Site icon Politik Merkez

Postmodern Mücadele

Okuyucu

Aslında fazlasıyla yazdım, savaşların ve çatışmaların ne şekilde evrimleştiğini yeterince açıkladım. Ama burada bir kez daha bazı detayların ve önemli kavramsal ayrımların üzerinde geçmek istiyorum. Postmodern dönemin mücadele şekli nasıl olmaktadır? Bu dönemin çatışma, rekabet, düşmanlık anlayışlarında öne çıkan hususlar nelerdir?

Düşman ve Rakip Kavramları

Postmodern dünya düzeninde düşman kavramı daha az sözü edilen bir konu oldu. Elbette rekabetin ve mücadelenin sonucunda genel kavram olarak ortada bir savaşın olduğu çıkarıyor olabilir, ama meselenin uygulanma biçimi gereği bundan böyle; daha çok barış şartlarındayken, her türlü güç mücadele araçlarını aynı anda kullanarak, kaotik düzende amacı gerçekleştirmeye odaklanılmaktadır.

Savaş ve Barış Kavramları

Savaş daha keskin bir kavram olarak ele alınmaktadır ve daha çok modern dönemin keskin, hukuku ve kuralı belli yönleriyle açıklanabilir. Bu kavram postmodern dönemde hak ve hukuku tanımadan kazanmanın yolunu belli ölçeklerde tıkayabilen açıklamalarla dolu bir bakış açısını kapsar. Peki yerine ne gelmektedir? Barış; ama barış içinde rekabet. Barış süreci içinde rekabet, hem de kıyasıya rekabet alanları yaratılarak bir uygulama yöntemi izlenmektedir.

Savaş ve Rekabet Kavramları

Savaş, ateşli silahların, hatta Soğuk Savaş’ta görüldüğü üzere kitle imha silahlarının dahi kullanılmasını kapsar; yıkıcı ve yakıcıdır. Rekabet ise sonuç almayı hedefler. Ülkelerin veya güçlerin stratejik planlarına göre elde etmek istedikleri somut çıkara dayalı hedefleri yakmadan veya yıkmadan, rekabet tiplerini çeşitlendirerek gerçekleştirmeleri mümkündür. Barış şartlarındayken rakibe karşı milli güç unsurlarının yönlendirilmesi ile rakiplerin bertaraf edilmesi söz konusu olmaktadır.

Savaş ve Çatışma Kavramları

Barıştayız ama kazanacağız! Bunu nasıl yapacağız? Salt yumuşak güçle mi? Hayır. Sert gücün bükülerek uygulamasıyla ve postmodern tarzla savaş tekniklerinin uygulanmasıyla yapılacaklar var. Ticaret, finans, hukuk, ekonomik yaptırım, kültür, gibi yumuşak güç konu ve kapsamları ile mücadele çeşitlendirilebilir. Ancak bunlar tek başına hedefi elde etmeye yaramayabilir veya süreyi istenmeyen şekilde uzatabilir. Bunlar çatışmayı destekleyici hususlardır. Postmodern çatışmada üstünlük mücadelesinde başka boyutlar uygulamaya konur. İmkanlar ölçüsünde Vekalet Savaşı, Sıfır Kayıplı Savaş (Drone Savaşı), Düzensiz Savaş (Gayri Nizami Harp), Siber Savaş, Bilgi Harbi (Propaganda ve Post Truth dahil), İstihbarat Savaşı, Diplomasi Savaşı gibi farklı araçlar aynı anda kullanılabilir. Vekalet Savaşı içinde paralı askerler, teröristler, milisler, vs. kullanılabilir. Bunlar çatışmanın ateşli (örneğin Vekalet Savaşı) ve ateşsiz (örneğin Propaganda) olması bakımından cereyan eder. Siber Savaş türevleri içinde ateşe dönüştürülen uygulamalar da vardır.

Gri Bölge Savaşı Kavramı

Barıştayız diyeceksiniz, yoğun rekabet ortamında hedefinizi elde etmek için her türlü yolu izleyeceksiniz, postmodern çatışma tiplerini aynı anda kullanıyorsunuz veya buna karşı koyuyorsunuz, ne yaparsınız? Düşmanı ayrı tutarsınız. Düşmanla doğrudan değil dolaylı ilgilenirsiniz. Aslında adını söyleseniz de söylemeseniz de düşman dediğiniz bir-iki tanedir. Gri bölgelerde, gri meseleler üzerine ve gri yöntemlerle savaş verirsiniz. Gri yöntemde düşman ve savaş kavramları üzeri örtülü olarak kullanılır. Yumuşak güç bunun içinde sadece bir alandır. Sert güç ise daha farklı uygulamaları kapsar. Dolayısıyla karma ama postmodern yöntemler yoğun kullanılır. Asıl amaç gri bölge savaşını planlayıp icra edebilmektir. Dolayısıyla çok taraflı ve katmanlı bir plan yapılır. Açıktan koyuya, grilik tonu içindeki ülkeler ve güçler için ayrı ayrı uygulamalar yapılır. Burada hedef rakip güç veya ülkeyi kendinizin yönetimine alabilmektir, yani sonuçta açık griye indirgeyebilmektir.

Tartışmalar

Açık olan şudur: İç politikadaki anlayış eksiklikleri postmodern güç mücadelesinde zaten açık griye çevrilmiş kesimlerin varlığını gösterir… Modern kalıplarda eğitim alanların aklı prensipte bu gelişmeleri kabul etmiyor olabilir, ama Yeni-Ortaçağ ve dolayısıyla postmodern zamanın icaplarına karşı zaafta bulunmak kaybettirir!

Türkiye’nin düşmanı artıyor diye endişe duyanlar var. Hayır! Zamanın icabı düşmanı değil Gri Bölge Savaşı kapsamında rakibi ve muhatabı artıyor.

Yumuşak güçle sonuç almak isteniyor diyenler var. Bu iş çoktan değişti. Gri Bölge Savaşı içinde bir alan oldu.

Türkiyenin dış politikası değişmeli diyenler var. Olabilir. O halde sormalıyız, nasıl olmalı? Eğer dünyada hemen her ülke ve küresel güç odağı, gözünün içine baka baka, her türlü çatışma yönteminde sürekli baskı unsuru yaratıyorsa, hatta ülkeniz belli konularda Gri Bölge içinde hedefse, bu kaotik durumda öneriniz ne?

Cevap yok mu? Açık olan şudur: İç politikadaki anlayış eksiklikleri postmodern güç mücadelesinde zaten açık griye çevrilmiş kesimlerin varlığını gösterir.

Teorik yazdım, siyasiler ve uzmanlar düz anlasınlar diye. Sorarsanız mevcut düzendeki ayrıntılı analizleri anlatırım da. Hatta zaman zaman yazıyorum. Ama şunu bilelim, kıyasıya süren ve her türlü etkisini üzerinde hissettiğimiz bu küresel güç mücadelesi atmosferinde ne olur geri kalmayalım, geleceğimizi yoksun bırakmayalım.

Yeniden Ortaçağ aklı gelişti. Buna Neomedieval Savaş dendi. Bunu da yazdım. Modern kalıplarda eğitim alanların aklı prensipte bu gelişmeleri kabul etmiyor olabilir, ama Yeni-Ortaçağ ve dolayısıyla postmodern zamanın icaplarına karşı zaafta bulunmak kaybettirir!

NOT: Fikri mülkiyet gereği bu bilgileri referans vererek kullanınız.

Gürsel Tokmakoğlu

Exit mobile version