Site icon Politik Merkez

Kafkasya’da Rusya’nın Denklemi Ne?

Okuyucu

Azerbaycan ve Ermenistan meselesinde Rusya’nın denklemi üzerine değişik düşünceler ileri sürülmektedir. Bu güncel konuyu, ortaya çıkan yeni sorularla geliştireceğiz. Peşinden küresel bağlamla bir değerlendirme yapacağız. Meseleyi, 1992-2012 ve 2012-2020 süreçlerinde nelerin değiştiği gerçeğinden hareketle analiz edeceğiz.

Ateşkes Soruları

Son günlerin en önemli sorusu, Ermenistan Azerbaycan’ın gücünü ve hazırlığını bile bile önce Tovuz’a sonra sivil yerleşim yerlerine neden saldırıda bulundu ve Azerbaycan’ın karşı harekât başlatmasına sebep oldu? Burada bir mantık yok, bu mantıksızlığı Ermenistan neden yaptı? 

Buna ilave olarak şu da soruluyor; Ermenistan ve Azerbaycan’ın ‘‘büyük ağabeyi’’ rolündeki Rusya bu işin neresinde? İstese, bu iki ülkeye de silah vermez veya kullanımını kısıtlar. Üstelik, özellikle bu dönemde Ermenistan’a silah vermese ve harekâtı ikmal etmese, zaten doğrudan ve meşru yollarla silah tedarik edecek ekonomileri yok, asla savaşamazlar, ancak terör eylemlerine baş vurabilirler veya ülkeyi tamamen Batı’ya teslim ederler. Egemen bir ülke olarak Azerbaycan istediği yerden silah satın alacak güce sahip ama Ermenistan öyle değil. Bugün Ermenistan’ı Rusya bıraksın, proje devlet peşinde koşan diğer güçler, örneğin ABD ve Fransa, Ermenistan’ın tüm silah envanterini değiştirirler, verdiklerini borca yazarlar ve bu işi seve seve yaparlar.

Geçtiğimiz gün Putin Ermenistan ve Azerbaycan taraflarını Moskova’ya davet etti. Dışişleri Bakanları tam on saat bir yuvarlak masa etrafında oturdular. Sonra Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov çıktı açıkladı, insani maksatlı bir ateşkesin yapıldığı duyuruldu. uBna göre ateşkes 10 Ekim 2020 saat 12:00’da yürürlüğe girecekti. Okunan metnin içinde ‘‘ateşkes’’ sözcüğü yazmaktaydı ama asla uygulanamayacak içerikteki bir metin olduğu da açıktı. Ben buna ilk andan itibaren ‘‘diplomatik ateşkes’’ adını takmıştım. 

Her neyse, ateşkes ilan edildi ama Ermenistan tarafı buna uydu mu? Hayır. Hangi silahlarla ateşkes bozuldu? Rusların verdiği silahlarla. Rus tarafı metin içine bir madde ekleyip, ‘‘Bu ateşkes süresince Rus menşeili silah kullanılmayacak!’’ deseydi, olmaz mıydı? Pekâlâ olurdu. Ama bu yol tercih edilmedi. Üstelik Rusya Ermenistan’a silah ve cephane vermeye devam etti. Bu durumda tekrar soralım; bu nasıl ateşkes, Rusya ne yapmak istiyor?

Şunu da ilave edeyim, Rusya’nın verdiği silahlar hem ateşkesi ihlal etti ki Ermeniler Rusya’nın sözünü dinlemeyen taraf oldu, hem de Azerbaycan’da siviller öldü, bundan belli oranda da Ruslar sorumlu durumuna düştü.

Rusya

Şimdi Rusya’ya biraz bakalım. Denklemi Rusya açısından analiz edelim.

Küresel güç, Atlantik’ten Pasifik’e, Arktik Bölge’den Orta Asya güneyindeki Tiyanşan Dağları’na kadar etkinliği olan jeostratejik önemi haiz bir ülkeden bahsediyoruz. COVID-19 süreci ve hidrokarbon fiyatlarındaki düşüklük Rus ekonomisini fazlasıyla etkiledi. Esasen Rus ekonomisi iki kalem ürüne, hidrokarbon ve silah satışına bağlıdır. Hal böyleyken küresel konjonktür küresel Ticaret Savaşı, Çin’in İpek Yolu Projesi, küresel silahlanma yarışı, her yerde kaotik gerginliklerin yaşandığı bir dönemi işaret ediyor. 

Bugün Rusya’nın vazgeçmeyeceği küresel mücadele alanlarını sıralayalım:

Konumuzla ilgili olarak, Kafkaslar bölgesini kontrol ettiğinden emin olmak isteyecek Rusya’nın hem Ermenistan hem de Azerbaycan için sağlam bir planı olması gerekir. Bu konuda ben her türlü yaklaşımı kabul ediyorum, örneğin klasik, ‘‘Çözümsüzlüğün çözüm olacağı statükoyu tesis etmek!’’ yöntemiyle (Aristo mantığı) hareket etmesine de hayır demiyorum. Ama tek bir sorum var; Rusya’nın Güney Kafkasya bölgesinde çözümsüzlüğü sürdürmek istemesinde zaman uygun mu? 

Neden zaman üzerinde duruyorum? Yukarıda da açıkladım, dünya krizde ve Rusya ekonomik yönden sorunluyken Rusya Kafkaslar’da asıl provokasyon üreten ‘‘büyük ağabey’’ olarak, bu yeni bölgesel-krizden kazançlı çıkar mı, yoksa bölgede kendine çıkar elde edecek bir sorun sahası bulmayı bekleyen ABD ve Fransa gibi diaspora yönüyle de güçlü Batı mı avantajlı olur? Denklemin bu yönünü ve zamanlamayı hesap etmeden yanlış adım atacak bir Rusya düşünebiliyor muyuz?

Ancak şurası açık, Rusya küresel çıkarlarını gözetmektedir, BDT sınırında otoritenin kendinde olduğunu muhataplarına göstermek zorundadır. Rusya bu temel amacından taviz veremez.

Zamanın içinde bu ilişkilere baktığımda ‘‘bugüne dek söylenmemiş söz yok’’ diyorum. Başka bir tabirle, ‘‘bugün sözün bitti yerdeyiz’’ diyebilirim.

Peki bugün geçmişe oranla farklı olanlar neler? Bugünkü duruma bakıp nelerin değiştiğini sıralayalım:

Metnin sonunda ek bir hatırlatmada bulunmak amacıyla 1992-2012 döneminde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu başta olmak üzere tarafların çabaları bulunmaktadır. O bölümü okumak isteyenler bakabilirler. Ben bu akış içinde bazı sonuçları listelemek isterim.

1992-2012 arası:

Görüleceği üzere: 

Sonuç

Sonuçta şu konuları belirginleştirmekte yarar vardır:

NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.

Gürsel Tokmakoğlu

xxx

Ek

Geçmiş dönemde mesele AGİT Minsk Grubu çerçevesinde gelişmekteydi. Şöyle:

Exit mobile version