|
Okuyucu
|
Rusya’nın Suriye’den askerini çekmesi ne demek? Rusya, ben görevimi yaptım şimdi evime dönüyorum, dedi. Peki, bu kadar mı? BM’den yaptığı masrafın karşılığını talep ederse sakın şaşırmayın!
Suriye’nin kısa hikayesi şöyle: Birinci Dünya Savaşı sonrası Osmanlı’dan koparılıyor, 1946’ya kadar Fransız Mandası oluyor. 1958’de Mısır ile bir devlet oluyor ve adı da Birleşik Arap Cumhuriyeti. 1961’de ayrılıyorlar. 1967 İsrail ile savaş, Golan Tepeleri işgal ediliyor. İsrail ile 1990’da anlaşıyor. Baas Partisi lideri Hafız Esad 1970’den beri iş başında, ta ki 2000 yılında vefat edip oğlu Başer’e devleti teslim edene dek. Soğuk Savaş’ın hızlı zamanları, Hafız Esad ilk iş olarak Rusları çağırıyor ülkesine, silahları tamamen Rus malı oluyor, karşılığında üsler veriyor, asker-sivil danışmanları hep Rus, Ruslar o zamandan beri bölgede, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz siyasetinde aktör. Bu arada Rusya destekli Suriye ordusu 1976’da Lübnan’a giriyor ve Başer zamanında, 2007’de çıkıyor. Hizbullah hem Lübnan’da hem de Suriye’de, dolayısıyla İran işin içinde; o da Rus silahı kullanıyor. Sonraki süreci biliyoruz…
Rusya’ya göre Suriye’deki görev neydi ki? Rusya durumu şu şekilde legalleştirdi veya meşrulaştırdı: Görev, IŞİD (ISIS, yeni adı IS) teröristlerini vurmak idi. Esad’ı ayakta tutmak ve Yeni Suriye’yi hazırlamak, bölge güçlerinin (kimler onlar; genel olarak Araplar, eski ortağı Mısır, yanı başındaki modern Türkiye, Arap Ligi ülkeleri, yeni kurulan Müslüman Askeri Gücü,) işin içinde olmalarını önlemek değildi. Ne yaptı? Dokuz bin sortide iki bin terörist öldürdüm, dedi. Kim saydı bunları? Vurulan muhalif güçler de IŞİD’den mi sayıldı? Peki, IŞİD bitti mi? Kim dedi görev bitti diye? Kendi kendine bir şeyler yapıyor öyleyse.
Ortadoğu’ya her girip çıkan Rusya gibi mi davranacak? Yani, bilmem kaç terörist öldürdüm, insanlığa hizmetimi tamamladım, evime dönüyorum mu diyecek?
Rusya 1970’den bu yana zaten orada; üsleri var, askeri var, istihbarat servisi var, ordunun ve iktidardakilerin her noktasında danışmanı var; halen Rusya Suriye’de Tartus ve Lazkiye’de ana üsleri var, radarları ve füze sistemleri var, duruyorlar. Peki, 30 uçağını ve 3-5 füze bataryasını geri intikal ettirdi diye Rusya’nın Suriye’den ayrılmış olduğunu mu sayacağız?
Yoksa şimdiden ABD ile yaptığı anlaşma planının gereğini mi uyguluyor, hani şu ateşkes süreci anlaşması. Daha sonra Esad veya ateşkes komisyonu Yeni Suriye’yi açıklayacak, üçe bölünmüş bir Suriye ilanı olacak (gerçi 16 Mart’ta ABD sözcüsü Suriye’de herhangi bir federasyon veya özerk bölgeyi tanımayacaklarını açıkladı, bu durumda olacakları zaman gösterecek), BM gözetimi ve askeri davet edilecek, asıl anlaşma sürecine kadar işler yürütülecek. Bu arada kuzeyde özerk Kuzey Suriye Federasyonu yer alıyor, haliyle mevcut Rus üsleri yerinde kalıyor. Durum bu mu?
Teşekkürler Rusya!.. Teşekkürler Putin!..
Bu iş dünyada ne kadar millet varsa bütün hepsini yok saymak, aptal yerine koymak değil mi? Bence BM Rusya’ya etraflıca sorular sormalı, BM Genel Kurulu’nda tartışılmalı…
Zannedildi ki Amerika Rusların Suriye’den üslerini terk etmelerini istiyor. Sonra Ermenistan Rus askeri üsleri meselesine de el atacak… Böyle bir amaçları yokmuş, Amerika bundan böyle dünyaya başka bir pencereden bakıyormuş meğer! Dünya çok değişmiş…
Ama bizim kadro eskisi gibi mi düşünüyor ne? Biz yine de Rusya’ya insanlığı IŞİD’den temizlediği için teşekkür edelim, darısı diğer ülkelere diyelim.