Site icon Politik Merkez

Şansölye Scholz

Okuyucu

Almanya’nın yeni Şansölyesi Olaf Scholz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bir günlük ziyaret etmek için Türkiye’ye geldi. Yapılan basın toplantısından anladıklarımı sizinle paylaşmak isterim.

Scholz’un ilk itirafıyla başlayalım. Rusya’nın böyle bir işgal harekatına kalkışacağını “düşünemezdik” dedi. Ama ABD Başkanı Joe Biden ve Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson bunu düşünebildiler ve haftalar önce bu durumun olacağını söylediler. O halde bir büyük devlet olmakla ilgili sorun var veya Avrupa Birliği başka bir şeye inanmak istiyordu, istihbaratını ve müttefiklerinin söylediklerini dinlemedi. 2014’te Kırım işgal edildi onlar yine tepkisizdiler. Neyse ki Soğuk Savaş sonrası girdikleri o hayal dünyasından uyanabildiler.

Scholz “Transatlantik’in önemi yeniden görüldü” dedi. O halde NATO’ya uzunca süre bütçe ayırmayan Almanya şimdiden sonra güvenlik politikalarına önem verecek. Peki ne oldu da bu duruma geldiler? Almanya, sen kendini Avrupa’nın patronu diye konumlandırıyorsun, hatta iki tane Dünya Savaşı tecrüben var, Soğuk Savaş’ta ikiye bölünmüş idin, sonra birleştin… Almanya sorunun neydi? Yıllarca neden güvenlik politikalarına değil refaha yatırım yaptın? NATO’da çoğu ülke elini taşın altına koydu, Almanya gelişmekle ilgilendi. Ama bugün birden değişiverdi!

Şansölye “değişen güvenlik durumu” diyor. Günaydın! Rusya, Ukrayna’ya işgal için girmese kendini rahat hissetmeye devam edecekti. Bunlar birer itiraf ve büyük ülkeye pek yakışmıyor doğrusu. İşte çıkarcılık böyle bir şey! Şimdi NATO’nun doğu sınırını güçlendirecekler. Şimdiye kadar ne yaptınız? Yapmadıklarınızın karşılığında bugün binleri aşan Ukraynalı ölüyor ve 2.7 milyondan fazla Ukraynalı yer değiştirdi, mülteci oldu.

Ama Scholz karar aldı! madem ki güvenliğin değiştiğinin farkına vardı veya varması sağlandı, o halde 100 milyar Avroluk güvenlik bütçesini parlamentodan geçirebilecek. İşte size Avrupa’nın yeniden silahlanması! İlk olarak 35 adet F-35 alınacağı projesi açıklandı bile. Savunma sanayiine yatırımlar artacak…

F-35 ABD ve Ortaklarının küresel av-bombardıman uçağıdır, ortak ağ sistemini Atlantik’ten Pasifik’e kullanma imkanına sahiptir. Bundan sonraki 6. nesil uçaklar için de altyapı imkanları sunar. Almanya bu ağa girme kararı aldı. Fakat hatırlatalım, ABD Türkiye’yi bu projeden çıkardı. Oldu mu şimdi!..

Almanya, Türkiye ile enerji konusunda çalışacak. Bu nedir? Yeşil enerjiyi biliyoruz artık. Hidrojen alacaklarmış, bunu da öğrenmiş olduk. Ancak hızla gelişecek olan diğer konu, Azerbaycan ve Doğu Akdeniz’den doğalgazın boru hatlarıyla Almanya’ya ulaştırılması işine eğilinecek olmasıdır. Burada Türkiye’den talepler var. Türkiye, Şansölye gelmeden gerekli ön görüşmeleri yaptı. Kimlerle? Bir hafta içinde, Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ve Yunanistan Başbakanı Mitsotakis ile yüz yüze, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Biden ile telefonla. O zaman Batılı petrol ve gaz şirketleri hazırlar demektir. Şansölye, Türkiye’nin İsrail ve Yunanistan ile görüşmesinden memnun kalmış bunu bile söyledi.

Bir hatırlatmam var, TPAO bugün ifade etti, Mersin açıklarında sondaja başlanıyor. Hayırlı olsun!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a DW sordu, Rusya’dan silah almaya devam edecekmişsiniz gibisinden bir şeyler. Soru standart kabul edilebilir, standart cevap da verilebilirdi: İstedik vermediniz, biz de oradan almak zorunda kaldık! Ama böyle denmedi! Dahiyane cevap: “Şartlar ne getirir, ne götürür, göreceğiz!” Türkiye görecek ve öyle adım atacak: Rusya’ya, ABD’ye, Avrupa’ya bakacak, yolunu belirleyecek.

Açıklanan bir husus yok değerlendirmemdir: NATO her türlü savaş yönteminde; konvansiyonel, nükleer, terörle mücadele, siber-uzay, vs. ileriden savunmaya geçiyor. O halde bu konuda Türkiye’nin önemi tekrar gündemde olacak.

Güvenlik deyince Almanya ile önemli meselelerden birisi de göç meselesidir. Anlaşılan o ki Almanya ve Türkiye bu noktada bir ortak nokta buldu. Hatta yakın gelecekte göç konusunda daha ileri adımlar bile atılabilir.

Bana bir soru geldi: Rusya’ya yaptırımlar konusunda Türkiye’ye baskı gelir mi? Gelirse nasıl pozisyon alınmalıdır? Bu atmosferde Türkiye iki kartı irden iyi oynuyor ve bugün için bu kartlar Batı’nın çıkarına bir durum yaratıyor. Nedir bu? Türkiye’nin; jeopolitik değeri ve güvenli liman olması. Bu durumda Türkiye yaptırımlar konusunda bir baskı görmez diye düşünmekteyim. Zira bu iki çok hususu öne çıktı.

Türkiye, Montrö konusunu yerinde devreye koydu. Ukrayna’yı savunma biçimi örneklik edecek şekilde oldu, hatta yapılan yardımlar çok bariz, TB2’ler dahil savunma sistemi yardımı ve 50 tır insani yardım. Bu noktadan sonra bu kadarını bile yapmayan Avrupa’nın Türkiye’ye söyleyeceği olmamalı.

Doğu Avrupa’yı kötü günler bekliyor olabilir. Almanya geç de olsa bunu anladı. Türkiye’ye güvenmek ve yakınlaşmak zorundaydı, işte bu kapıyı Scholz açtı. Şimdi Türkiye samimi ama bir o kadar da çıkarına olacak konularda ön almak durumundadır.

NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.

Gürsel Tokmakoğlu

Exit mobile version