Site icon Politik Merkez

Arşiv

arsiv

Arşiv

Okuyucu

Bir milli güvenlik konusu olan, atılacak diplomatik adımlardan tutun, tarih yazma bilincine kadar, hukuku aramaktan, günlük yaşamımızı kolaylamaya kadar, pek çok konuda önemi olan arşiv ne durumda? Arşiv hafızamızdır adeta; devlet ise bu konu ettiğimiz, devletin hafızasıdır, kaydı tutulması ve korunması gereken. Açıklayalım.

Devlet nizamının en önemli işlevlerinden biri sağlam bir arşivi olmasıdır. Diğer taraftan Osmanlı’nın en meziyetli özelliklerinden biri de arşivci bir devlet yapısına sahip olmasıdır. Arşiv her daim önemlidir; hem atılacak adımların sağlamasını yaparken hem de tarihi yazarken. Arşiv geleceğe miras bırakılacak bir gereklilikken, geçmişin muhasebesidir de aynı zamanda. Bütün bunları biliyoruz aslında. Ama bir kırılma yaşandı ülkede, bunu yeterince gündeme getiremedik kanaatindeyim. Nedir bu? Terör ve dikkatsizlik arşivimizi tarumar etti.

Kamuoyunda çokça bilinen bir konu var. Davalara da girdi, medyada da yazılıp çizildi. “Kozmik oda” meselesi. Özel Kuvvetler’in “çok gizli” arşivine FETÖ tarafından bir oyunla girildi, dışarıya taşındı ne varsa.

Bu kadar mı? FETÖ Genelkurmay Karargahı’ndan tutun taşradaki karakollardakilere kadar arşive pek çok zarar vermiş bir örgüttür. Bugün bir Kuvvet Komutanlığı’na gidin ve 15 Temmuz öncesi yapılanlarla ilgili bazı detayları arayın, bulamıyorsunuz. Hukuki dava konusu olsa, belge yok, mağduriyetleri nasıl gidereceksiniz? Tarih yazmaya kalksanız belge yok, geleceğe ne diyeceksiniz?

Bu konuda en sağlam kalmış yerlerden birisi Dışişleri Bakanlığı’dır. Dışişleri arşivi diplomatik ilişkilerinde sorulduğunda size geçmişteki gelişmeleri çıkarabilir. Bu çok önemlidir. Bir ülke ile karşı karşıya oturup bir karar vereceksiniz, belki o sizi sıkıştıracak, belki siz onu. Ancak arşivinizde doğru düzgün vesika varsa hazırlık yapabilirsiniz.

Bu noktada kritik nokta nerede? Arayıp belge buluyorsunuz ama içi dolu mu, boş mu? Devletin memurları prosedür tamamlansın diye rapor yazarsa, arşivde arayıp bulduğunuz evrak buysa, sevinecek misiniz?

Bizde kötü bir adet var: “Raporlar olsun ama onlara güvenme; çünkü yazanın kim olduğu kadar önemlidir.” Halbuki bir devletin gücü raporlarının doluluğuyla ölçüttür.

MİT arşivleri! Acaba ne durumda, gizli dinlemelerden tutun, imzasız bilgi notlarına kadar?.. Sanılır mı ki örneğin FETÖ yandaşları bu tip belgeleri doğru düzgün arşivlesin!

Devlet düzeninde devletin bir arşiv kanunu, yönetmeliği ve her basamaktaki kurumsal yapıda hizmet büroları var, önemi biliniyor. Ama bu işleri kanun kendi kendine uygulayacak değil, görevliler yapacak, hem kaliteli, hem eksiksiz, hem korunacak şekilde…

Barzani Kerkük’e ilk girdiğinde tapu binasını ateşe verdi, mülkiyet hakkı yok oldu insanların, sonra kendi göç ettirdiklerini getirip onlara teslim etti evleri ve arazileri. Osmanlı’dan kalma tapusu olan biri kendi hakkını savunamaz oldu. Bırakın kişisel hakları, Türkiye Cumhuriyeti olarak ikili anlaşmalara istinaden bir şey sorsanız, karşılığı yok.

Hatırlarsınız, Ankara’da Sayıştay binası arşivi yanlıştı yakın zamanda. Yepyeni bina, yeni taşındı kurum, arşivini de yeni yerleştirdi. Sonra? Kaza!.. Sayılan ne varsa gitti, yeni baştan saymaya başladık herhalde.

Öyleyse başka bir konu daha var. Milli güvenliğe etkisi olan böyle önemli arşiv binaları iyi korunmalı. Yangın deprem, vs. doğal afetlerden dolayı her türlü tedbiri olmalı, öyle değil mi?

Şimdi dijital arşiv çıktı. Bu daha da önemli; hem yok edilmesi hem de çalınması.

Güneydoğu’da bu devletin kanunu geçerli, uygulayan kim? Yerleşim yerlerinde kadrolara doğru düzgün atama yapılmamışsa, arşivler ne durumda? PKK uzantılarının yerel yönetimlere etkisini biliyoruz. Bir de buna FETÖ etkisini ekleyin. Gelecekte ne tür sorunlar olacak dersiniz? “Ağam dedi, ben dedim, vallahi böyle işte…” Bu mu söylenecek?

Konuyu yaymayayım, muradımı yeterince anlatabildim herhalde. Hukuktan milli güvenliğe kadar bütünüyle önem verilen, ama uygulamada bazı sorunları olan bir alandır bu arşiv konusu. Biraz daha dikkat, biraz da yatırım!..

Exit mobile version