Site icon Politik Merkez

S-400 ve SU-35

Okuyucu

Bugünlerde Rus kaynaklarında, Rusya’nın Türkiye ile ikinci bir S-400 paket anlaşmasının imzalandığını, öte yandan SU-35 anlaşması imzalamaya hazır oldukları biçiminde haberleri gördük. Türkiye tarafından henüz bir açıklama olmadığına göre bu konulara ihtiyatlı bakmaya devam edelim. Ancak bir beyin fırtınası yapacak olursak, bir Hava Kuvveti bakımından S-400 hava savunma sistemi ile F-35 av uçağının ne anlam taşıdığını irdeleyebiliriz. Böyle yapalım.

Önce şunu ifade edelim, S-400’lerle SU-35’leri Rosoboronexport isimli tek bir şirketten temin etmek mümkün olabiliyor.

Türkiye Rusya’dan alacak olursa, yine bir hava savunma sistemi olarak av uçağıyla ilgileniyor, taarruzu değil. Amaç ülkeyi savunmaktır, hatta ittifakın savunmasına katkı sağlamaktır.

Halen Türkiye Rusya’dan iki sistem S-400 stratejik hava savunma füze sistemlerini satın aldı. Bunlar mobil sistemler olup üstün kabiliyetlerle donanmış durumdadır. Peki, ikinci bir anlaşma ile bir miktar daha füze alınması ne anlam taşır? 

En belirgin açıklama şu olabilir:

SU-35 av uçağı hava savunma füze sistemlerinden daha başka bir alanı işaret ediyor. Entegre bir hava savunma inşasında bir halka daha tamamlanmış oluyor denebilir.

SU-35, SU-27 NATO kodlu Flanker’ın geliştirilmişi, tek kişilik, çift motorlu, üstün manevra kabiliyetine sahip, kısa pistten kalkabilen, dördüncü nesil hava savunma (av) uçağıdır. Nesil olarak F-16’lara karşılık gelebilir. 

F-35 ise beşinci nesil bir uçaktır, bu çok farklı bir konudur. Bu durumda en azından halen fiili olarak dünyada emsali olmayan yarı otonom harekât yapabilen ve yapay zekalı bir av-bombardıman uçak sisteminden bahsetmiş oluruz. Geçmişte F-35’leri fazlasıyla irdeledik. Konumuz bu da değil. Burada sadece klasmanı tarif etmiş oldu.

Önce şunu açıklayalım, Türkiye F-4 uçaklarını F-35 uçaklarıyla modernize edecekti, peşinden peyderpey F-16’ları ise Milli Muharip Uçak (MMU) olan TF-X ile değiştirecekti. SU-35 ancak ara dönem uçağı olur, yani MMU üretilinceye kadar geçici ihtiyaçları karşılama maksadı taşır.

ABD tarafı F-35 projesinden Türkiye’yi çıkardım diyor. Türkiye F-16’ları modernize ediyor, ömrünü uzatacak modifikasyonları milli imkanlarla yapıyor. Hatta Türkiye F-16’lara milli mühimmatlarını yüklüyor ve gayet de başarılı sonuçlar alıyor. 

Peki, ara avcı uçağı olarak Türkiye Rusya’dan SU-35 alır mı veya almalı mı? Sayısal bir açıklama yapalım:

Şimdi SU-35 seçiminin neden tercih edilebileceği konusunu irdeleyelim. Şöyle açıklayalım:

Görüldüğü gibi ABD, NATO ve jeopolitik denklemlerden ayrı düşünülür ise Rusya menşeili S-400 ve SU-35 sistemleri hakkında ortaya atılan haberleri yüzeysel olarak anlamlandırmak mümkün olabiliyor.

Ancak gelişen şartlarda ABD tarafından Türkiye’ye verilmeyen F-35’lerin İsrail’e sorgusuz sualsiz verildiği, hatta Yunanistan’a bile 22 adet verilmesi konusunun görüşüldüğü bilgileri var. Türkiye etrafında Türkiye’nin politikalarına karşı ittifak içine giren Fransa gibi bir ülke de var. Türkiye stratejik tesislerini ve imkanlarını çoğaltıyor (nükleer güç santralleri, boru hatları, Kıbrıs, Doğu Akdeniz, doğalgaz üretim tesisleri, vs.) ve bunların savunulmasına ihtiyacı da ortada.

Bir başka konu daha var. Rus menşeili S-400 füze sistemi ve savaş uçağı harekât kapsama alanı dikkate alınırsa Asya’da Rusya, Türkiye, Hindistan ve Çin bir bütünlük arz edecektir. Bu küresel sistemlerin dağılımında hava savunma örgüsü içinde stratejik bir değer üretir.

Bir hatırlatma, yakın zamanda Rusya Mısır’a da SU-35 uçağı sattı.

Ne olur? Şimdi bu soruyu cevaplayalım. Türkiye’nin içinde olduğu şartlarda ve tehdit algısı hesaplarında;

Exit mobile version