Site icon Politik Merkez

Hibrit Savaş

Okuyucu

Bugünkü savaş tarzı Tam Spektrumlu Savaş başlığı altında açıklanabilir. Bunun içinde Hibrit Savaş yöntemleri yaygın olarak yer bulur. Barış şartlarında güçlerin birbiri arasındaki üstünlük mücadelesinde Hibrit Savaş sürdürülmektedir.

Bugün NATO, ABD ve Avrupa kökenli blok (Soğuk Savaş dönemindeki adıyla Batı Bloku) ile Rusya ve Kolektif İşbirliği Teşkilatı kökenli blok (aynı bakışla Doğu Bloku), Karadeniz hattından Baltık hattına kadar gelişen güç mücadelesinde görülen gerilimde uygulanan yöntem Hibrit Savaştır. İçinde diplomatik, askeri, siber, göç, terör, enerji, ekonomik, psikolojik, vs. her türlü yöntemin uygulaması vardır.

BU KONUNUN TEORİSİNE BAKALIM

Hibrit tehditler ve savaş günümüzün tabirleridir. Düzensiz Savaş operasyonları, Frank G. Hoffman tarafından 2007’de bizlere Hibrit Savaş olarak anlatıldı. Popülerleşince 2009’da Hibrit Savaş açık bir şekilde tanımlandı. Ayrıca Hoffman’ın Hibrit Savaş tanımı daha sonra Gri Bölge Operasyonları terimi ile dönüşümlü biçimde kullanılmaya başlandı. 

Büyük devletlerin Hibrit Savaşında, taktiksel çatışmaların ve uygulanan operasyonların fazlaca kuvvet kullanımına açık olması, mutlak surette bir stratejik bakış açısını gerektirir. Stratejik bakış açısı kuvvet oluşturmak ve kullanmak, bunun için zaman, mekân ve şartları geliştirmek üzerine ve hatta gerekli yenilikleri bularak sahaya yöneltmekle ilgili faaliyetlerin bütünüyle ortaya çıkar.

Geleneksel (konvansiyonel) Batılı savaş kavramları XXI. Asırdaki çatışmanın gerçeklerine karşılık gelmiyor. Soğuk Savaş sonrası tek kutuplu bir dünya düzeninin ortaya çıkması, önemli bir paradigma kaymasına neden oldu. Bu değişim ABD ve müttefiklerinin, özellikle devlet aktörleri tarafından savaş ve güç kullanımına ilişkin, yeni bir yasal, psikolojik ve stratejik anlayış benimsemesini gerektiriyor. Hibrit Savaş terimi (Hibrit Tehditler), Düzensiz Savaş ve Siber Savaş taktikleriyle desteklenen geleneksel askeri gücün kullanımını ifade eder. Pratikte, Rus menşeili Doğrusal Olmayan Çatışma kavramı, Hibrit Savaş stratejisinin bir örneğidir.

Her şey değişti, savaş da. Genel olarak bu ortamda büyük devletlerin amaçları kendilerine avantajlı durum yaratmak, karmaşayı artırıp bunu yönetmek ve çıkar elde etmek, teknolojiyi geliştirmek, yararlanmak, üstünlük kurmak ve sonuçta hakimiyeti artırmaktır. Krizler bittiyse yeni krizler yaratmak bile bir yöntemdir. Dolayısıyla donmuş haldeki sorunlar gerektiğinde kaşınabilir veya bunu yapan bir rakip olursa hemen karşısına çıkmak gerekir.

Geride durmak stratejik kayıp demektir, boşluğu hemen doldurmak esastır. Bu durumda günümüzde rakibi stratejik yorgunluğa sokacak krizler, istikrarsızlıklar birer çıkar alanı oluşturmuş gözükmektedir. 

Hibrit Savaşta büyük devletler konvansiyonel ve konvansiyonel olmayan tüm unsurları kullanmaktadırlar. Konvansiyonel olarak müşterek ve birleşik ordu birimleri yer alabilmektedir. Konvansiyonel olmayanlar bakımından değişik özel operasyon unsurları ve hükümet dışı organizasyonlar devreye konur. Bu temel unsurların yanında, diplomasi, bilgi, ekonomi, dijital, siber, her ne varsa, bütün kabiliyetler, şebekelerle beraber, kaos ve istikrarsızlık ortamları içinde, ademi merkezi biçimde bulunurlar, duruma etki ederler.

Hibrit Savaş için strateji yaklaşımını açıklayalım. Bir devletin veya gücün, yüksek çıkarlarını geliştirmek amacıyla, politik, askeri, diplomatik, ekonomik ve teknolojik araçları bir araya getirerek, belli coğrafyalarda her türlü yolu izleyerek, uzun süreli uygulayacağı kasıtlı çabalarını içeren plan ve politikaların bütünüdür. 

Örneğin Rusya’nın veya ABD’nin Doğu Akdeniz Stratejisi nedir? Örneğin Rusya aynı anda Suriye, Libya, Mısır, Körfez Ülkeleri, Güney Kıbrıs ile ilgileniyorsa, buralarda paralı askerler, bunların kullandığı bayraksız uçak ve helikopter dahil silah sistemleri varsa, ayrıca iktidarlara, yerel yönetimlere ve topluluklara etki ediliyorsa, kapsamlı Siber Savaş usulleri uygulanıyorsa, ekonomik tedbirler yaygın kullanılıyorsa, bu gibi faaliyetler aynı anda bölgeyi belirsizliğe ve kararsızlığa itiyorsa, burada açıktır ki stratejik bir Hibrit Savaş uygulaması vardır, bunu Rusya yapıyorsa adı Doğrusal Olmayan Savaş ve Gerasimov Doktrini olmaktadır. Ancak bir alanda (Doğu Akdeniz, Karadeniz, vs.) Rusya varsa ABD; ABD varsa Rusya da bulunacaktır. Rusya’nın böyle bir stratejisindeki hedefleri veya düşmanları, örneğin yalnızca Ukraynalı milliyetçiler veya Suriyeli isyancılar değildir, bir bütün olarak bakılırsa, Gri Bölgede faaliyet gösterildiğine göre, yine aynı alanlarda bulunan asıl rakipleri, başta ABD olmak üzere Batı dünyasıdır. O halde örneğin Doğu Akdeniz aynı anda iki süper gücün oyun halinde kabul edilecektir. ABD de burada her ne yapacaksa Hibrit Savaş yöntemleriyle beraber kullanacaktır. 

Örneğin Ukrayna krizi özelinde kabaca bir değerlendirme yapılırsa, Batı destekli Ukrayna’ya Rusya daha fazla etkide bulunamayacağına göre, bu şartlarda tam tersine yaklaşımla; Batı tarafı baskısını artırdıkça Rusya’nın Ukrayna üzerindeki etkisi de azalabilecektir.  Böylesi şartlarda Rusya konvansiyonel bir savaşı kabul ederse kendisi kaybeder. Bu durumda Batı tarafı Rusya’yı dibe doğru çekmek ve bütün gücünü zorlamak yolunu seçecektir. Görüldü ki Joe Biden yönetimi 2021’de bu hal tarzını uyguladı. Ancak burada konuyu teorik yönden ele aldığımıza göre, ortaya çıkan nedir, diye soruyoruz. Cevap şöyle: Rusya, Doğrusal Olmayan Savaş veya Gerasimov Doktrini ile Ukrayna’ya saldırdı, burayı baskıladı, tam tersine Batı dünyası da Hibrit Savaş ve Akıllı Güç Uygulaması ile karşılık verdi. Aktörler, içinde pek çok operasyonun ve taktik girişimlerin olduğu bu sahada, Doğrusal Olmayan ve Hibrit Savaşta, büyük resmi, stratejik boyutu göz önünde bulundurmalıdırlar. O halde Hibrit Savaş terimi, Düzensiz Savaş ve Siber Savaş taktikleriyle desteklenen, geleneksel askeri gücü de kullanan bir stratejiyi tanımlar.

Savaş süreçlerini taktik, strateji, misilleme, caydırma, aldatma, taarruz, savunma gibi pek çok kavramla tarif ederiz. Bu kavramların tümü siber alemde aynıyla kullanılır. Demek ki bu savaşın var olduğu bir alemdir ve üstelik henüz bir barış bile yapılamamaktadır. Olanlar ancak sineye çekilmekte ve yetkililer gerekli tedbirlerin alınmasına odaklanmaktadır. Suçlarla ilgili konularda duyduklarımız kişisel ve günlük meseleler. Oysa siber saldırıların hedefi demokrasi, liderler ve karar mekanizmaları olabilmektedir. Hedefler bu şekilde seçilebildiği gibi kilit elektrik ve su sistemleri, nükleer kabiliyetler, boru hatları şeklinde de olabilmektedir. Hatta bu hedeflerle ilgili geçmişte Rus ve Çin saldırı örnekleri hatırlanacaktır. 

Burada anlatılan ABD, Rusya ve Çin mi? Savaş bu cephelerde mi gerçekleşiyor? İşte asıl korkutucu olan bu, bu ülkeler (ABD, Çin, Rusya, İngiltere, İsrail, başta…) durumu kontrol etme noktasında gerekli altyapıya sahip oldukları için örnekleri neşretmekteler ve bizlerin bilgi sahibi olmamızı mümkün kılmaktalar; ama asıl mağdurlar bu gibi ülkelerin dışındakiler.

Savaş nerede oluyor? Gri alanlarda. Saldırıların ve savunmaların mimarisi nasıl? Hibrit (melez). Silahları makineler üzerine monte edilmiş bu savaşta yine insan faktörü önemlidir. Bize basit konularmış gibi gelebilir ama bilinmesi şart; sistemdeki insanların, hedef seçilenlerin, ajanların günlük işleri, seçkileri, düşünceleri, klavyedeki parmak izleri ve kalp atışları bile takip edilmektedir. Bu gri alanları kapsayan Hibrit Savaşın barışı olur mu? Hayır. Demek ki sanal alemin bu meydan okumasında barıştan söz edilemeyeceğine göre yapılması gereken en önemli nokta caydırmak olmalıdır. Bir ülkenin diğer ülkeyi caydırabilecek kapasiteye sahip olduğunu göstermek zorundadır. En azından şimdiki durum budur. Adını saydığımız ülkeler Siber Savaşta caydırıcılık noktasında birbirlerinin sınırlarını belirginleştirmekle ilgilenirlerken, bunların dışındaki ülkeler henüz ne yapacaklarını bilmemekteler.

TÜRKİYE İÇİN HİBRİT SAVAŞI İNCELEYELİM

Bu teorik bilgilerin üzerine düşünelim. Birkaç çember hainde ele alabileceğimiz bir Hibrit Savaş sistematiğine maruz kalındığını bilmemiz gerekir. Sıralayalım: Rusya ile ABD ve Avrupa arasındaki Hibrit Savaş içinde Türkiye’nin Gri Bölge Operasyonlarına maruz kalması söz konusudur. Bunun yanı sıra ABD’nin ve Avrupa’nın doğrudan Türkiye’ye karşı Hibrit Savaş uygulamaları vardır. Bölge ülkelerinin (örneğin Yunanistan, Suriye, İsrail, vs.) Türkiye’ye karşı Hibrit Savaş uygulamaları vardır.

Hibrit Savaşta Türkiye’ye karşı kullanılan unsurlar ve yöntemler bulunmaktadır. Terör örgütleri (FETÖ, PKK, DAEŞ, vs.), politika (partiler ve hükümet dışı organizasyonlar, vs.), medya (yerel, bölgesel ve küresel konvansiyonel ile sosyal medya), yerel, bölgesel ve küresel Siber Savaş kurumları ve örgütleri, ABD’nin uyguladığı diplomasi ve hukuk baskısı (yaptırımlar, CAATSA, vs.), Ekonomik Savaş, Gölge Savaşı, gibi.

Her kademede hissedilen baskının veya güçlüğün şiddeti değişiyor olabilir, ancak en azından diplomatik, askeri, siber, göç, terör, enerji, ekonomik ve psikolojik etkilere maruz kalındığı bir noktada olduğumuzu bilelim. Bunların her birinin ortaya çıkma şekli, gelişmesi ve mevcut duruma olan etkisi ayrı ayrı irdelenmesi gereken hususlardır. Örneğin; Irak’ın istikrarsızlığı, Suriyeli sığınmacı sorunu, Fetullah veya PKK terörü, Doğu Akdeniz’de enerjinin paylaşımı, NATO’nun hedefleri, Rusya’nın sert güç kullanımı, deyince o kadar çok detaydan bahsetmeniz gerekir ki!.. Hatta ABD Başkanları Cumhuriyetçi Donald Trump ile Demokrat Joe Biden’ın bölgemizdeki politikaları bile ne denli olayları değiştirdi, öyle değil mi?

Bütün bunlara karşılık Türkiye’nin sorumluluk ve ilgi alanında sürdürdüğü Hibrit Savaş ile açılan cephelerde güç mücadelesi, çeşitli gelgitlerin yaşanması mevcuttur.

TAVSİYELER NELERDİR?

Bu Hibrit Savaşta şartlara göre unsurların ve yöntemlerin izdüşümünde bazı hallerde ağırlık, bazı hallerde ise gevşeme olur. Şu bilinmelidir, amaç bir gücün kendi kazanımına dönük çabasının sürekliliğidir, ancak zaman zaman değişiklik göstermesidir.

Bundan böyle tehdit değerlendirmeleri yapanların özellikle bu Hibrit Savaş kapsamındaki özel konuların bütün halinde ele alınmasında yarar vardır. Halkın bileceği şekildeki anlatımların da doyurucu olması gerekir. 

Özellikle Siber Savaş, Bilgi Harbi ve Propaganda yöntemlerinde kendini gösteren bir nokta var: Halkın gelişmeleri doğru ve yeterli takip edememesi istenen bir husus olabilir. Fenomenoloji çeşitli mecralarda kendi dalgalanmasında iken ona Gerçeklik Ötesi (post-truth) ile etkide bulunulması ve yönlendirilmesi istenen bir husus şeklindedir.

Halen daha çeşitli meseleleri tarif ederken kullanılan “dış güçler” ifadesini gemi azıya alanlar çıkmaktadır. Aynı ölçüde “iç güçler” meselesi de karmaşıklaşmıştır. Çoğu ülkeden büyük şirketlerin de aktör olduğu bir çıkar ortamında mücadele edilmektedir. Her bir güç unsuru karşısındakine küresel etkileri kullanmak suretiyle ilerlemeyi hedeflemektedir. Bugün bu yadsınamaz bir gerçektir. Bugün hiç kimse Hibrit Savaşı ve etkilerini yok sayamaz. Savaş yaşamın içine girmiş durumdadır, bir parçası halindedir. O halde sade vatandaşın da bu konuda bir noktaya kadar aydınlatılmasına ihtiyaç vardır.

Diğer kritik nokta da şudur, hükümetlerin de bu savaş yumağı veya kaotik ortamı içinde olayları ele alırken hayalci olmamaları gerekir. Evvela stratejik kurgu ve buna dayalı güç mücadelesi konusu öne çıkan husustur. İdeolojik yaklaşımda ısrarcı olmak demek stratejik yaklaşım sahibi olmak değildir. Böylesi konularda dünyanın bildiği mücadele yöntemine göre pozisyon almak gerekir. İddiası olan ülkeler için strateji çok uzun soluklu ve titiz çalışmaları gerektirir. Operasyonel ve taktik kazanımlar asla tam başarı için yeterli değildir. 

NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.

Gürsel Tokmakoğlu

Exit mobile version