Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

24 Nisan 2024
Okuyucu

Türkiye, Bağdat’ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..

Irak merkezi yönetimini kutluyorum. Yanlışın nerede olduğunu ve asıl ne yapılması gerektiğini buldular. Yanlış, içlerindeki meseleyi kendi gayretleriyle çözememek, çözümün ABD’den geleceğini beklemek oldu. Nereden çıktı bu ABD? Birinci (1990) ve İkinci (2003) Körfez Savaşları ile bölgeye gelip yerleşen, sürekli Irak’a demokrasi, özgürlük, barış ve istikrar getireceğini vaat eden ABD’den bahsediyoruz. ABD, sizi Saddam’dan kurtaracağız, dedi. Soğuk Savaş sonrası Ortadoğu’da yeni mimari arayışın kendi çıkarına oluşturulacağını söylemedi, jeopolitik değerinize, petrol ve doğalgazın işletilmesine bakacağız demedi. Sahte bir düşünceyle, hadi dünyayı bırakın bir yere, Irak’taki halkı kandırmak üzerine ortaya çıktı bu Amerika… Bugün bundan dolayı Irak halkını kutluyorum.

Bunca yaşanan soruna rağmen Irak yönetimi, yeni ve aydınlık bir yola girmeyi düşünebildi, bu düşünce içinde, komşusu Türkiye’nin en güvenilir ortak, kardeş, dost olduğunu görmüş olmalı. Savaşlarda binlerce insan öldü. Ölenlerin ve ülkeden kaçmak zorunda kalanların içinde sanatçı, bilim insanı da vardı, politikacı da… Savaş ve bunun yarattığı ağır travma yetmedi, bir de IŞİD belası çıkıverdi. IŞİD yoluna Irak’ın merkezinden çıktı ve Suriye’deki Türkiye sınırı yakınlarına kadar uzandı. Amaç neydi, halen tartışmalıdır!.. Onlarca yıl Irak’ta savaşan, her köşeye bakan, istihbarat yapan, binlerce askerini bölgede tutan, bir de anayasa yazılması sürecinde akıl veren Amerika, bir terör örgütü olarak tarif ettiği PKK’yı görmezden geldi, üstelik üstü örtülü bir şekilde gelişimine imkan yarattı. O Amerika değil mi küresel terörle savaş dönemini başlatan? Hani nerede? Gerçek başka türlü yaşandı, sonuçları da başka başka… ABD teröristi görmezden geldi, ancak yereldekiler, buradan ne tür çıkar elde edilebiliriz, diye düşündüler. Yani Irak’ta uzun yıllar istikrarsızlık hakim olduysa öyle kendiliğinden olmadı, bütün bu bozuk düzen ABD’nin yaptığı yanlışlarla meydana geldi.

Bırakın Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini, Irak ve Türkiye iki komşu ülke, öyle değil mi? Öyleyse bu iki ülke kendi kaderlerini tayin hakkı meselesinden nasıl oluyor da bu kadar kolay ve acımasızca uzaklaştırılabiliyor? Elbette sahada bu kadar kolay yapılabilenler var ise bu sadece Amerikan veya İngiliz, hatta diğer yandan işaret etmekte yarar var, Rus ve İran vasıtasıyla olmuyor, esasen bölgedeki yanlış akılda olanların, fırsatçıların, cehalet içerisinde olanların ihanetiyle gerçekleşiyor. İki komuşlu ülkeyi birbirinden ayıran sadece siyasi sınırlar değildir, aynı zamanda ihanet içinde olanlar ile ülkelerine sahip çıkmak isteyenler arasındaki sınır çizgisidir.

Neyse ki ihanet ve çıkar peşindekilere rağmen Irak yönetimi, bu bir çizgi olsun, ülkemize sahip çıkalım, diyebildi. Bu gün bunu görebilen birileri var diye kutluyorum. Darısı Şam yönetimine!

Türkiye, Irak yönetimi ile kapsamlı anlaşmalar imzaladı. Sanki “kayıp yılların telafisi” için yeni bir sürece girilmekteydi.

Ben atılan imzaları kabaca;

  • Stratejik,
  • Savunma ve güvenlik,
  • Enerji ve tabii kaynaklar,
  • Sosyo-kültürel,
  • Ekonomi ve ticaret başlıklarına ayırarak okuyorum.

Şimdi sıra uygulamada. Uygulama derken, örneğin Kalkınma Yolu Projesi kapsamında imzalanan dörtlü mutabakata bakılırsa, BAE ve Katar da elini taşın altına koyanlardan. Burada işaret etmekte yarar var, Körfez Ülkelerinin böyle bir vizyon ile strateji geliştirmiş olmaları ayrıca kutlanacak bir hadisedir. Bu cümleden hareketle, Körfez Ülkeleri sadece bu adı geçen iki ülkeden ibaret değildir, bundan böyle bir değişim için çaba içine giren diğer ülkelerin de benzer biçimde hareket etmelerini beklememiz gerekiyor, artık bunun önü de açılmış oldu.

Bu bir dönüm noktasıdır. Sonuçta;

  • Irak yaşadığı kötü döneme son vermek istiyor,
  • Körfez Ülkeleri elini taşın altına koyuyor, Kalkınma Yolu Projesi ile yaşanan çok yanlışın inisiyatif almak suretiyle doğruya dönüşebileceğine de inanıyor,
  • Türkiye kendini kanıtlamış oluyor, istikrar isteyen ve bunun için çabalayan, hatta efektif önerileri olan bölgenin en güçlü ülkesidir,
  • Türkiye ve Irak çok kritik bir konjonktürde adeta haykırıyor, terörü, savaşı, insanları arkadan vurmayı bırakın, proje yapın ve bölge halklarının kalkınmasını, refah ve güvenliğini düşünün,
  • Ortadoğu’da bir karanlık dönem bitti, yeni ve aydınlık bir dönem başladı!

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

DİĞER YAZI

Amerika’da Gazze Protestoları

Politika 'ın son yazıları

41 views

İkinci One Minute

Eğer dünya büyük bir krize doğru giriyorsa, Türkiye yaşadıklarının yaralarını büyük ölçüde sardı, geleceğe hazır gibi, ekonomik sorunlarla ilgilenmeyi bir yana koyuyorum, ama İsrail yeni ve kaotik dünya dönemine daha büyük bir sorunlarla gireceğe benziyor. Gazze konusu travmatik! Bu stratejik analizi, Türkiye merkezinde gerçekleşen olaylarla açıkladıktan sonra, 2024 itibariyle gelecekte bizi neler bekliyor, diye sorarak ele alıyorum.
45 views

Amerika’da Gazze Protestoları

Gazze'deki yaşanan zalimce olayların gerçekliği ve Batılı politikacıların ikiyüzlü uygulamaları bugün Amerika'da tartışılıyor ve protesto ediliyor. Yarın bu protestolar Avrupa'da da yaygınlaşabilir. Öyleyse diyebiliriz: Gazze sınırlarını aştı!
72 views

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

Ortadoğu'da, ABD'nin "kontrol bende" dediği bir ortamda, İsrail'in şımarıklıkları ve İran'ın anlamsız çabaları sürerken, Filistin konusunda nasıl ilerleme sağlanabilir? Bu dramatik konuyu aktörleri belirterek gözden geçirelim.
71 views

Stratejik Algı Yönetimi

Strateji ile algı yönetimi bahislerini, canlı örnek olduğu nedenle, Ortadoğu, ABD ve İsrail ile açıklayacağım. Buradaki amacım yaşamda ve çıkarları elde etmede dilin ve yaratılan algının kullanılmasının ne kadar etkili olduğunu göstermektir. Evet, temel olarak bu bir iletişim konusu olsa da görüldüğü üzere, ülkelerin mücadeleleri ve savaşların nedeni dahi olabilmektedir.
104 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme