Birincisinden dördüncüsüne kadar her nesil savaş biçiminde gördüklerimiz, sert güçten makine kullanım becerisine doğru bir değişimi gösterdi. Bugün yeni nesil savaşlar uygulanırken, artık beşinci nesil savaşlar oluyor, burada teknolojinin sahadaki taktik uygulama becerisini hesaba katmamız gerektiği açık. Konu şu, savaşta durumu değiştirme inisiyatifiyle hareket eden teknolojiyi kullanım bilinci yüksek askerleri düşünüyoruz. Bunlar bize yeni bir tariflerin yapılmasını gerektiriyor: Gelişen teknolojiye göre askerin sahadaki uygulamasını tam uyumlu hale getirmek, hatta askerin bu yeteneğine başvurarak savaşı kazanmayı bilmek.
Geçtiğimiz günlerde (30 Nisan 2024) Yeni Üstünlük Mücadelesi ve Savunma Anlayışı şeklinde bir yazım vardı. Oyun değiştiricilik, sistemlerin sistemi mimarisi, otonom kor sistemler, tam baskılama veya üstünlük kurma (dominasyon), bütün yönleriyle nüfuz etme (penetrasyon), istihbaratın penetrasyonu ve caydırıcılık için silahlanmak, gibi terimleri ele aldım. Bunlar yeniliklerin sahaya yansıması olarak işaret edildi. 28 Nisan 2024 tarihinde Otonom Orduların Tartışması başlıklı incelememde savaşın yeni biçimini açıkladım. Yine daha önce Tayvan Boğazı’nda savaş nasıl olabilir, diye bir inceleme yaptım. Bunun teknolojik bir savaş mantığına doğru evrildiği açıktı. Ben buna 7 Haziran 2022’de Kitle Gücü Savaşı dedim.
War On The Rocks‘ta Brian A Raster, Dennis Doyle ve Ronan A. Sefton imzasıyla 16 Mayıs 2024’de yayımlandı, Techcraft Ukrayna’da Sergileniyor, şeklinde (Link: https://warontherocks.com/2024/05/techcraft-on-display-in-ukraine/ ). Yeni kavramları seviyorum, ilgimi çekti ve polemolojide yer alan kendi düşüncelerimle, bugünden geleceğe bakarak nasıl bir okuma yapılabilir, bunu düşündüm.
Yazarlar burada taktik, teknik ve sanat (craft) kavramlarını birleştiriyorlar. Techcraft! Yani yeni teknoloji elinizde, savaşıyorsunuz, taktik nedir belli, bu bir tekniktir ve bilimdir, ama sahada bunu uygulamak bir sanattır. Yazıdaki tarif şöyle: “Modern teknolojiyi savaş alanında uygulayan bu taktiksel ve teknik yeteneklere techcraft adını veriyoruz. Fieldcraft, sahada hayatta kalmak için mevcut olanı kullanmak anlamına gelir. Techcraft derken teknolojinin savaşta amaca uygun kullanımını kastediyoruz.”
Bundan böyle yeni tip ordular nereye doğru evriliyor? Mürettebatsız kontrol sistemleri ve sensör teknolojileri, gibi ileri teknolojileri içeren bu değişen ortama uyum sağlamak için bazı değişiklikler var. Ama değişmeyen konu sanat, yani uygulama biçimi. Bir dönem belirli bir teknolojik cihaza hakim olmanın taktiksel başarının anahtarı olduğu kabul edildi. Cephedeki askerler, teknoloji destekli beceri setlerini genişleterek taktik başarısını artırmaya devam edebilir. Komutanlar teknoloji kullanmayı sürekli isteyecektir de. İyi de teknolojiyi hazırlayanlar sivilse ve askerin sanatından habersiz şekilde üretim yapıyorsa, buradan nasıl bir sonuç alınabilir? İşte burada devreye şu nokta giriyor, henüz teknoloji yaratılıyorken askerin sanatı esas olmalı, buradaki bilgi ve tecrübe ile ruh halinin zenginliğine başvurulmalıdır.
Bu bir yeni konsepttir. Bu yeni konsepte göre neleri öne çıkarabiliriz?
- Ordu personelinin yenilikçi olmasının teşvik edilmesi neye yarar? Bu teşvik, temasta dönüşümü mümkün kılan ve savaşta belirleyici olabilecek bir kuvvet çarpanı olarak görülmelidir.
- En önemli özellik, orduyu değiştirmek, askerlere ise savaşmaya ve kazanmaya yardımcı olacak taktiksel yeteneği sağlama dürtüsünü vermektir.
- Techcraft‘ta bu beceriyi gerektiren, teknolojik olarak aşılanmış bir savaş alanına girecek her şeyi geliştirmek ve eğitmek için, profesyonel askeri eğitim açısından yatırım yapılmalıdır.
- Gelecekte, düşmanla ilk temas bir askerin yerine robotla gerçekleşir. Ancak taktik formasyonlarda techcraft yeterliliklerini ve niteliklerini geliştirirken, temel savaş yeteneklerinin de engellenmemesine dikkat edilmelidir.
- Askerlere yenilik yapma yetkisi verildiğinde, onlara aynı zamanda gelişmelerini kuvvet genelinde paylaşma fırsatı da verilmeli ve yinelenen bir tasarım döngüsü yoluyla geliştirilebilecek potansiyele sahip ölçekte yetenek sağlanması dikkate alınmalıdır.
Cepheyi düşünün, robotlar ve insan askerleri. Kıyafetler ve donanımlar yeni nesil… Görüş şekilleri, makinelerin görüşleri, hepsinin değerlendirmeleri, elde taşınan tabletler, hemen üstlerinde bir çok ve çeşitli tipteki dronlar, birbirine seslenen, komut ve rapor veren kimselerin ifadeler, paylaşımları, patlamalar, yaralanmalar, toz, duman, sanki bir oyun alanı gibi… Aynı anda ateş gücü çok yüksek değişik silahlar çok uzun menzillerden mühimmatını fırlatıyor ve hedeflerini yerle bir etmeye devam ediyor… Diğer bir konu, bunlar oluyorken cephe aralarına sıkışmış sivil halk koşuşturuyor, onların zayiatı da başka bir mesele…
Burada cephedeki askerlerin yeni atmosferine dair bazı önemli değişikliklerden söz ettik. Eğitim süreçlerinde bolca simülasyon kullanımı önemli olacaktır. Ama sahada elastiki hareketler ve yeniliğin getireceği pratik beceriler sonucun değişmesi anlamına da gelecektir.