Site icon Politik Merkez

Erdoğan ve Putin’den Suriye Hamlesi

erdogan-ve-putinden-suriye-hamlesi

Erdoğan ve Putin'den Suriye Hamlesi

Bugün (27 Ağustos) Moskova’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin ani gelişmeler üzerine günübirlik bir zirve gerçekleştirdiler. Bu zirvede birçok konu ele alındı. Ama burada Suriye ve İdlib özelindeki konuya değinmek istiyorum. Bundan sonra olacaklar neler, birlikte bakalım.

Önce şunu aklımızda tutalım; olacaklar güç mücadelesiyle, saha gerçekleri ve dinamikleriyle ve doğru hamlelerle belirleniyor.

Rus hamleleri şu meşhur satranç benzetmesiyle şöyle oluyor: Ruslar muhataplarıyla henüz anlaşma yaparken bir sonraki açılımlarını kenara not ederler. Durumu sahada çok iyi gözlerler. Analizleri içinde kullanabileceklerini de not ederler. Sonra hamle sırası gelir, bu atılacak hamle bir sonraki yararlı hamlenin yapılmasına imkân vermelidir ki kazançlı çıkılabilsin.

Örneğin İdlib’de Rusya hangi hamleyi yaptı? Açık nokta radikal terör saldırıları varken Astana sürecinin başarıya ulaşamayacağıydı. Bu yönde sahada kuvvet kullandı, Suriye rejim güçlerine de kullandırdı, üstüne bir sonraki görüşmenin yönlendirmesini belirledi.

Suriye ve Rusya için amaç şöyle; öncelikle Şam’dan Türk sınırına kadar verimli Batı Suriye hattı kontrol edilmeli, sonra Suriye’nin toprak bütünlüğü tesis edilmeli ve Esad her şartta meşruiyet adına ayakta tutulmalı, rejime destek verilmeli. Bu nedenle Dara, Doğu Guta, Hama derken son nokta İdlib oldu.

Eğer Rusya ile bir konuşma yapılıyor ise o ne yapıp yapıp sizi satrançtaki gibi yukarıda işaret edilen plana çekecektir ve istediği hamleleri yapmanızı sağlayacaktır.

Şimdi olan bu mu? Evet. Türkiye’nin çıkarlarına ters mi? Hayır.

Konumuz Suriye’dir. Şimdi gelelim bugünkü Moskova (Jukovski) Anlaşmasına. Neden anlaşma? Liderler “anlaştık” dediler de ondan. Hangi konuda anlaştılar dersiniz? Ekonomi, savunma sanayii, enerji, kültür, vs. konular da eklenirse zaten iki ülkenin arasında belirlediği anlaşma ilkeleri şunlar: Dostluk, saygı ve çıkar. Evet, yanlış duymadınız, dış politika çıkar üzerine inşa edilir.

Suriye konusunda siz ne anladınız? Ben ne anladığımı daha sabah Cumhurbaşkanı Erdoğan Moskova’ya gitmeden yazmıştım. Erdoğan’ın Moskova Ziyareti başlıklı yazıma bakabilirsiniz. Liderler toplantılarını ve kamuoyunu bilgilendirmelerini de yaptılar, sonuçta benim düşüncem değişmedi. Ama şunu açıklayarak ifade etmeliyim, sabahki yazımdaki nihai konu olan “Suriye’de ABD’nin sıkıştırılması” konusu için geliştirilen asıl plan 16 Eylül’de Türkiye’de gerçekleştirilecek Astana çerçevesindeki üçlü zirveden sonra belirginleşecek ve ilan edilecek. Çünkü Birleşmiş Milletler (BM) çerçevesinde “işe yarar” bu Astana Ruhu konusunun gereği adımlar atılmaktadır. Zira bugünkü liderlerin açıklamaları Üçlü Zirve’den önceki zeminin hazırlanması idi. Duruma böyle bakmamız gerekiyor.

Ben size liderlerin söylediklerini referans gösterip tekrarlar yaparak değil de doğrudan listeleyeyim:

Bütün bunlar Rusya ve Türkiye’nin hamleleri olacak. İran da buna eklenecek. Ancak bu bir güç mücadelesi konusudur. ABD, Avrupa ve İsrail tarafı da kendi hamlelerini planlıyorlardır herhalde. İşte konu budur, sahada adım atarken sağlam olan duruma hakim olur.

Exit mobile version