Sonsuz Şiddet Dönemi ve Doğal Endişe

20 Aralık 2023
Okuyucu

Yapay zekâ konusunun doğurduğu belirsizliği size, dahi makineler, derin karmaşa, sonsuz şiddet ve doğal endişe şeklindeki kavramlarla betimleyeceğim. Yaşam tarzımız hızla değişirken bireyler olarak alınan kararlarda herhangi bir etkimiz olmuyor. Daha çok kullanıcı oluyoruz, sayıdan ibaretiz, yani birer veriyiz. Yaratılan medeniyette her birimizin bir anlamı var.

Yapay zekânın ilerleyişini takip edenler vardır. İnsan kendi zekâsını henüz yeni çözebiliyorken, şimdi bir de yapay zekâ ile ilgilenmek durumunda kaldı. Ama bu karşılıklı-okumayı yapmak anlamına gelir ki hem insanın kendiyle ilgili hem de makinelerle ilgili merak ettiklerini daha kısa yolla ortaya çıkartabilir. Hatta merak edilmesi gereken hususlar bile bu şekilde keşfedilebilir.

Herhangi bir konu üzerine uzmanlığı olanlar sorulara ve cevaplara odaklanırlar. Makine öğrenmesi açısından bakalım, makinenin öğrenmesi, belli alanlarda uzmanlaşması, uzmanların bilgilerini birleştirebilme kapasitesi, bu aşamalar hakkında neler söyleyebiliriz? En azından insanların günlük yaşamındaki arayışları, çabaları ve hatta unuttukları hususlar bile makineler için birer veri olabilir.

Geçenlerde Hollywood’daki çalışanlar, senaryo yazımlarında yapay zekâ kullanımının artması üzerine, işsiz kalabilceklerini bir grev yaparak duyurdular. Belki de makineler daha iyi yazacak hale geliyorlar, bundan korktular!

Senaryo yaratmak için günlerce ilham gelmesini bekleyen bir yazarın ortaya konan bir filmini seyreder geçeriz. Uzun yıllar bu böyle oldu; birileri yazdı, çevirdi, izlendi. İlham konusu pek önemsenmedi, çünkü önemli olan noktaya, vakit geçirmeye odaklanıldı. Para ödüyorsunuz, karşılığında vakit geçiriyorsunuz. İlham bekleyenin yaşadığı sıkıntıların da ödenen faturanın içinde bir değeri olduğu kabul edilebilir. Makineler ilham gelmesini beklemezler, insanların hazırladıklarını kendi öğrendikleri yöntemlerle birbirlerine bağlarlar.

Deha konusu da benzerdir. Bugün okuduğunuz roman veya dinlediğiniz müzik eserinde dahi isimleri görüp bunlar üzerine de yazarlık yapabiliyor, hatta yayınlarınızın karşılığında telif hakkı alabiliyorsunuz. Yapay zekanın dahice yaptıklarına şaşırmamak gerektiği bir döneme geldik. Makine bazlı dahi sayısı o denli çoğalıyor ki artık çok ileri düşünceler ve ürünler sıradanlaştı. O halde dahi makineler dönemindeyiz.

İnsanlar amneziktir, yani unuturlar, toplumlar da öyle. Bazen politika gereği toplumların hafızaları dahi silinebilir. İnsanların unutması normaldir, hele yaşlanmaya başladıysa. Fakat politika yoluyla toplumların hafızası siliniyorsa, bu biraz düşünülmesi gereken husus olur. Politika, sosyoloji ve tarih çalışan uzmanlar bu noktalara odaklanabilirler. Uzman olmayanlar günlük yaşama odaklandıklarından onların sorunu yok gibidir. Ama aslında odak noktasında olanlar onların ta kendileridir. Burada ilginç olan, insanın politikaya bakış şeklidir. Her insanın konumlandığı yerdeki tanımlı sıfatına uygun bir sonuç elde edilir. Makineler henüz bu tür değişik konumlanmalara göre çalışma içinde değillerdir. İnsanların hiyerarşisi makinelere de geçirilebilir, mesele öğrenmek ise bu da yapılabilir. En azından makineler, kendilerine gelen verileri tasnif etmek ve sonuçları birbirine bağlamak üzerine kurgulanırlarsa, insandan çok daha farklı yapılarla bir bilinçlenme içine girebilirler, ki bu farklı sonuçlara varmaları anlamına gelir.

Makineler kişisel deneyimlemeleri anlayabildikleri gibi toplumların genel karakterini de değerlendirebilirler. Hatta farklı toplumların kendi özelliklerini tasnif edebilecek yönlere de bakabilirler. İnsanın kişisel-politik, toplumsal-politik, politikacının silmek istediği türden karmaşık-politik durumları için, öğrenme sürecindeki makinelere, farklı noktalar hakkında uygun çalışma biçimleri tarif edilir ise sonuçta onlar bunları da tasnif edebilirler. Üstelik bu tür tasnifleri birbiri üzerine yerleştirip daha ileri analizleri yapabilirler.

Makineler için veri kaynaklarını insanlar hazırlamaktadır. Film senaryoları için yazılmış bir program, önce seyircilerin hangi konu, tür, sahne, içerik, görüntü, ses, gibi tercihlerine bakarak, daha sonra kendine göre bir hikâyeyi oluşturabilmekte ve bunu bir editörün önüne koyabilmektedir. Film çalışmasını nasıl yapacağını, insan gruplarının nasıl tasnif edilebileceğini, birkaç defa yapılan senaryodan sonra alınan geri beslemeden nasıl yararlanılabileceğini, makine insan kaynağından öğreniyor. Bu bir film sektörü konusu. 

Benzer analizlerin yine insan kaynağı ile politika alanında yapılmasını ve öğrenilmesini de bununla birleştirdiğimizde ortaya çıkan, ilham ve karmaşıklık bağlamı olmaktadır. Buna derin karmaşa dersek, makineye toplumun hafızasını silmeyi amaçlayan bir metodu da tanımlarsak, derin karmaşa yoluyla bunu her zaman mümkün kılmak söz konusu olabilir.

Her yerde yazı yazılıyor. Yazılar çeşitli programlarla belli arşivlere toplanıyor. Bilimsel, akademik ve iş alemindekiler daha çok “pdf” formatındadır. Makineler artık bunlarla işbirliği halinde çalışabiliyor. 

Yapay zekâ platformlarına sorduğunuz bir soruya göre kısa bir süre sonra analiz, içerik, sonuç elde etmek mümkün olabiliyor. Bütün mesele makineye neyi nasıl soracağınızdır. Artık kolayca film veya roman senaryosu, bilimsel makale, soru kitapçığı hazırlatabiliyorsunuz. Hazırlamak mümkün ise hazır olanı değiştirmek mümkün değil mi? Başka ifadeyle söyleyecek olursak, makineye politik amaç gütmek ve derin karmaşa yaratmak türü bir işlev verilemez mi?

Covid-19 süresince Çinli devleti vatandaşın her anını kayda aldı. Bunlar büyük veri depolarında, bazıları analiz edildi, bazıları makineye soru sorduğunuzda devreye girecek ve analiz edilecek. Makine kendi ihtiyacı için veri depolarını analiz edemez mi, makine kendi amacını geliştiremez mi, makine politik yaklaşım içine giremez mi? Bir defa derin karmaşa yaratmakla ilgili tecrübeyi yaşayan makine, filmin daha çok izlenmesini sağlamayı nasıl işletiyorsa, kendisi için daha ileri adımları atamaz mı? Bunun ilerlemesiyle ulaşabilecek noktanın adına da sonsuz şiddet diyelim.

İnsanın politik çıkarlarının sonunda makineye veri teşkil etmesini ve buradan sonsuz şiddetin gelebileceği varsayımını aklımızdan çıkarmayalım. Bireyler, yapay zekâ yardımıyla yapılan her çalışmanın içinde insanı yönlendirebilen bir yön olabileceği varsayımından hareketle, nasıl bir paranoya içine sokulabilir? Örneğin hisse senetlerini olmadık zamanda elinden çıkaran milyonlarca yatırımcının yaratacağı paniği düşünün. Sonuçta bütün veriler bulutun içinde değil mi? Başka bir örnek, aynı anda belli toplumlara e-posta geliyor ve onlardan acilen kent meydanında toplanmaları isteniyor, bunu en yetkili yönetici talep ediyor. İnsanlar koyun gibi çıkıp bir meydanda toplanabilirlerse, oradan başka yerlere de gidebilirler…

Şimdiden hukuk, tıp, eğitim, silah ve siber savaş konuları üzerinde çalışmalar başladı ve bazılarında çok ileri kullanım alanları da yaratıldı. Bu sanal dünyanın kararlarını kimler veriyor? Veri toplamak, depolamak ve yapay zekâ ile çalışan makineler imal etmek için yeterli güce sahip olanlar bir hayli ileri aşamalara geldiler ve onların kat ettikleri mesafeyi, derinliği ve çoklukları değerlendirmek gittikçe zorlaştı. Hatta yaşama dönük etik kurallar daha çok ve hızlı biçimde değişmeyi bekliyor. Peki biz insanlar nasıl bir dünya kurgusunu hayal ediyoruz, dahi makineler bunun neresinde ve ne ölçüde olmalı? Buna hangi hükümet veya şirket karar verdi? İnsanlık bir doğal endişe içerisinde ama bu konuda ne yapabileceğimizi bilmiyor gibiyiz.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Perseverance Gezgini Mars’ta

İnovasyon 'ın son yazıları

2.1K views

Sosyal Medya Dilemması

Günümüzde derin bir biçimde sosyal medya dilemması veya gelişim paradoksu yaşanıyor! Dördüncü Sanayi Devrimi’nin etkileri her alanda değişimi tetikliyor. Teknolojinin ürünü medya platformları sosyal yaşamın ötesinde, hukuk, ekonomi, politika, uluslararası ilişkiler, güvenlik (ki içinde terörizm de var), sağlık ve eğitim gibi pek çok değişimin yerli yerine oturmasını baskılıyor. ABD’de yaşanan son 6 Ocak Senato Binası baskınını büyüteç altına alıp, konu hakkında tartışmak istiyorum. Ayrıca yazıda hukuki ihtiyaçlar açısından bazı temas ettiğim noktalar da olacaktır.
2.9K views

5G Teknolojisi ve ABD-Çin Rekabeti

Son birkaç yıldır en fazla duyduğumuz konulardan birisi 5G teknolojisi oldu. ABD ile Çin arasında büyük bir savaşa dönen teknolojide somut konu 5G’dir. Çin, 5G teknolojisini üretti. ABD henüz 3G’de kaldı. ABD bu alanda adım atana dek Çin’in teknolojiyi yaygınlaştırmasını yavaşlatmak veya durdurmak için önlemler almaya çalışmaktadır. Bu konu teknoloji kadar, istihbarat, ekonomi, altyapı, iletişim konusudur. Nedir 5G teknolojisinin farkı? ABD neden bu denli saldırgan davranıyor?
1.3K views

Netizenlerin Beyni Büyük mü?

Ağ tabanlı yaşam kalıplarının daha belirgin olacağı bir dönem girmiş bulunmaktayız. Yeni dönemin en önemli konularından birisi de kentlerin nadide noktalarında yaşayan ve değişik yaratıcılık kabiliyetine sahip genç beyinlerden azami istifade etmenin yollarını bulabilmektir. Silikon Vadisi örneğinden yola çıkarak birçok gelişmiş ülke kendi yaşama normlarına göre yeni bir sosyal yaşam dokusu oluşturmayı hedefliyorlar.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme