Site icon Politik Merkez

Rusya-Ukrayna Savaşı’nda NATO’nun Stratejisi

Okuyucu

Rusya-Ukrayna Savaşı devam ediyor. Başlangıcından bu yana NATO bu savaşın içerisindedir. Ancak fiilen değil, Stratejik Akıllı Güç uygulamasıyla. Bu stratejiyi çok kere Batılı medya mensupları Genel Sekreter Jens Stoltenberg’e yönelttikleri sorularıyla deşmek istediler. Ancak karşılarında Rusya gibi bir “düşman” ve önlerinde başarmak zorunda oldukları bir Doğu Avrupa Planı varken soruların cevapları net olarak anlaşılamadı.

Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü’nün yakın dönemdeki misyonu küreseldir. Planları ve çabaları da küreseldir. Düşmanlarına ve rekabet ortamlarına bakarken, bir noktaya başlı kalmaz, hepsini gözeterek bir ilerleme yolu seçer. NATO 2030’da da netleştiği gibi bu küresel vizyonla Arktik bölge, Çin, Siber-Uzay, Teknolojik ilerleme gibi alan ve fonksiyonlarla İttifak ilerlemesini sürdürmektedir.

NATO’nun 2050’leri gözeterek sürdürdüğü planında, ilerleme yolu üstünde önemli bir düşman, bir engel var: Rusya.

Bir ara Rusya da NATO ile ilgilendi, sonra özellikle Vladimir Putin döneminde yollar ayrıldı, tekrar aradaki sorunlar hat safhaya ulaştı. Aradaki bağlar koptu.

Bugün İttifak eskisinden daha fazla birleşmiş haldedir.

Rusya NATO’ya, Ukrayna’ya saldırmasıyla beraber tarihi bir avantaj verdi. NATO bu Doğu Avrupa’daki kritik savaşta çizgisini çizdi ve “sınırım burasıdır, buraya girmedikçe Rusya ile savaşmam,” dedi.

NATO, Ukrayna’ya tam destek vermektedir. Rusya tarafı Ukrayna’yı “vekil” (proxy) olarak niteledi. Düşmanı Rusya’ya karşı NATO; baskı kurdu, çeşitli izolasyon uygulamaları var ve caydırıcılığını sürdürüyor.

Ukrayna’da zarar ve Ukraynalılarda kayıp fazla! Bu yönüyle Batılılar dahi NATO’yu ve uyguladığı stratejiyi (her ne kadar buna strateji demeseler de) eleştiriyorlar.

NATO’nun küresel misyonu için jeopolitik hat üzerinde önemli bir “engel” konumunda duran düşman ülke Rusya ne durumda? Maddi zararı büyük, yerel, bölgesel ve küresel prestiji yok oluyor, çağ dışı fikirleri ve uygulamaları temsil eden bir devlet konumunda, Yumuşak Güç’ünü kaybediyor, esasen Çin ve Hindistan gibi küresel önemdeki güçlerle olan başları giderek zayıflıyor. NATO için bu tür sonuçlar fazlasıyla yeterlidir.

Bu strateji yeter ki bir büyük savaşa yol açmasın, yol açacaksa da Rusya iyice kritik bir noktanın eşliğinde olsun ki onu devirmek çok daha kolaylaşsın!

NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.

Gürsel Tokmakoğlu

Exit mobile version