Bu bir kitap olacak. Bu günü gününe tutulan notların birikimi ile gerçekleşecek. Geçenlerde bir twit attım ve ne dedim biliyor musunuz? Yazar adaylarına, günlük tutar gibi olanları not edin, bir ay sonra iki ciltlik eser sahibisiniz! Evet, böyle olduğunu size bizzat göstereceğim. Kitabın adını
DevamıTürkiye’nin bölgesindeki çatışmaları, gerilmeleri ve krizleri incelemeye başladığımızda ilgili aktörlerin etkileşimleri bağlamında geniş bir coğrafya içinde jeopolitik mücadele vermek gerektiği ortaya çıkıyor. Eğer bu geniş bölgeye müşterek bakılmaz ise fotoğrafın iyi görülememesi söz konusudur. Ama bölgede çareler üretilecekse de yeterli olmanın yanı sıra bir mücadeleyi kazanmak gerektiği açıktır.
DevamıSiyaset ve yalan konusu çokça yazılır. Daha çok Batılı siyasetçiler büyük gösterilerle dünyayı ilgilendiren konularda alenen yalan atarlar. Bazen bu yalanlar tarihe mal olan önemli konulardır. Ben de tanık oldum hem ülkemi ilgilendiren konularda. Sizinle paylaşmak isterim. Bugünün siyasetine bakarken bu sorunlu örnekleri size de hatırlatmak isterim.
DevamıSon günlerde ABD, Yunanistan, Suriye, S-400, F-16 gibi konuları bolca tartışıyoruz. Ama diyorum ki tartışmayı doğru yerden başlayarak yapmak gerekir ki yararlı olalım. Sonuçlara bakıp onları "şu da var bu da" deyip tekrarlayanlar yarar sağlamıyorlar. Peki, realist yaklaşım bize ne tür tespitleri yaptırıyor, gözden geçirelim mi?
DevamıABD ne yapmak istiyor? Türkiye ne pozisyon aldı? Anlaşılan o ki akıllar karışmış halde, belli konularsa kilitlenmiş hadiseler var. Tam da bu noktada doğru bir teşhis yapılması gerekiyor, ki tedavi uygulanabilsin.
Devamı11 Eylül 2001’deki terör eylemi nedeniyle hayatını kaybeden tüm insanları rahmetle anıyorum.Ancak şu da var, Uzun Savaş bitti ve Sonu Olmayan Savaş devam ediyor…
DevamıKonu her ne kadar terörizm olsa da sonuçta ABD ile rakipleri Çin ve Rusya’nın kendi aralarındaki ilişkiye ve muhtemel anlaşma durumlarına bakmamız gerekiyor. Ana konular bellidir, küresel ekonomi, iklim krizi ve küresel terördür. Terörizme alan açmak adına neler yapılacak, öncelikle bunlara bakacağız. Afganistan’dan çekildikten sonra ABD açısından Sıfır Kayıplı Savaş ve Siber-Uzay, buna karşılık Asya-Pasifik bölgesinde ise (o iyi bildiğimiz) Vekalet Savaşı daha öne çıkmış görülmektedir. Bu durumda dünya terörle yaşamaya mahkûm ediliyor!
DevamıABD’nin Afganistan’da asker çekmesini, Afganistan’ı kimin yöneteceğini, Taliban’ı, Kabil Havaalanını konuşurken, meydana gelen terör eylemini müteakip, Asya’daki küresel terörü konuşur olduk. Bugünün konusu Daeş’in Horasan kolu oldu çıktı. İnceleyelim.
DevamıTaliban’ın Afganistan’ı o bildiğimiz dünya usullerine göre yönetebilmesi mümkün değildir. Ancak ve ancak ülkesinde ve bölgesinde karmaşayı ve terörü yönetebilir. Sanırım ABD’nin aradığı da budur. Afganistan ekonomisi ne ki Taliban bunu yönetsin ve halkının ihtiyaçlarını karşılasın? ABD yıllarca bu ülkeye maddi yardım yaptı, bu tariften sonra Çin mi yardım edecek? Taliban’ın güvendiği konular uyuşturucu ticaretini, Çin’in yatırımlarını ve desteğinin yönetmek mi olacak? Taliban etrafındaki ülkelerle ticaret yapacak, sınır kapıları çalışacak, ne alıp satılacak ve hangi parayla? İran’dan Çin’e, Tacikistan’dan Pakistan’a bir yeni kaotik cephe inşası mı öngörüldü? Sonu Gelmeyen Savaş'ı yeni cephesi Afganistan mı? Kabil bundan böyle bu cephedeki ülkelerin ve toplumların terör, kaçakçılık ve insanlık sorunlarının başkentinin adı mı olacak? Siber alanda, uzayda ve birey bazındaki nörolojik etkide çok büyük değişimlerin yaşandığı yerkürede neden böyle bir başkente, Kabil inşasına gerek duyuldu? Her şey tesadüf mü, sadece büyük patron Amerika’nın alışılagelen türden bir politikası mı, yaşlı Biden’ın inadı mı? Hayır, olamaz!
Devamıİşte bu formül (rejim-terör-meşruiyet) bir büyük ülkenin stratejisi, diplomasisi ve politikası için örneklik etmektedir. 1990’dan bu yana görülen örnekler çoğaltılabilir, derinlemesine açıklanabilir, ama sonuçta durum belli; istikrarsızlık ve muhtaçlık yaratmak, ötekileştirmek ve düşmanlaştırmak, hedef göstermek, parçalamak bölmek… Demokrasi nerede ve kime, dememiz gerekiyor. Örneğin Irak’a demokrasi halen gelmedi. Suriye’de veya Libya’da olabilecek mi? Hayır, çünkü Irak örnektir. Afganistan’da yirmi yıl kalan ABD milyarlarca dolar harcadı, sonuç terörist dediği Taliban’a boyun eğmek mi olmalıydı? Bu kadar basit mi? Şimdi ABD yetkilileri (ki değişik zamanlarda Taliban ile pazarlık masasına oturdular) açıklamaya devam ediyorlar, "Şeriat devleti kurmaya çalışan Taliban kötüdür," diye. Paradoksu görebiliyoruz elbette, ama formül bu, paradoksal bir meşruiyet ve politika sürdürülüyor. Sonu gelmeyecek olan bir savaşın yeni bir cephesinin daha açıldığı belli. Sadece Afganistan’daki Taliban yetmeyebilir. Başka terör örgütleri de devreye konabilir. Bunları yakında öğreneceğiz.
Devamı