Site icon Politik Merkez

Guliyev’in Hatırlattıkları

guliyevin-hatirlattiklari

Guliyev’in Hatırlattıkları

Okuyucu

Azerbaycan’dan 2011 yılında Türk vatandaşlığına geçen Ramil Guliyev (27) Londra’da yapılan Dünya Atletizm yarışmalarında, televizyonları başında izleyen milyonlar ayrı, 56 bin kişinin izlediği 200 m. yarışında tarihi bir zafere imza attı. Bu konu bizi nasıl ilgilendiriyor? İlgilendiriyor… Hem de çok köklü bir konu bu!

“İnsan organize olabilen bir varlıktır.” İnsana ait pek çok tanım vardır ve biri de budur. Hem de iyi bir tanımdır. Zira organize olabilenlerle olamayanlara bakılırsa aradaki fark bir alt tanımı daha beraberinde getirmektedir: “İnsanların diğerlerine göre daha iyi organize olabilenleri sosyo-ekonomik açıdan daha fazla refah ve güvenli şekilde yaşayan toplumudur.”

Ülkenin çeşitli yörelerinde sokakları akşam erken saatlerden itibaren sessizlik kaplar. Sokaklar boşalır. Açsanız, iki lokma yemek için köfteci bile bulamayabilirsiniz. Sonuçta ticaret de sosyal ilişkiler de belli ölçüde azalmıştır. Yani Anadolu’nun çeşitli yerleşim yerlerinde erken saatlerde sosyal ve ekonomik çarklar durmaya yakın döner.

Halbuki 21. YY’da bu başka sorunlara yol açan ciddi bir konudur. Bu küresel etkileşim ortamında bazı çıkmazlar meydana gelir. Örneğin insanlar sapkınlıklara yakınlaşır. Yaşlı kesim neyse de genç kesim yaşamda var olanlardan kendilerine birtakım haklar ararlar. Örneğin televizyonda seyrettiği her ne ise bu benim sokağımda neden yok diye hayıflanır… Bulamayınca çelişkili olmaya başlarlar ve bazen de küskün olurlar. Genç yaşlarda çelişkili yaşamak kadar kötüsü yoktur. Hatta dünyaya nefret dolu gözlerle bakmak, bazen tanık olduğumuz gibi, ne demek biliyoruz: Dolmuşta sokakta kızlarımıza saldıranlar bile oluyor.

İnsanlar nelerden eksiklik çektiklerini düşünsünler. Bırakırsanız çelişki dolarlar, küskünleşirler? Organize olup bu konuyu düzenleyemiyor muyuz? Benim temel sorum bu işte! Eğer bir başka ülkede organize olan sistemin çarkları kültürel açıdan tüm unsurları ile belli bir denge ve ahenk yarattı, buna karşılık bizde bir sorun var ise bu fark bizi diğerinden bir hayli ayırır.

Her bireysel başarı ardından gelen madalyayla coşarız. Geçen gece de öyle oldu. Ramil Guliyev daha önce 4 yıldır Hüseyin Bolt’un tozunu attırdığı 200 m. koşusunda dünya şampiyonu oldu. Türk bayrağı göndere çekildi, göğsümüz kabardı. Ancak Ramil Türkiye’deki kasabalardan değil Bakü’den geldi.

Sanatta, sporda neden çok ileri değiliz? Bu konuda organize olamıyor muyuz? Gençlerimiz çelişki içinde olacaklarına bir yöne doğru odaklanıp bundan gerekli pozitif sonuçlar elde etsek ya!..

Temel usulleri hatırlayalım: İnsanların egoları geliştikçe ihtiyaçlar buna göre yeni baştan tanımlanır. Bu ihtiyaç tanımlarına uygun üretim yapılır. Eğer gerekliyse teknoloji üretilir. Üretilen teknoloji neticesinde üretim yapılır. Ticaret ve finans buna göre gelişir.

Örnek olarak spor ve sanat demiştim. O kadar çok branş var ki… “Nerede bizim yeteneklerimiz?” diye sormadan önce yapılacaklar bellidir. Organize olunacak!

Sanatta ve sporda çeşitli alt dallarda çocuklarımız ve gençlerimiz çaba içinde olmalıdır. Eğitim tesislerimiz ve müfredatlar buna uygun yapılmalıdır. Gerekli branşlarda sporcular ve sanatçılar olmalıdır. Araç-gereç, giyim-kuşam için üretim yapılmalıdır. Markalaşma yolları aranmalıdır. Bunun piyasaları oluşmalıdır, birinci ve ikinci el alış-satışı mümkün olmalıdır. Bu spor ve sanat beğenenin, izleyenin, bundan zevk alanların, yani seyircilerin olduğu organizasyonlardır. Eğlence sektörü, örneğin medya bununla ilgilenmelidir.

Sonuçta bu nedir biliyor musunuz? Kültür. Anadolu’nun köşe bucak yerlerinde umutsuz gezen gençler olacağına akşamları enstrüman çalan gençler olsun, kültür merkezlerinde gösteriler yapsınlar, alkış alsınlar. Aileleri evlatlarıyla iftihar etsin. Spor salonlarında veya statlarda kıyasıya müsabakalar yapılsın. Sosyal yapı güçlü olsun, buna dayalı ekonomi dönsün, her yönü ile tatmin yaşansın. Bunu organize etmemiz zor mu?

Zor! Ülkede dernekler statüsü ile yürütülen topluma dönük ancak küresel rekabeti gerektiren konularda geri kalmak hiç de garip değildir. Henüz bu yönde planlama yapılırken ve kalkınmaya başlanırken işin içinde devlet mutlaka olmalıdır. Gerekirse spor ve sanatın yasal kurgusu tekrar inşa edilmelidir.

Daha önceleri bu ferdi başarılarda benzer düşüncelerde olduk, konuştuk. Ramil Guliyev bizlere aynı konuları hatırlattı, yine konuşmaktayız. Özeldeki konular bir yana, aslında bizler insan olmanın, insan gibi yaşamanın karşılığını arıyoruz. Başkaları yapabildiğine göre biz neden beceremeyelim? Hem buna ihtiyacımız var.

Exit mobile version