|
Okuyucu
|
Bugün (5.2.2020) Cumhurbaşkanı Erdoğan çok önemli bir konuşma yaptı, Türkiye’nin Suriye’de sürdürdüğü harekatta yeni bir safhaya geçildiğini işaret etti. Esad güçlerinin taammüden askerimize saldırıda bulunmasına karşılık, 1998 Adana Mutabakatı ve Birleşmiş Milletler’in verdiği meşru müdafaa hakları gereği bu strateji ve politikasına temel teşkil etmektedir. Özet halinde bu yeni durumu ele alalım.
Türkiye, kendi güvenlik güçlerine ilave olarak, Suriye’de beraber hareket ettiği Suriye Milli Ordusu’nu hedef alan her türlü tehdidi düşmanca görmektedir. Suriye’de sürdürülecek operasyonlar bu Suriye Milli Ordusu ile müştereken sürdürülmeye devam edilecek. Dolayısıyla Türkiye tarafı silahlı kuvvetleri içinde SMO birlikler de kapsanmaktadır.
Türkiye’nin Suriye’de üç coğrafyada harekatı sürüyor. Bir, Fırat’ın doğusu Barış Pınarı bölgesinde, Rasulayn ve Tel Abyad arasındaki güvenli bölge çalışmalarına ilave olarak, bu bölgenin doğusunda ve batısında kalan ve Rusya ile mutabakat gereği sürdürülen faaliyetlerin alanında bir değişiklik yapılıyor. Şubat sonuna kadar bir değişiklik olmaz ise Türk tarafı silahlı kuvvetler PKK/YPG terör örgütünü buradan kendisi çıkaracak. İki, Fırat’ın batısı Tel Rıfat bölgesi bir ur halinde. Şubat sonuna kadar bir değişiklik olmaz ise PKK/YPG terör örgütü buradan Türk tarafı silahlı kuvvetlerce çıkarılacak. Üç, İdlib bölgesinde Şubat sonuna kadar bir değişiklik olmaz ise Türk tarafı silahlı kuvvetler inisiyatifi eline alacak ve karşısındakiler esasen rejim güçleri olacak. Rusya Türkiye’nin önünde duramayacak.
İdlib Çatışmasızlık Bölgesinde ateşkese uyulacak. Bu kapsamda Rusya, İran ve Rejim güçleri ateşkese karşılık bir harekat yapamayacak. Halen devam ettirdikleri operasyonlara son verecekler. Türkiye Esad güçlerinin Çatışmasızlık Bölgesi dışına çıkarılmasını Şubat ayı sonuna kadar tamamlayacak.
Burada Şubat ayı sonu itibarıyla, her ne kadar “rejim güçleri bölgeden çıkacak” dense de aslında bu Rusya’ya verilmiş bir süredir.
Halen Türk askerinin yerleştiği Serakib kasabası itibarıyla, Lazkiye-Halep hattı olarak işaret edilebilecek M4-M5 karayolunun kuzeyine, İdlib kentini de içine alan bölgede Türk askeri pozisyonunu sürdürecek. Bu 30-35 kilometre derinlikli alanda bir taraftan yeni sığınmacı hareketinin olmaması açısından güvenlik sağlanacak hem de buraya briketten barınakların inşasına başlanacak. Ayrıca Çatışmasızlık Bölgesindeki gözlem noktaları da yerinde kalacaktır. Eğer burada bir ihlal olursa anında mukabelede bulunacaktır. Şubat ayı sonuna kadar beklenecek, bu tarih itibarıyla Tür tarafı kuvvetleri Esad güçlerini Çatışmasızlık Bölgesinden kendisi çıkaracaktır.
Evet, sonuçta Esad Türkiye’nin hedefidir. Rusya duruma el koymak zorundadır. Esadsız bir çözümü de gündemine alabilir.
Rusya ile stratejik ortaklık sürmektedir.