistemi zehirlemek, suçlamak, baskılamak, istismar etmek… Toplumsal algıda çarpıklıkların, çirkinliklerin, çatışmanın kabul edilebilir marjını geliştirmek. Anarşizmi yaymak. Kaotik ortamı yönetmek.”

Türkiye bu konuyu atlamasın diye de yazdım: “(Türkiye) Öncelikle Neomedyeval Savaş konusu üzerine çalışmalı. Neomedyeval Savaş’ın sonuçta çıkarı ön planda tuttuğu açık bir konu ise buna göre çıkar politikaları üzerinde kapsamlı bir plan yapılmalı… Küresel bir terör ve anarşizm planı, buna dayalı siber anlayışla bir psikolojik harp planı gerekli.”

Sen bugün ne görüyorsun? HDP kendine göre etkinlikler içinde, yürüyüş, partilere ve kamuoyuna belli mesajlar vermek, vs. “Bunlar Neomedyeval” desem sen yine anlamayacaksın! Sen “Roj, Moj…” diyeceksin.

Ayrıca ben (aynı tarihte) 15 Haziran 2020’de Demokrasinin Kökleşmesi bahsinde ders verirken, sen bunun ne demek olduğunu henüz anlamamıştın bile. Yeni kurulmaya başlamış partilerle Türkiye’de neler yapılmak istendiğini anlatıyordum. Onlara, demokrasi adı altında destek vermek isteyen diğer siyasi partilerle birlikte, “Siz Yeniortaçağ siyaseti yapıyorsunuz, amacınız ülkede kriz çıkarmak, anarşiyi körüklemek,” derken sen hiç bir şey anlamamıştın!

Zira benim gibiler söz başka türlü de sözlemeyi bilirler. Gerçek politikayla, felsefeyle, derinliği içinde! Anlayana…

Exit mobile version