|
Okuyucu
|
Bugün çok çarpıcı bir gelişme oldu. ABD tarafından Murat Karayılan (5 milyon Amerikan dolarına kadar), Cemil Bayık (4 milyon Amerikan dolarına kadar) ve Duran Kalkan için (3 milyon Amerikan dolarına kadar) ödül verilecek. ABD başından bu yana beslediği fakat PKK’nın fiilen tepesindeki bu üç teröristi bugün gözden çıkarması, ne demek oluyor? Bölge ve Türkiye bundan nasıl etkilenir?
ABD’nin Suriye’de meydana getirdiği bu son tablo “yeni bir strateji” geliştirdiği anlamı taşımaktaydı. Aslında bu üç terör başını gözden çıkarabileceği veya buna benzer bir uygulama ile hareket edebileceği beklenmekteydi. Çünkü ABD bu teröristleri yeterince kullandı ve artık onlardan kurtulmak gerektiğini düşünüyor. Neden? Çünkü Suriye’de PKK ve YPG ile yeni bir yapıya geçti. Diğer muhalif unsurları da bu teröristlere ekleyerek SDG (Suriye Demokratik Güçleri) adında kendince meşrulaştırabileceğine inandığı bir güç oluşturdu. Öteden bu yana SDG’yi eğitti ve donattı. SDG’yi Cenevre’de de masaya oturtmak niyetinde. Türkiye, bu teröristlerle yürüttüğü politikalardan dolayı Irak ve Suriye’de ABD’yi bir hayli sıkıştırdı. Türkiye, “Fırat’ın doğusundan terörü temizleyeceğim,” dedi ve Rusya, İran, Fransa ve Almanya bu konuda Türkiye’ye yeşil ışık yaktı. Türkiye, Kandil ve Sincar’dan teröristleri temizleyeceğim diyor, bu konuda adı geçen ülkelere ilave olarak Irak yönetimiyle de anlaşmış bulunuyor; karşılık buldu ve yakın zamanda operasyona başlayacağı sinyalleri verdi. Türkiye, Irak ve Suriye’de dengeleri ABD’nin büyük ölçüde kaybedebileceği türden bir sürece girme noktasına geldi. ABD buna karşı bir hamle yapma ihtiyacı duydu ve bu karar çıktı. Şimdi içinde PKK’nın olduğu SDG’yi gözden çıkarmak yerine, bu üç teröristten kurtulmayı tercih ediyor. Yani ABD, “Bundan böyle PKK yok!” diyor.
Bu bir kurtarma harekatıdır! Kötü mü? Türkiye açısından bunca yıldır süren PKK ile mücadele artık bitiyor olabilir; ancak başka bir evreye geçiliyor. Nedir bu? ABD güdümündeki meşru muhalif yapılarla ilgilenmek durumundayız.
Süreç nasıl işler? ABD bu üç teröristi ya yakalar ya da izini kaybettirir. Yakalanırsa ya ABD’ye götürür mahkum eder ya da bölgede bir yerde tutar. Sonra? Kime ne bunların akıbetinin nasıl olacağı? ABD için amaç ne? PKK’dan değil de başka bir yapıdan bahsedilmesi değil mi? Bu yapı ABD’nin amacına elverişli ise adı PKK değil, SDG olduysa; işte bu bir biçimde halledilmesi gereken konudur.
Evet, ABD bir PKK açılımına gitti. Şimdi Türkiye yeni bir döneme girdi. Yurtiçinde çok doğru politikalarla bir barış hazırlayacaktır. Şu dağdakilerden kurtulma fırsatı çıkmış görülmektedir. Irak ve Suriye politikaları ise daha çalışılacak bir konu haline gelecektir. İmralı’daki terör elebaşısı Abdullah Öcalan’ın akıbeti için de yeni bir değerlendirme yapmak gerekir mi, göreceğiz.
ABD, Suriye süreci adına da bir hamle yaptı. “Bundan böyle SDG’yi kabul edin,” der gibi bir hamle bu. Şimdi Avrupa içinde yerleşik PKK’nın kime ve nasıl çalışacaklarını başta Almanya olmak üzere takip etmeliler. Eğer Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri de (örneğin Belçika, Hollanda…) PKK için bazı açıklamalar yapacak olursa durumu daha net görmüş olacağız.
Şimdi PKK’dan bir açıklama bekliyoruz ki durum daha da netleşsin. Bu açıklama üzerinde daha net bir değerlendirme yapma imkanımız olacak.