Site icon Politik Merkez

Sürtünme ve Yoksunluk

surtunme-ve-yoksunluk

Sürtünme ve Yoksunluk

Okuyucu

Küresel öğrenmeleri bireysel tepkilerle açıklayalım. Yaşamın belli döneminde modern ve post-modern algılar içinde ortaya konan davranışların aslında insanlığın enerji üretimi, başka deyişle sürtünme konusu ile karşılığındaki belli yoksunlukların ortaya çıktığı belirsizlikleri kapsaması yeterince hazmedilmelidir. Yazıdaki örnekler Soğuk Savaş, Küresel Isınma ve Pandemi konuları olacak.

Davranışların kontrol altında olması bir eksiklik değildir. Bilakis öğrenmenin gereği olarak bilinçli davranışları üretmek adına bilinçli düşünceler gereklidir.

Son yılların olayları az buz değil! İnsanlığın asırlarca gördüğünü günümüzde bir yıl içinde görmek mümkün oluyor. Bu durum hem bir sürtünmeyle beraber, dolayısıyla enerji üretimiyle, yeni öğrenmelere sahne oluyor hem de belli ölçekte dahi olsa durumu küresel çapta disiplinli tepkilerle değerlendirmek adına bir yoksunluk hali ortaya çıkarıyor. O zaman günümüzün davranışlarında başlıca çıktıyı sürtünme ve yoksunluk şeklinde görülen etkilerin kişiden kişiye veya toplumdan topluma olan izdüşümü ile tanımlayabiliyoruz.

Yakın bir dönemde Soğuk Savaşı gördük. Elimizin altında binlerce nükleer harp başlığı vardı. Bunun sürtünme baskısı altındaydık. Sabah erkenden fabrikalara giden, üreten, karşılığında ücret alan, harcama yapmayı hak gören ve tümüyle bakıldığında modern bir yaşamı tarif eden davranış kalıplarının savunucusu idik. Bunun bir yoksunluk olan kısmında fikrimiz var mıydı diye pek düşünmedik.

Üretim ve daha fazla tüketim bir bedel ister. Bedeli dünyaya biçildi! Ekonomik ölçekler doların anlamsız baskısı altındaydı ancak bunun da bir sınırı vardı. Homo-ekonomikus üzerine çalışmaları gerekli duyanlar yine insanlar oldu.

Son kertede teknoloji bilgi gücüyle buluşturuldu. Azımsanacak bir durum değildi, buna sürtünmenin harika sonuçları olarak bakanlar çıktı. Ama insanlık bir bilinmezlik yolculuğunda olduğunu da kendine hatırlatıyordu. Örneğin ya robotlar veya Yapay Zeka gelir insan yaşamını kontrol ederse diye sormadan edemiyordu.

Küresel Isınma gibi konular gündeme oturdu. Mevsimler değişti. Küresel felaket senaryoları üzerine konuşulmaya başlandı. Konuyla alakalı yeni teknolojiler üretiliyordu. Neticede sağlıklı bir yaşam anlayışını bu şartları dikkate alarak güncellemek gereği söz konusuydu.

Yakın zamanda Avustralya’da ayları bulan yangın felaketinin sıcaklığını kuzey buz denizi kıyısında yaşayan biri anında hissetmedi. Ama kutuplardaki erimeyi kontrol edememenin nelere yol açacağını hesaplamak zorunda kaldı. Bölgesel yangın küresel felaketlerin karşılığı olan bir sonucu işaret etmekteydi. Bu hiç de alışık olduğumuz bir durum değildi.

Gelinen noktada Kapitalizmin yeni uygulaması Neo-Liberalizm karakterine uygun enerji harcama ve yenilenen durumu hazmetme süreçleri ile belli sorunlar ve yeni kurallar belirlenirken insanlık kendine dönük etik tartışmaları en üst perdeden yapıyordu. Ancak günlük yaşamın dinamikleri ortaya çıkan post-modern tarz içinde yorumlanırken yoksunluk çekilen her bir konudan dolayı bireysel paradoksları da ortaya koyuyordu. Bireyler durumu tanımlamakta güçlük çekmekteydi.

Pandemiyi gördük! Film değil, roman değil, gerçek. COVID-19 örneğin HIV veya EBOLA gibi insanı parçalayan etkiye sahip değil; ancak pandemik. Bunun getirdiği bir sürtünme söz konusu. Beraberinde ise yoksunlukları tanımlıyoruz. Küresel ekonomik kriz söz konusu. Spordan turizme, eğitim hakkından seyahat özgürlüğüne, daha pek çok konuda modern dünyanın alışkanlıkları farklı yansımalarla insanı çevreliyor. Tüketim alışkanlıkları üzerine belli bir korkaklıklar ortaya çıkmış halde. Öğrenilecek yeni durumlar var.

Bu insanın dünyası… Borsalar ve petrol fiyatları düşüyor. Küresel ekonomik çöküş var deniyor. Diğer yandan mağazalarda raflar boşalıyor. Çinli bilim insanları robotik cihazları tıp dünyasına sürüyor. Yaz gelecek pandemi bitecek, bir beklenti var. Başka bakışla yaz demek yeni yangınlar demek! Bu yıl bu kargaşa içinde politika yapanlar çıkıp konuşacaklar ve oy isteyecekler. İnsanlık sosyal medyadan kendi öğrenme arayışlarını ve tepkilerini de ortaya koyacak. Bazıları kontrolsüz davranışlar olarak işleme görecek. Bedeller ödenecek. Yoksunluk bitmeyecek. Bir sonraki sene yeni bir pandemi üzerine konuşulacaksa eğer…

Gürsel Tokmakoğlu

Exit mobile version