Site icon Politik Merkez

Çözüm İnsanlık ve Türkiye ile Anlaşmak

cozum-insanlik-ve-turkiye-ile-anlasmak

Çözüm İnsanlık ve Türkiye ile Anlaşmak

Okuyucu

Küresel ve bölgesel, konu her neyse, acaba neden Türkiye’yle, Türk insanıyla birlikte olmayı tercih etmezler? Örneğin Rusya, herseye rağmen Türkiye’ye inandı, bölgesel ve stratejik konularda birlikte hareket etme yolunu seçti. Buradan ortak önemli bir güç ortaya çıktı. Herkesin çıkar güttüğü bir alanda insan onurunun gereklerini yerine getirmek adına bu birliktelik işe yaramaya başladı. Güç mücadelesinde bir denge yarattı. Kendini rakip görenlerin kararlarını gözden geçirmelerine sebep oldu. Şimdi sözüm Yunanistan’a, Güney Kıbrıs’a, İsrail’e, ayrılıkçılık yapan anlayıştakilere, teröristle işbirliğinden medet umanlara… Sözüm şu: Gelin Türkiye ile masaya oturun, işbirliği yapın, bugüne kadarki kötü işlere bulaşmış işbirlikçilerinizden kurtulun.

Daha dün Yunanistan Genelkurmay Başkanı Apostolakis neden Türkiye’ye öyle sözler sarf etti, yakarız, yıkarız dedi? Ege’deki kayalık mevzusunu çözemeyecek miyiz aramızda da kabadayılık yaparcasına ve biraz da fütursuzca böylesi bir çıkışın daha kazançlı olacağını düşündü? Türk askeri şimdi gidip kayalığa bayrak asarsa, bu general kendini öne çıkaracak, iş edinecek bir durumla mı avunma fırsatı bulacak ve Yunan halkının geleceğini (güya) kurtarma imkanı mı bulmuş olacak? Bıraksın böyle ucuz işleri!..

Güney Kıbrıs’ın yaptıklarına bakın siz, yangından mal kaçırırcasına Akdeniz sularında kendince anlaşmalar yapıyor ve gaz çıkarmaya çalışıyor. Gel önce sınırları adil bir biçimde belirle. Hangi sınırları? Kuzey Kıbrıs ile olan sınır birincisi, ikincisi ise Türkiye ile ilgili. Avrupa’yı da beraberinde uzağa çekme. Onlar gider, sen kalırsın sevgili kardeşim. Yani şimdi Türkiye, Rusya ile birlikte tam da Afrodit sahasında veya yanında gaz arayıp çıkarır ve işletmeye başlarsa ne yapacaklar, nasıl ve neye göre engel olacaklar? İsrail ile işbirliğine girince kendilerini emniyette mi görüyorlar? Bu yeter mi? Mısır ile anlaştılar diye Doğu Akdeniz’de gelecek yılların her türlü statükosu belirlendi mi yani?

İsrailli kardeşlerimiz, gelin önce büyük emeller peşinde koşmayın! Büyük emelimiz zaten var; insanlık! Kendi yazdığı o büyük emeline kapılıp giden çok millet tarih önünde perişanlık yaşamıştır ve aynı zamanda başkalarına da yük olmuşlardır. En çok da sizler bilirsiniz bunun ne demek olduğunu! Şımarıklık iyi değildir, yanlış isteklerde bulunmak da iyi değildir. Dünya tarihi içinde bin yılın bile önemi yoktur. Geleceğe doğru pencereden bakmak demek, bugünden cebi doldurmak demek değildir, bilakis insanı kazanmak demektir! Siz zaten Osmanlı idiniz. Tarihte olup bitenler belli; Osmanlı da, Türkiye de, İsrail de, hatta Almanya ve İngiltere de… Bu bakımdan, gelin Türkiye ile masaya oturun. Doğu Akdeniz’de, Ortadoğu’da veya her neresiyse orada, meseleleri konuşalım. Önce Filistin ve Kudüs işini çözelim, hem dünyayla, Birleşmiş Milletler içinde hep birlikte çözelim. Sonra mesela Suriye’yi konuşalım. Öyle aklınızdan geçirmeyin, bölünmüş bir Suriye kimsenin işine yaramaz. Çok mesele var birlikte çözülecek…

Kürt kardeşlerim, takılmayın birilerinin peşine. Beyhude arayışta olmayın, macera peşinde koşmayın ve önemlisi, insana düşman olmayın. Gerçek dostlarınızla, kardeşlerinizle, tarihin size öğrettiği gerçeklerle hareket edin. Maşa gibi kullanılmak onurlu olmaktan çok uzaklaşmaktır. Kimsenin tetikçisi, canlı bombası, uyuşturucu kuryesi, insan kaçakçısı, teröristi olmayın. Bu tür çok ama çok kötü işleri yaparak devlet olmaya hiç kalkışmayın. Tarih önünde insanlık sizi böyle bilmesin. İnsanlığınızı elden sakın bırakmayın. Eğer şeytana uyarsanız o sizi rezil eder, sonra ortada kalıverirsin.

Boş sözler değil bunlar… Gelin neyse mesele çözmekten yana olalım. Bu dünya bizim!

Exit mobile version