Site icon Politik Merkez

Hangi Suriye?

hangi-suriye

Hangi Suriye?

Okuyucu

Nasıl bir ülkeden bahsediyoruz? Beşar Esad nasıl bir lider? Çok geçmiş tarihlere, ilişkilere değil, bugüne bakıp bir değerlendirme yapalım. Lime lime olmuş bir ülke ve lider halen nasıl ayakta durabiliyor, hiç düşündünüz mü? Bunun tek bir cevabı olabilir: Doğu Akdeniz’de asıl Vekalet Savaşçısı (proxy) olan Esad Rejimi olabilir mi? Bölgesel ve küresel güçler ve bazı örgütler kendine göre amaçları elde edebilmek adına bu ülkeyi ve lideri kullanıyorlar.

Kendi ülkenizi düşünün, bütün çarkları dönüyorken bile ne denli zorlu bir mücadele içinde hareket ediliyor, değil mi? Güçlükler, rekabet, hatta finans alanındaki kargaşa, altyapı ve üst yapı sorunları, demokrasi ve hukuk adına ilerleme çabaları… Elbette normal bir ülke ile Suriye kıyas kabul etmez. Lakin şaşılacak biçimde Esad’ın Suriye’si bir devletmiş gibi, bir yönetimi ve bütçesi varmış gibi kabul edilebiliyor. Rejim Güçleri denen kuvvetler ise ne olduğu belli değil!

2011’den bu yana bir Sivil Savaş var deniyor. Halbuki savaş hem içeride hem de ülkenin dışında yaşanıyor; hem sivil hem de terör savaşı olmuş çıkmış; hem CENTCOM burada hem de Rus Kuvvetleri… Belli ki günümüz koşullarının çıkarları bağlamında kendine özgü özellikleri olan bir kaotik durumla karşı karşıyayız. Bu kaotik ortamda sorumuz da belli, nasıl oluyor da maliyesi tam takır Suriye ve Esad, “Ben pes ettim, çok zarar var, yardım edin de şu işi halledelim,” demiyor?

Modern dönemin ilerisine geçtik, bir görüşe göre post-modern çağdayız. Savaş konusunda da bu böyledir. Kaotik, Gri Bölge çatışması için asimetrik ve terörist yapılarla Vekalet Savaşı yapılıyor. ABD gibi güçler için ise “Sıfır Kayıplı Savaş” denen yöntem uygulanıyor. Bu savaşın bir biçimde sürmesi isteniyorsa sebeplerini iyi anlamak gerekiyor.

Bu şartlarda Esad savaşacak insan kaynağını nasıl bulabiliyor? Onları nasıl motive edebiliyor? Para, lojistik nereden geliyor? Halkın yaşama dönük faaliyetleri nasıl işliyor? Su, elektrik, ulaştırma, iletişim, sağlık, eğitim, bankacılık, gibi işler nasıl sürdürülebilir oluyor? Bakıldığında burada anormal bir durum yok mu?

Ülkenin yarısı çöl, çıkarılan petrolü veya gazı kendine yetecek kadar, onu da bugün terör örgütleri ele geçirmiş halde, pamuk, zeytin, narenciye ve canlı hayvancılıkla karnını doyuracak tarım toplumunun üçte biri köyünü terk etmiş durumda, böyle bir ülkede işler nasıl sekiz yıldır sorun yokmuş gibi yürür?

İleriki bölümlerde askeri faaliyetlere daha geniş değineceğim, burada şu kadarını söyleyeyim, tamam Rusya lojistik yönden tam destek vermiş durumda, ama yine de soru önemli: Her gün mermi atılan ve mobilize haldeki bir ordudan bahsediyoruz. Bir yerde durup düşünüp, “bu iş olmayacak” denmez mi? Sahada İran milisleriyle ve Rus Hava Kuvvetleriyle desteklenen bir harekatın başarısını nasıl oluyor da Suriye ordusu kendisi açısından yeterli görebiliyor?

İnsan hakları ihlalleri çok fazla, işlenen savaş suçları yenilir yutulur derecede değil, bu savaş bittiğinde yönetimdekilerin çoğunun idamına kadar sürecek bir adalet süreci yaşanacak, Uluslararası Adalet Divanı’nın bundan önceki uygulamaları bellidir, bugün bu insanlar hiç düşünmeden mi hareket ediyorlar? Diyelim şehit olmayı düşünenler var, Müslüman-Müslümana savaşta şehit olmanın mantığını açıklamak da pek mümkün değil, bir yerde insan aklına getirir ve sorar kendine, bu ne der! Tam bir paradoksal ve kaotik şartlar içinde bizler kendimizi ikna edecek bazı açıklamalar arıyoruz.

Hesap tutmuyor!

Bu durumda Esad’a kim para veriyor? Bu soru çok ciddidir! Çünkü asıl Vekalet Savaşçısının, yani birilerinin taşeronu olmasının arandığı yerde oklar Esad’ı işaret etmektedir. Esad’ı kimler ayakta tutuyor? Ne zaman kadar destek verecekler?

Bu ordu nasıl savaşır?

Teröristler, diğer savaşçı gruplar, paramiliterler

Sonuç

“Suriye” desek, hangi Suriye’den bahsettiğimizi iyi bilmeliyiz. “Esad” desek, kimden bahsettiğimizi iyi bilmeliyiz. Ne 2011 yılının Suriye’si ne de Esad’ı var ortada. Ama şurası açık ki, Esad birileri tarafından desteklenmeye devam ediliyor. Burası çok karmaşık bir iş, açıklaması çok zor. Çünkü yabancı istihbarat servisleri, devletler ve değişik çıkar grupları Esad’ı fonluyor. Fonlama konusu 2017’den sonra çok daha fazlalaştı. Genel bir açıklama yapalım:

Bunu söylemek için kesin delil gerekir ama, yukarıda açıklanan “Hesap Tutmuyor!” dediğim noktadan hareketle düşünürseniz, “Bu lime lime olmuş Suriye’yi neden ayakta tutuyorlar,” diye soracak olursanız, “Bu durumdan beklentisi ve planı olanlar,” diye cevap vermek yanlış olmayacaktır.

Şimdi gidin Esad’a deyin ki, “Türkiye seninle anlaşacak,” emin olun bu konuda birçok güç devreye girer ve Esad’ı tehdit eder, “ekmeğini keserim” der. Kuyruğu sıkıştırılmış Esad da bunlara bakıp, “ÖSO’nun kontrolünü bana ver ve sen de buralardan çık,” der. Gel de anlaş şimdi!

Şimdi lütfen siz de söyleyin, Bu Esad’ı ayakta tutanlar kimler? Söylendiği gibi, sadece Ruslar ve İranlılar mı? Körfez ülkelerinden tutun, İsrail, ABD ve Fransa gibi başka ülkeler de var mı? İstenen ne? Sorunun devam etmesi. Sorunu bitirmeyi önerenlerin ise ikinci planda kalması bundan olsa gerek. Maalesef bu arada olan sivillere, masum insanlara oluyor.

Exit mobile version