|
Okuyucu
|
11 Eylül 2001 günü (9/11) bir öğretmenim koşarak geldi ve televizyonu açın dedi, CNN’i açtık ve olanları izledik, ikiz kuleler henüz çökmeye başlamıştı. Televizyon defalarca saldırıda kullanılan yolcu uçaklarını gösteriyordu. Muhabirler El Kaide’nin Amerika Birleşik Devletleri’ne saldırdığını ifade ediyordu. İbretlik bir tablo vardı gözlerimizin önünde. Kaçışan, havada uçan insanlar, toz duman… Tarihin Sonu (Francis Fukuyama’nın tezi) şimdi mi gerçekleşiyordu acaba, diyorduk sessizce!..
Birer uzman olarak ikiz kulelere yapılan saldırıyı hemen çizdik bir kâğıt üstüne. Kulelerin inşa şekline, uçakların yükseklik, açı ve hızlarına, taşıdıkları yakıta, çarpışmada çıkan enerjinin ana taşıyıcıları eritmesine dayalı karmaşık hesapları bir çırpıda yaptık. Şaşırdık doğrusu! Kim akıl etti bunu, nasıl bir hedef analiz çalışması, gibisinden hayret dolu mırıldanmalara devam ettik.
Saldırıyı yolcu uçakları yaptı, hedef iki taneydi. Biri New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’nin bulunduğu, iki katında Bretten Woods’un da ofislerinin bulunduğu o ikiz kulelerdi. İkinci hedef Pentagon idi, Washington’da. Sonuçlara göre, ikiz kuleleri ıskalamayan terörist pilotlar başarılı oldular, ancak Pentagon’a saldıran pilot uçağını o geniş bina topluluğu alanına denk getirememişti, dış duvarı önüne vurmuştu. Usama bin Ladin acaba o pilota böyle bir talimat mı vermişti, pilot hedefi vurmaktan vaz mı geçmişti, bilinmez. Teröristler birer canlı bombaydı ve uşaklardaki yolcular da tıpkı hedeftekiler gibi kurbandı. Düşününce açık, bu ne denli feci bir olay!
Sonra 2011’de ABD özel operasyonuyla Pakistan’da saklandığı evde öldürülen Suudi kökenli El Kaide lideri terörist Ladin saldırıyı “zafer” olarak niteledi. ABD (eski) Başkanı George W. Bush sahneye çıktı. “Küresel İslami Teröre Savaş!” ilan etti. “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak,” dedi.
Olmadı da!.. Uzun Savaş başladı. Yöntem “önleyici savaş” idi. Afganistan’a, Irak’a ve terör örgütlerine bulundukları Orta Doğu ve Asya’da savaş… Zamanla küresel terör örgütlerinin varyantları çıktı. Irak-Şam İslam Devleti, IŞİD, başka adı olan İslam Devleti de bunlardan biriydi. Onun da varyantı var bugün, IŞİD-H, Horasan grubu.
11 Eylül 2001’den sonra ilan edilen savaş bir vakum oluşturdu. İsimler başka oldu, Arap Baharı gibi. Ancak iç savaşlar ve çatışmalar başladı, yayıldı. Suriye, Irak, Libya, Yemen, Sudan, daha pek çok ülkede savaş devam ediyor. Bölge tamamen istikrarsızlaştı; insanlar mağdurlar.
Yirmi yıldır bir savaş var dünyada. İnsanlar ölüyor. Terör bir türlü bitmiyor. Başka bir sonuç, 2016’dan bu yana ABD istihbarat raporlarındaki değerlendirmeler de açıklıyor: “Avrupa ve ABD’deki radikal İslami terör marjinalleşti, eylemliliğini kaybetti, terör, Afrika, Asya ve Orta Doğu’da devam ediyor.”
11 Eylül’de saldırıda 2.996 (19’u terörist) kişi öldü, 6 bin yaralı vardı. Yirmi yılda 8 trilyon dolar para harcandı, 80 ülke bu savaşın bir biçimde içinde veya etkileneni oldu, 900 bin insan öldü. Sadece Afganistan savaşında ölen insan sayısı 238-241 bin (6 bin kadarı Amerikalı) arasında.
Neticede tam 20 yıl sonra Ağustos 2021’de ABD Afganistan’dan çekildi. Şimdi terörle başkaları ilgilensin! Afganistan, ABD’nin dolaylı olsa da terörist dediği ve onunla savaştığı, El Kaide ile işbirliği yapan, hatta Usama bin Ladin’i uzun süre saklayan, Taliban’a teslim edildi. Bugün Taliban “İslam Emirliği” kurmanın telaşı içinde. Müslüman dünyanın Şeriat yaklaşımından yana olan kesimleri ise bu sonuçtan heyecan duyuyorlar. Hepsi birden, ABD için “yenildi, zafer Taliban’ın oldu,” diyorlar.
Ancak şu da var, Uzun Savaş bitti ve Sonu Olmayan Savaş devam ediyor…
11 Eylül 2001’deki terör eylemi nedeniyle hayatını kaybeden tüm insanları rahmetle anıyorum.
NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.
Gürsel Tokmakoğlu