abd-endustri-savasini-baslatti
ABD Endüstri Savaşını Başlattı

ABD Endüstri Savaşını Başlattı

7 Şubat 2019
Okuyucu

ABD neden yeni bir Endüstri Savaşı konusunu masaya yatırdı? Çünkü Çin emin adımlarla geliyor ve şimdiden görülüyor ki dünyada liderlik yarışında öne geçme noktasında. Çin 2020 yılında geliştirdiklerini birleştiriyor. Nedir bunlar? Kuantum bilgisayarını, Micius gibi uyduları, 5G ağını ve endüstriyel robotlarını bütün gücüyle birleştiriyor ve hizmete sunuyor. Hesaplamalara göre ABD aynı ölçekli bu imkanlara ne yaparsa yapsın 2025 yılında ulaşabiliyor. Bu durumda Başkan Donald Trump’ın bir adım atması gerekiyordu. Çarşamba günü (dün) açıkladılar, bir “geleceğin endüstrisi eylem planını” uygulayacaklar. Nedir bu eylem planı?

Geçenlerde Nature Dergisi tarafından işaret edildiği üzere, kuantumun babası olarak isimlendirilen fizikçi Jian-Wei Pan, önce Micius projesinin önemini özetledi: “Dünya çapında bir kuantum uzay yarışı başlattığımızı düşünüyorum,” dedi. Bu yarış Çin’in kazanmak zorunda olduğu bir yarış olarak açıklandı. Jian-Wei Pan şöyle diyor: “Modern bilimin bilgileriyle Çin bir öğreniciydi ve takipçiydi. Şimdi kuantum teknolojisiyle, eğer elimizden gelenin en iyisini yaparsak, ana oyunculardan biri olabiliriz.”

Çin kuantum konusunu bir mega-projenin odağı haline getirdi. Bugün “kuantum iletişim” ve “kuantum bilişim” konularında dünyada tek söz konusu olma yolundalar. Hefei’deki Kuantum Bilişim Bilimleri Ulusal Laboratuvarı’nın inşasına 10 milyar dolar yatırım yapıldığı bildiriliyor. Buradan daha başka Çin’in küresel çapta baskın olmasına dönük sonuçlar çıkacaktır. 2014 yılında patent başvurusu ABD ile eşit olan Çin’in farkı 2017’den itibaren iki katına çıkarması dikkat çekici bulunmuştur.

Çin tarafından, Micius gibi projelerle ve Shandong’un kuzeyindeki bir bölgede kurdukları “karasal-kuantum ağı” sayesinde, güvenli kuantum iletişim alanı geliştirilmiş oldu. Burası halen dünyanın en gelişmiş kuantum alanı olarak kabul edilir. Hedefe göre, benzer modeller dünyanın her yerine yaygınlaştırılacaktır.

Ülkelerin 2016 yılı için endüstriyel robot üretim miktarlarına bakıldığında Çin’in başı çektiği (87 bin) ve en yakın rakibini bile ikiye katladığı görülmektedir. Güney Kore’nin 41.4 bin ve Japonya’nın 38.6 bin robotu endüstride üretim yapmaktadır. Aynı yılda dünya endüstriyel robot satışlarının yüzde 74’ü beş büyük pazarda (Sırasıyla; Çin, Güney Kore, Japonya, ABD ve Almanya) gerçekleşmektedir. ABD’de 2016 yılı endüstriyel robot miktarı 31.4 bindir. Halen Amerika’daki robotların çoğu Japonya, Güney Kore ve Avrupa’dan ithal edilmektedir. Uzakdoğu bu konuda önemli ölçüde iktidarı elde etmiş durumdadır. Küresel pazarda Çin’in bu alandaki payı 2016 için yüzde 30 civarındadır. 2020 yılı projeksiyonuna bakıldığında küresel endüstriyel robot piyasasının yüzde 40’lık bölümünün Çin’in kontrolünde olacağı öngörülmektedir. 2020 yılında sadece Çin’de 2 milyona yakın endüstriyel robot üretim yapacaktır. Bu yıllarda Uzakdoğuluların ABD’deki robotların yarıya yakınının imalatçısı olacağı beklenmektedir.

Gelişmiş üretim uygulaması, kablosuz ağlar, kuantum hesaplama, yapay zekâ, yeni güvenli iletişim, yeni şifreleme, gibi teknolojik ilerlemelerde Çin’in bir hayli yol alması öteden beri ABD’nin dikkatini çekiyor.

Bu durumu değerlendiren Başkan Trump, Birleşik Devlet’in genişletilmiş altyapı yatırımının bir parçası olarak “geleceğin endüstrisi” olarak adlandırdığı alana yatırım yapmayı tartışmaya açtı. Bu konuda Beyaz Saray’a ilk brifing geçen yıl verilmiş idi. Bir yetkili, “Önümüzdeki haftalarda Amerikan Ar-Ge liderliğini korumak için tasarlanmış eylem planını görmeyi bekleyebiliriz,” dedi. Demek ki Çin’den daha geride kalmamak için ABD hem devlet hem de önemli şirketleriyle birlikte “geleceğin endüstrisi eylem planına” önemli bir yatırım yapmaya karar verdiler.

Başkanlık Danışmanı Ivanka Trump yaptığı açıklamada, “Bu yönetim şu konu üzerine kararlıdır, Amerika’nın geleceğine ait endüstrilerde hakimiyet kurmak için konumlandırılmaktadır, şuandaki ve gelecekteki işgücümüzün modern teknolojimizle geliştirilmesi için ihtiyaç duyulan becerilere sahip olunacaktır ve dijital ekonomide üstünlük sağlanacaktır,” dedi.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ekonomik-istihbarat
ÖNCEKİ YAZI

Ekonomik İstihbarat

bilim-ve-teknoloji-politikasi
DİĞER YAZI

Bilim ve Teknoloji Politikası

İnovasyon 'ın son yazıları

225 views

 Sonsuz Şiddet Dönemi ve Doğal Endişe

Yapay zekâ konusunun doğurduğu belirsizliği size, dahi makineler, derin karmaşa, sonsuz şiddet ve doğal endişe şeklindeki kavramlarla betimleyeceğim. Yaşam tarzımız hızla değişirken bireyler olarak alınan kararlarda herhangi bir etkimiz olmuyor. Daha çok kullanıcı oluyoruz, sayıdan ibaretiz, yani birer veriyiz. Yaratılan medeniyette her birimizin bir anlamı var.
2.1K views

Sosyal Medya Dilemması

Günümüzde derin bir biçimde sosyal medya dilemması veya gelişim paradoksu yaşanıyor! Dördüncü Sanayi Devrimi’nin etkileri her alanda değişimi tetikliyor. Teknolojinin ürünü medya platformları sosyal yaşamın ötesinde, hukuk, ekonomi, politika, uluslararası ilişkiler, güvenlik (ki içinde terörizm de var), sağlık ve eğitim gibi pek çok değişimin yerli yerine oturmasını baskılıyor. ABD’de yaşanan son 6 Ocak Senato Binası baskınını büyüteç altına alıp, konu hakkında tartışmak istiyorum. Ayrıca yazıda hukuki ihtiyaçlar açısından bazı temas ettiğim noktalar da olacaktır.
2.9K views

5G Teknolojisi ve ABD-Çin Rekabeti

Son birkaç yıldır en fazla duyduğumuz konulardan birisi 5G teknolojisi oldu. ABD ile Çin arasında büyük bir savaşa dönen teknolojide somut konu 5G’dir. Çin, 5G teknolojisini üretti. ABD henüz 3G’de kaldı. ABD bu alanda adım atana dek Çin’in teknolojiyi yaygınlaştırmasını yavaşlatmak veya durdurmak için önlemler almaya çalışmaktadır. Bu konu teknoloji kadar, istihbarat, ekonomi, altyapı, iletişim konusudur. Nedir 5G teknolojisinin farkı? ABD neden bu denli saldırgan davranıyor?
1.3K views

Netizenlerin Beyni Büyük mü?

Ağ tabanlı yaşam kalıplarının daha belirgin olacağı bir dönem girmiş bulunmaktayız. Yeni dönemin en önemli konularından birisi de kentlerin nadide noktalarında yaşayan ve değişik yaratıcılık kabiliyetine sahip genç beyinlerden azami istifade etmenin yollarını bulabilmektir. Silikon Vadisi örneğinden yola çıkarak birçok gelişmiş ülke kendi yaşama normlarına göre yeni bir sosyal yaşam dokusu oluşturmayı hedefliyorlar.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme