Site icon Politik Merkez

Kafkaslar’ın ve Ortadoğu’nun 2016 Jeostratejik Görünümü

kafkaslarin-ve-ortadogunun-2016-jeostratejik-gorunumu

Kafkaslar'ın ve Ortadoğu’nun 2016 Jeostratejik Görünümü

Okuyucu

Asıl çatışma ortamı Kafkaslar’da!.. İşte size 2016’nın Noel Babası tarafından sunulan bir hediye. Gelişmelere bu gözle bakalım…

Suriye üzerine bölge gerildi gerilmesine de; Kafkaslar’da ısıtılan Azerbaycan ve Ermenistan tetiklere dokunduğu andan itibaren potansiyel durum bölgeyi kasıp kavuracak görülüyor. Hatta Türkiye işte o zaman daha da alevlenecek ve kafası karışacaktır. Ötelediği siyasal sorunlar ve çözümleri için yaşanacak gerginlik iyiden iyiye sosyo-politik düzlemde anlaşılamaz bir hal alacaktır.

Türkiye yakın zamanda tabiri yerindeyse bir tostun içindeki peynir misali olacak görünüyor. Tostun yapılma ve yapılmama iradesi bölgede eskiden kalma emellerini devam ettiren başat güçlerin, Rusya ve Amerika’nın elindedir. Üstte Kafkas dilimi, altta Ortadoğu dilimi var. Biri bastırıyor, diğeri bastırılmadan sıcak kalsın istiyor. Peynir kaliteli ise tosta kıvam ve lezzet verir, kalitesiz ise hemen erir ve işin lezzeti kaçar.

Daha Suriye’yi çözmeden Kafkaslar’da yeni bir çatışma başlar mı? Bu bir strateji: Rusya’nın bölgeden uzaklaştırılması için iki cepheye bölünmesi daha akılcı değil mi? Örneğin donanma Doğu Akdeniz’e inmişken ikiye bölünecek ve bir kısmı Karadeniz’e geri dönmek durumunda kalacak. Ya ekonomik bakış? Ukrayna krizinden bu yana uzatılan ambargo şartlarının kısıtlamaları ve petrol gelirlerinin düşmesi sebepleri ile Rus ekonomisi iyiden iyiye kırılgan olacak ve dayanma gücü azalacak.

Kafkaslar’da temel hedef Azeri ve Ermeni sorununa çözüm bulmaktır. Sorunu engelleyen ne? Rusya. Rusya Ermenistan’da varlığını muhafaza ettiği sürece başta Karabağ sorunu masaya yatırılamıyor, bir barış anlaşması görüşmesi başlatılamıyor. Dahası var, Ermenistan yoksul bir ülke olması ile yatırım çekemiyor, kapalı bir ülke halinde görülüyor. Bunlar Batı sisteminin bakış açısıdır. Konu tıpkı Suriye’deki gibi: Esad sorunu çoktan çözülürdü, ama buradaki Rus varlığı süreci geciktiren en önemli etken oldu. Ruslar giderse Esad’da gider, hatta yeni bir Ortadoğu haritası çalışmasında Ruslar işin içinde askeri varlıklarıyla olmazlar. Batı böyle düşünüyor.

Unutmayalım, en önemli Ermeni diasporası Moskova’da, ama toplam desteği ekonomik olmaktan çok siyasal ve askeri. Buna karşılık Amerika’daki Ermeni diasporası ekonomik güç olarak çok daha iyi ama bölgeye nüfuzları Moskova’dan biraz daha kısıtlı.

Türkiye iki ateş arasında kalabilir. Tost benzetmesini bundan dolayı yapmıştım. Gerginlik artınca “Gardaşı” Azeriler’in tarafında olacaktır. Ancak Türk toplumundaki ikilem Azeriler’den yana değil, Ermeniler’den dolayı gerçekleşecektir. Zira Rus Ermenileri ve onun Türkiye’deki uzantıları başka şeyler söyleyecek, başka tür istismar ve propaganda yöntemleri uygulayacak; Amerikan Ermenileri ve onun Türkiye’deki uzantıları tam tersi etkide bulunacak. Hani şu Kürt sorunu için Ruslar’ın etkiledikleri ile Batı’nın etkilediği Kürtler’e bakarak Türkiye’nin kafasının karışması gibi bir durum söz konusu olacak…

İşte bu kafa karışıklığında krizi yönetebilecek altyapı ve akıl Türkiye’de var mı dersiniz? Ben burada yetkililerden ziyade öncelikle Türk entelektüelinin hazır olmadığını düşünüyorum.

Kafkaslar’da sıcaklık arttığında Rusya’nın başını çektiği ekonomik ve siyasal yapılar bu olumsuz durumdan hemen etkilenecek görülüyor. Başta Orta Asya’daki Rus partnerleri birer birer sıkıntıya düşeceklerdir. Bu sıkıntılı ortamın çözüme dönüştüğü an ise Amerika avantajlı olacaktır.

Bütün bu jeostratejik bakış açısı gösteriyor ki, bölge ülkeleri 2016’yı önemli ölçüde sosyal, ekonomik ve politik baskı altında geçirecekler. Hatta daha sonraki yıllara buradan elde edilen verime göre bakacaklar.

Exit mobile version