cari-dis-politik-konular
Cari Dış Politik Konular

Cari Dış Politik Konular

7 Temmuz 2018

İşler kolay olsaydı herkes çözerdi! Değil mi? Ama bir hayli karışık. Bırakın kolaylığı, zorlaştıranlar bile var. Hatta başkalarının ekmeğine yağ sürenler ve sorulduğu halde fikir beyan etmekten kaçınanlar. Gelin şimdi siz çözün. Konu ne? Cari dış politika konuları.

Durumu ve ilerlemeleri özetle şöyle sıralayayım:

IŞİD diye bir sorun vardı, hatırlayın. Şimdi nerede? Maalesef günümüzde manipülasyonlar böyle yapılıyor. Önce bu hatırlatmayı yapmalıyım. Diğer taşeronlara da bu şekilde bakmak gerekiyor.

ABD ve İsrail, Almanya’yı Ortadoğu’daki sorun sahalarına çözümcü sıfatıyla sokmak istemedi. Sebepleri daha çok tarihsel.

Almanya ve dolayısıyla Avrupa Birliği (AB), Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) üzerinden gücünü kullanıyor, Doğu Akdeniz’deki doğalgazın çıkarılması ve piyasaya sürülmesi çalışmalarında Rusya, ABD, İngiltere, İsrail ve hatta Suudi Arabistan ve Türkiye ile anlaşma şartlarını zorluyor, “Beni de Ortadoğu hesaplarına sokun,” diyor.

Ana aktörler olarak ifade ediyorum, İran ve Rusya bir taraftan, ABD, İngiltere ve S. Arabistan diğer taraftan, Ortadoğu’da petrol ve doğalgaz fiyatlarının belirleyicisi olmak istiyorlar. Piyasayı belirleyen olmanın getirisi çok yüksek. Yeni sahalar ve boru hatları da bu yönde önemli. Doğu Akdeniz ile beraber AB de bu pazarlıklarda kendini göstermek istiyor.

İngiltere’nin GKRY’de, Rusya’nın Suriye’de, ABD’nin İncirlik’te, Körfez’de ve S. Arabistan’da askeri üsleri var. Doğu Akdeniz, Aden ve Basra çepeçevre yabancı asker kaynıyor.

Almanya ve dolayısıyla AB, Rusya’nın Kırım oldubittisini ve Ukrayna üzerindeki çıkarlarını kendi lehine koz olarak kullanmak isterken, Rusya da tam tersine bu coğrafyayı onlara karşı kullanıyor. Buradaki pazarlık Ortadoğu ve Doğu Akdeniz politikalarına etki ediyor. Ukrayna konusunda NATO ve ABD devrede.

ABD, İran ile ilişkilerini barış durumundan tekrar gerginlik durumuna geçirdi. Nükleer anlaşmayı iptal ettiklerini açıkladı. İran da tekrar santrifüj çalışmalarına başladı. Almanya, diğer AB ülkeleri, Rusya gibi ülkeler bu konuda İran’dan yana tavır takındılar.

Ticaret Savaşları başladı. ABD’nin asıl hedefi Çin ve Almanya oldu. Bu kadarıyla kalmayacak, küresel piyasalar uzunca süre sarsıntı geçirecek, yeni dengeler oluşacak, bundan sonraki zamanlarda bu ticaret savaşı yolu daha da belirgin ölçülerde başvurulan bir yöntem olacak. Üreten ve dağıtan bakımından olduğu kadar tüketen ve finans kullanan için de durum bir hayli karmaşık sonuçlar doğuracak. Bu küresel oyun sadece alüminyum ve çelik bağlamında kalmayacak, petrol ve gaz dahil, hemen bütün emtiayı kapsayacak.

Brexit süreci devam ediyor. Bu AB içinde olduğu kadar küresel çapta da etkili bir süreç olacak. Serbest dolaşım konuları bakımından, finans ile mal ve hizmet dolaşımı konularının sınırları çizilecek. Ticaret Savaşları başladığı esnada bir de bu konunun yükü binerse dünyada bazı dengeler değişecek.

AB içinde Yunanistan ve İspanya’dan sonra İtalya’da da kriz oldu. Bu politik ve mali kriz olarak kendini gösterdi. Esasen AB kendini tekrar sorgulama ihtiyacı duydu. Almanya çıkarcı yaklaşımını değerlendiriyor, politikalarını tekrar revize ediyor. İngiltere gibi Türkiye için de bakış açısını değerlendirme yolunu arıyor.

Türkiye ne durumda? Kıbrıs pazarlığında Magosa’yı öylece vermiyor, karşılığında KKTC ve Türkiye için somut ne verileceğini garanti altına almak istediği gibi, Ortadoğu’daki harita düzenlemelerinde de Türkiye’yi dışlayan bir tutum oluşmasına karşı koymak istiyor. Açıkça “Kürt Kartı” oynayanlara “Dur orda!” diyor. (Türkiye’ye Kürt Kartını oynamayan kalmadı. Ülke isimlerini tekrar sıralamayalım.)

Türkiye ne yaptı? Suriye ve Irak’ta askeri var, Rusya ile çok yönlü anlaşma içinde, savunma sanayii konularında alternatif yaratılıyor, nükleer enerji santralleri yapılıyor, Karadeniz’den ve Hazar’dan Avrupa’ya doğru açılan petrol ve gaz boru hatları inşası ve projeleri var, Suriye için duraksayan Cenevre sürecine Astana ile yeni bir çalışma şekli getiriliyor… Buna ilave iktidar seçimlere gitti ve irade tazeleyerek başlattığı politikaları sürdürmek istiyor.

Ne görüldü? ABD, Suriye ile birlikte az da olsa bir işbirliği kapısı açtı. Almanya ve AB seçimi müteakip hemen jestler yapmaya başladı. AB kendine çıkış yolu arıyordu. Sanırım yakın zamanda ticaretin ve yatırımların yanı sıra jeopolitik ve güvenlik konularını daha fazla duyacağız. AB ile ilgili konular güven tazeleme ve strateji belirleme amaçlı olacak görülüyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

halk-kavrami-uzerinden-chpye-bir-ders
ÖNCEKİ YAZI

Halk Kavramı Üzerinden CHP’ye Bir Ders

turkiyede-gelenek-donusum-ve-politika
DİĞER YAZI

Türkiye’de Gelenek, Dönüşüm ve Politika

Politika 'ın son yazıları

Stratejik Derinleşme

Politikada "stratejik derinleşme" terimini ifade etmekle, beraberinde neleri söylemiş oluyorum: Aktif, nötür (yeni-izolasyonizm) ve karma politikalar, politik seçenek olarak aynı anda yapılması gerekenler.

İran’ı Konuşmak

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekiler için dün, bugün cenaze töreni yapılıyor ve yarın toprağa verilecekler. Peki bu durumda bizler İran'ı nasıl konuşmalıyız?

Reisi’nin Olayı

Dün öğle saatlerinde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Amirabdullahiyan'ın içinde olduğu bir helikopter, Azerbaycan sınırında İlham Aliyev ile açılışı yapılan barajların töreninden sonra dönüşte kötü hava şartlarında düştü ve sadece İran değil, herkes şokta. Enkazı Türkiye'den kalkan Akıncı İHA buldu. Ben bir havacı olarak burada kendi açımdan bazı hususlara değineceğim.

Rusya’nın Kharkiv Harekatı

Son günlerde Ukrayna-Rusya savaşında önemli bir gelişme var. Rusya için Kharkiv harekatı çok önemli bir koz olacak. Bu kez Rusya tarafı daha derli toplu harekat yapıyor, politikada daha akıllıca ifadeler seçiliyor. Zelensky ise endişeli görünüyor.

Politik Vizyona Göre Konumlanma Stratejisi

Ülkeler için sihirli kelimeler refah ve güvenlik, öyle değil mi? Peki 2030’lardan sonrasına bakın, dünyadaki gelişmeler ve Türkiye özelinde cevap arayın, vizyonumuz ve stratejimiz ne, refah ve güvenlik için neler düşünülmeli? Bu stratejik-vizyona esas olacak şekilde, politik anlayışımız, sosyo-politik ve sosyo-ekonomik etkileşimlerimiz ne durumda, neredeyiz, ne tarafa doğru gidiyoruz, riskler neler?
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme