insanligin-uzay-gelecegi
İnsanlığın Uzay Geleceği

İnsanlığın Uzay Geleceği

31 Mayıs 2020
Okuyucu

Dün (30 Mayıs 2020) SPACEX’in Dragon adıyla anılan roketle ilk ticari uzay seyahatine çıkışını insanlık olarak izledik. İnsanlık uzayda ne arıyor? Bu olanların bugün ayakları halen yere basanlara ne yararı olacak? Biraz da olsa bir ufuk turu atalım mı?

Gerçekten SPACEX’in dünkü uzay programı tarihi açıdan belirgin bir iz yaratacak girişim oldu. İnsanlığın ticari uzay açılımı, uzay savaşı, uzayda kolonileşme, bütün bunlara ilişkin teknolojilerin belirli bir seviyeye gelmesinin teyidi ve geleceğe bir sistemle daha ümitli bakmanın yolunun açılması gibi tespitleri yapabildik.

Uzay görevlerinde bundan böyle roketler müteakip kullanıma uygun halde geldiler, astronotlar kaptan pilot gibi oldular, tekraren uzaya gidip dönebilecekler, bütün bu açılıma kaynaklık eden finansman ve yönetim sivil inisiyatife geçti. devlet otoritesi denetliyor, destek ve teşvik veriyor. hatta hukuki altyapıyı hazırlayarak kendi görevini yapıyor.

İnsanlık uzayda ne yapacak? İlk akla gelen uzay turizmi. Ama bu yeterli mi? Uzayı sıradan insanların deneyimlemesinden öte bir amaç var, dünya sisteminin değerleriyle konunun yaygınlaştırılması. Bu mantıksal yaklaşım insanlık adına bundan böyle uzayın günlük yaşamın bir parçası halinde algılanmasına temel teşkil edecek.

Başka? Uzayda ne var? Bu merak sorusu insanların keşfetme özelliklerinin sanki vazgeçilmez bir konusu. Bugüne dek kıtaları, okyanusları, değişik coğrafyaları ve onların içindekileri insanlık böyle deneyimlemedi mi? Şimdi dünyadaki kaynaklar ve doğal bilgiler insana mal oldu, şimdi sıra uzayda. Yani karanlık alan aydınlatılacak diye bakılabilir. Neyle? İnsan vizyonuyla. Gerek var mı? Tersi düşünülemez, insan bu!

Satürn’ün uydusunda işe yarar bir şeyler var mı? İnsan kendi ırkını uzayda bir yerde yaşatabilecek mi? Bunlar bilimkurgu konuları idi, romanlara ve filmlere konu olmuştu. Ama şimdi kapı aralandı diye bakılıyor. Heyecan bundan ileri geliyor.

Uzayda yaşam nasıl olur? Orada maaşlar nasıl ödenir? Bu tür konular bile bugün dünyaya koşut bazı düşüncelerle birlikte ele alınıyor. Örneğin dijital parayı konuşanlar konuya bütünsel bakmalılar. Sağlık konusunda robot kullanılarak ameliyatların yapılabilmesi başka bir örnek.

Yarına yatırım yapanlar, ekonomik tabirle risk alanlar, ne yapmak istiyorlar? Bugün biz bunu gördük, SPACEX’e yatırım yapanlar yarına da yapılacak olası yatırımın modellemesine temel teşkil ettiler, cesaretlendirdiler. O halde bugün parasını biryerlere yatıranların ortak özelliği her ne modelleyle gerçekleşiyor ise bundan böyle yüklü miktarlarda başka bir alana daha dahil olacak ve hızla ilerleyen teknolojinin sorunlarına dönük olan yatırımlarına yönelecek. Bu ise teknik ilerlemenin motivasyonu açısında bir ivme kazanmak demektir.

Benim burada konuyu biraz felsefi biraz da sistematik yaklaşımla ele almamın nedeni insanlığın geldiği noktayı işaret etmek istememdendir. Beni ilgilendiren Elon Mask veya SPACEX değil, ilerisidir.

Amerika dört yıl önce uzayda kolonileşme kanunun çıkardı, uzay programı işlerini NASA’nın yanı sıra bir şirkete havale etti. NATO ve ABD, Uzay Savaşı’nı başlattı ve Uzay Kuvvetleri Komutanlığı’nı kurdu. Bütün bunlar hiç de boşuna çabalar değildi. Yapay Zeka’dan tutunuz Büyük Veri’ye kadar çok konu masamızda duruyor. Üstelik insanın günlük hayatı bu gelişmelere göre yeniden tanımlanıyor. Farkına varmamız şart!

Gürsel Tokmakoğlu

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

etik-ve-bilimsellik
ÖNCEKİ YAZI

Etik ve Bilimsellik

DİĞER YAZI

Netizenlerin Beyni Büyük mü?

İnovasyon 'ın son yazıları

166 views

 Sonsuz Şiddet Dönemi ve Doğal Endişe

Yapay zekâ konusunun doğurduğu belirsizliği size, dahi makineler, derin karmaşa, sonsuz şiddet ve doğal endişe şeklindeki kavramlarla betimleyeceğim. Yaşam tarzımız hızla değişirken bireyler olarak alınan kararlarda herhangi bir etkimiz olmuyor. Daha çok kullanıcı oluyoruz, sayıdan ibaretiz, yani birer veriyiz. Yaratılan medeniyette her birimizin bir anlamı var.
2K views

Sosyal Medya Dilemması

Günümüzde derin bir biçimde sosyal medya dilemması veya gelişim paradoksu yaşanıyor! Dördüncü Sanayi Devrimi’nin etkileri her alanda değişimi tetikliyor. Teknolojinin ürünü medya platformları sosyal yaşamın ötesinde, hukuk, ekonomi, politika, uluslararası ilişkiler, güvenlik (ki içinde terörizm de var), sağlık ve eğitim gibi pek çok değişimin yerli yerine oturmasını baskılıyor. ABD’de yaşanan son 6 Ocak Senato Binası baskınını büyüteç altına alıp, konu hakkında tartışmak istiyorum. Ayrıca yazıda hukuki ihtiyaçlar açısından bazı temas ettiğim noktalar da olacaktır.
2.9K views

5G Teknolojisi ve ABD-Çin Rekabeti

Son birkaç yıldır en fazla duyduğumuz konulardan birisi 5G teknolojisi oldu. ABD ile Çin arasında büyük bir savaşa dönen teknolojide somut konu 5G’dir. Çin, 5G teknolojisini üretti. ABD henüz 3G’de kaldı. ABD bu alanda adım atana dek Çin’in teknolojiyi yaygınlaştırmasını yavaşlatmak veya durdurmak için önlemler almaya çalışmaktadır. Bu konu teknoloji kadar, istihbarat, ekonomi, altyapı, iletişim konusudur. Nedir 5G teknolojisinin farkı? ABD neden bu denli saldırgan davranıyor?
1.3K views

Netizenlerin Beyni Büyük mü?

Ağ tabanlı yaşam kalıplarının daha belirgin olacağı bir dönem girmiş bulunmaktayız. Yeni dönemin en önemli konularından birisi de kentlerin nadide noktalarında yaşayan ve değişik yaratıcılık kabiliyetine sahip genç beyinlerden azami istifade etmenin yollarını bulabilmektir. Silikon Vadisi örneğinden yola çıkarak birçok gelişmiş ülke kendi yaşama normlarına göre yeni bir sosyal yaşam dokusu oluşturmayı hedefliyorlar.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme