Site icon Politik Merkez

İsrail Türkiye İlişkisi

israil-turkiye-iliskisi

İsrail Türkiye İlişkisi

Okuyucu

İsrail’de üç seçim sonrasında nihayet Binyamin Netanyahu ve Benny Gantz anlaştılar ve yeni bir hükümet kurdular. Bu hükümet daha yemin etmeden ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Tel Aviv’e ziyaret gerçekleştirdi ve özellikle Netanyahu ile hem ‘Yüzyılın Anlaşması’ adını verdikleri o garabetin devreye konması süreci üzerine görüştüler hem de İsrail’in Çin ile ilişkilerinde dikkatli olması konusunda ABD tembihte bulundu. Biz de Doğu Akdeniz’deki gelişmeler çerçevesinde konuları gözden geçirelim.

Türkiye ve İsrail arasındaki meseleler bir süredir neredeyse askıda duruyor. Birbirini her yönü ile en iyi tanıyan iki toplum ve ülke olarak Türkiye ve İsrail tam tabiriyle bölgesel dinamikler açısından belirleyici özelliklere sahip iki güçlü devlettir. Bölgesel bu denli mesele varken ve her geçen gün yenilerinin ekleneceği bir potansiyelden söz ediliyorken, diplomasinin ilk atabileceği adımlar; 1) mevcut meselelere çözüm bulması, 2) bunun ilerisinde bölgesel istikrar ve 3) kaynakların hakkaniyetle paylaşılması ilkesinden hareketle kullanılmasını sağlamak, başlıkları altında toplanabilir. 

Diplomatik açılımın ilk adımını hangi konudan başlayarak atmak gerekir? Ümit vaat eden bir konu daha elverişli olacaktır ve diğer meselelerin görüşülmesi üzerine motivasyon sağlayacaktır.

COVID-19 sonrası dünyadaki ve bölgedeki yeni dengeler açısından bu tür temel ilkelere dayalı belirgin ilerlemeler için gerekli iradenin olduğunu ve konjonktürel altyapıya sahip bulunulduğunu taraflar teyit edeceklerdir. Öyleyse ilk adımı atanın yeni kurulan İsrail Hükümeti’nin yapıcı bir konuyu Türkiye’ye hatırlatarak bir kapı aralama niyetinde olması beklenebilir. Örneğin Türkiye ve İsrail arasında tıpkı Libya’daki gibi bir Münhasır Ekonomik Bölge sınırı anlaşması çalışmaları başlatılabilir. 

Böylesi bir adım ile ilişkilerin trafiğinin artması süreci de mümkün olacaktır. Bu tip bir deniz sınırı belirlenmesi konusunun somutlaşmasının üzerine hem iki ülke ilişkilerinde bir ivmelenme gerçekleşecek hem de bölgede kendini şu an çıkmazda gören ve ne yapacağını arayan diğer devletlerin kendini bulmaları sağlanabilecektir.

Gürsel Tokmakoğlu

Exit mobile version