Bu bir kitap olacak. Bu günü gününe tutulan notların birikimi ile gerçekleşecek. Geçenlerde bir twit attım ve ne dedim biliyor musunuz? Yazar adaylarına, günlük tutar gibi olanları not edin, bir ay sonra iki ciltlik eser sahibisiniz! Evet, böyle olduğunu size bizzat göstereceğim. Kitabın adını
DevamıYunanistan’ın dün İngiltere’yi, bugün ise ABD ve AB ülkelerini arkasına aldığı, ısıtıp servis ettiği Adalar Denizi (Ege) provokasyonunu etraflıca bu makalede işleyeceğim. Başta size çok temel bir egemenlik bahsini açarak konuyu anlatacağım. Peşinden Lozan Andlaşması ve hükümlerince bilgilerimizi tazeleyeceğiz. Sonunda Paris Andlaşması’na gidilen yola doğru olan 12 Adalar meselesini inceleyeceğim.
DevamıBir süredir devlet, belediye, politika ve medya bir bütün halinde tartışılıyor. Esasen Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili ve anayasal sistemimiz çerçevesindeki bir konuyu tartışmaktayız. Konu çok temel: Bir yandan vatandaş ve anayasa, diğer yandan refah ve güvenlik ihtiyacı. Konu önemlidir, böyle bir konuda vatandaş politikaya partiler üstü bakmaktadır. Anayasa metni vatandaşı, devlet yetkililerini, merkezi ve yerel yöneticileri, gerçek ve tüzel kişileri, herkesi bağlar, hatta eşit haklarla koruma altına alır. Anayasa partiler üstüdür ve uyulması zaruri bir hukuki anlaşma metnidir.
DevamıBir yönüyle pandemi, küreselleşme, yeşil enerji ve derken tedarik zincirleri. Diğer yönüyle ABD ve Çin rekabeti. Büyüyen ekonomiler, büyüyen sanallık. Hükümetler sürekli ekonomi konuşuyorlar, krizleri çözmekle ilgileniyorlar. Döviz, enflasyon, faiz, işsizlik... Sorun çok. Biz bu noktada çok temel değer kavramı üzerine bilgilerimizi tazeleyelim.
DevamıGünümüzde en önemli savaş alanı toprak kazanımı değil, insanların zihinlerini ele geçirmek şeklindedir. Göçün bir silaha dönüştürülmesi, hukuki, politik ve ekonomik yaptırımlar, bilgi ve siber savaş, ticaret ve altyapı politikaları gibi diğer baskı biçimleri birbirini tamamlayan araçlar halindedir ve bu karşımıza en basit şekliyle bir Hibrit Savaş olarak çıkmaktadır. Büyük ölçüde savaşanların çoğunun kurbanlarının siviller olacağı sürekli bir çatışma dönemindeyiz. Ben bu konuyu eski ABD Başkanı Donald Trump’tan alıntıyla Sonu Olmayan Savaş şeklinde yazmıştım. Bu dünyada çok az insanı etkilemeyen türden bir kötü iklim koşulları gibidir.
DevamıBu yeni bir durum! Demokrasi ve özgürlük kavramları kullanılıyor, hukuk içindeki süreçler politik çıkar için formülüze ediliyor, diplomasi yoluyla ortak hamle yapılıyor ve bir başka ülke üzerinde baskı kuruluyor, bütün bunlar planlı gerçekleştiriliyor. Son iki haftada olanlara bakılırsa Biden Yönetiminin planlı bir uygulamasıyla karşı karşıya kalındığı açıktır. Buna aktif biçimde Avrupa Birliği ülkelerinden katılanlar var. Peşi sıra gündeme getirilen konular neler? Biden’ın Türkiye’ye Karşı (İktidara) Politikaları, Avrupa Komisyonu Raporu, FATF’ın Gri Listesi, Halkbank Davası, ABD’nin Teröre Bakışı ve (Ülkücülere Karşı) Titüs Yasa Teklifi, Biden’ın Acil Durum Planı Mektubu, Kavala Davası ve 10 Büyükelçi Krizi, İç Politika ve Demirtaş Davası, Kırılma, Sonuç.
DevamıABD tarafından, Üçüncü Amerika Birleşik Devletleri ve Yunanistan Stratejik Diyalog Üzerine Ortak Açıklama (Joint Statement on Third United States – Greece Strategic Dialogue), 14 Ekim 2021, yayımlandı. Bu diyaloğun açıklamasını, Türkiye'ye ve bölgeye yansımasını inceleyelim.
DevamıTerörizmin belli bir tanımının yapılmamış olması ve buna göre uluslararası hukukun belirginleştirilmemiş olması başta ABD'nin işine gelen bir durumdur. Başat güçler için terör bir aparattır ve kendi politikalarına göre bu aparattan yararlanmaktadır. Türkiye'de ve hemen sınırına dayanmış sorunlu ülkelerde terörle ilgili sorunlardan dolayı önemli politik zorluklar yaşanmaktadır. Hukuka ve uluslararası meşruluğa dahi politika girdiğinden ve bu durumu başat güçler kendi çıkarlarına kullanmak istediklerinden önemli sorunlar doğmaktadır. Üstelik Joe Biden Yönetimiyle beraber ABD küresel güç rekabetinde demokrasi adına akıllı güç uygulamasına girmiştir.
DevamıBugün yaşadığımızın tam adı: Küresel Devrim! Bu ne mi? Nasıl mı? Olanlardan ne mi anlamalıyız? Yarına nasıl mı bakmalıyız? Nasıl geçmişte kralların ve imparatorlukların hiçe sayılması esnasında tereddüt ettiysek, bugün de alıştığımız değerlerden dolayı bir tereddüt yaşıyor olabiliriz, ama gerçek bu yarının, 2035 sonrası dünya kurgusunun değerleri üzerine bir değişim yaşıyoruz. Hem bu esnada küresel iklim krizi, küresel ekonomik kriz, pandemi, küresel terör, küresel göç, küresel medya, gibi birçok günümüzü belirleyen külliyatlı hususlar gündemdeyken. Lütfen büyük resmi görelim!
DevamıABD’nin askeri talimnameleri bizlere neler olup bittiğinin de resmini verir. Çünkü içinde ABD stratejisi, bütçesi, kapasite artırımı, hazırlıkları ve günlük yaşama dönük uygulamaları vardır. Gördüm ki Türkiye kamuoyu henüz ABD’nin Tam Spektrumlu Savaş kavramının getirdiklerinin ve bu konudaki talimnamesi JP 3-0’ın pek farkında değil. Hal böyle olunca eksik veya bilinçsizce yargılar oluşuyor; konvansiyonel savaş bitti, siber savaş dönemi başladı, gibi. ABD’nin askeri talimnameleri bizlere neler olup bittiğinin de resmini verir. Çünkü içinde ABD stratejisi, bütçesi, kapasite artırımı, hazırlıkları ve günlük yaşama dönük uygulamaları vardır. Gördüm ki Türkiye kamuoyu henüz ABD’nin Tam Spektrumlu Savaş kavramının getirdiklerinin ve bu konudaki talimnamesi JP 3-0’ın pek farkında değil. Hal böyle olunca eksik veya bilinçsizce yargılar oluşuyor; konvansiyonel savaş bitti, siber savaş dönemi başladı, gibi. Bu vesileyle dünyada yaşayan herkesi ilgilendiren önemli konuyu tartışmaya açalım.
Devamı