Site icon Politik Merkez

Türk Yunan İlişkileri

turk-yunan-iliskileri

Türk Yunan İlişkileri

Okuyucu

Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın Ankara ziyareti ne getirir, ne götürür? Tarihsel perspektifte bakılırsa tartışılacak bir konu. Ama yine de ilişkide olmanın yararlı bir anlamı var. Türkler ve Yunanlılar iç içe geçmiş iki millet, coğrafi açıdan Türkiye ve Yunanistan aynı şekilde olan iki ülke. Ayrıca çok ortak yönümüz var, en azından Akdenizliyiz. Ege’nin balığı aynı… El ele görülmemiz ne derecede kolay ve doğalsa, zırtlaşmamız da o derecede doğal! Ancak zarar görenler bu denizin kıyısındaki halklar; Yunanlılar ve Türkler. Bu sonucu görmeyen kim dersiniz? Çok teknik yazmayacağım, basit bir anlatımla işin özünü özetleyelim.

Vaktiyle İngilizlerin üstümüze gelmeleri için finanse ettiği, Megali Idea ile topraklarımıza göz dikmiş, Polatlı yakınlarında Dua Tepe’ye kadar istilacı zihniyetle ilerlemiş bir milletten bahsediyoruz. Gerçek Kurtuluş Savaşı’nı emperyalizme verdik ama karşımızda somut olarak Yunanlılar vardı. Bunun neden söylüyorum? Ortalama halk bizlerin çok yakın olduğunu biliyor. Bir kesim var ki, onlar radikal tutumlarını 1020’lerden beri sürdürüyorlar.

Birçok gelgit yaşadık. Ciddi ciddi savaşın eşeğine geldiğimiz dahi oldu. ABD başta olmak üzere bazı ülkeler bunu önledi. Sonunda “Güven Artırıcı Önlemler” uygulamaya kondu. Ama bu da bir yere kadar yürüyecek bir konu. Göz göre göre temel hak ihlalleri olunca sahada birtakım güç gösterileri de kaçınılmaz oluyor. Yine de bahane aranmamalı, özellikle Yunan tarafı temel sorunları çözmek için irade bulabilmeli.

Eski günlerde Ortodoks Kilisesi siyaseti ne denli olumsuz yönlendirdiyse, bugün de aynı baskısını sürdürüyor. Nasıl diye soranlar olabilir. Yunanistan’daki durum şöyle açıklanabilir, hani Bolşeviklerde bir idarecinin yanında bir de Polütbüro temsilcisi olurdu ya, Yunanistan’da da siyasetçi ve bürokratın ensesinde Kilise’nin nefesi hep vardır. demokrasi ve insan hakları deseler de Kilise ne diyorsa onu yaparlar; şüphesiz yargı da buna dahildir! Çipras her ne kadar ümit vaadeden bir liderse de bir yandan heybesinde taşıdığı tarih ve kilise baskısı var, diğer yandan Avrupa Birliği’nin (AB) ümitsiz baskısı. O zaman bugünkü ziyaretten ne çıkar?

Yarın Çipras’ın İstanbul’da Heybeliada Ruhban Okulu’nu ziyaret ve Bartelemous ile bir ayin programları var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir soru üzerine hatırlatması önemli; Batı Trakya’daki Türklerin sorunlarının çözülmesi konusunu masaya koymak gerekiyor, ki başka ilerlemeler olabilsin.

Peki, temel sorunlar neler? Çözülür mü? Temel sorun sahalarını hatırlayalım:

Hasılı, Doğu Akdeniz, Kıbrıs ve Ege meselesi çözülmeden bu iki Akdeniz ülkesi ilerleyemiyor. Ama Avrupa ve İsrail bu sorundan yararlanıyor. İlginç durum budur. Yunan gazeteci, “Neden bu kadar sorunun olduğu bir zamanda buradasın?” diye sordu ama biz de sorar olduk; “Acaba Çipras ne yapabilir?”

Exit mobile version