fetoyu-unutturmayin
FETÖ’yü Unutturmayın

FETÖ’yü Unutturmayın

17 Ağustos 2018
Okuyucu

FETÖ konusu sadece bir iç mesele değildir, ABD ile ilişkilerimizde de önemlidir. Acil yapılacak işler var! FETÖ ile ilgili mücadele devam diyor, tutuklamalar, mahkemeler. Ama dış boyutta da yapılması gerekenler var. Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan dış politikada FETÖ’yü gündeme taşırsa konu ediliyor, değilse pek duyamıyoruz. Ayrıca ABD ile sorunlu günler yaşıyoruz. Bir olumsuz konumuz da FETÖ. Maksat küresel terörle savaşmak değil mi? Halen örgüt başının Pensilvanya’da ikamet etmesi, karargahının küresel faaliyetlerini oradan yönetmesi ve Türkiye’ye yönelik propagandanın ABD’den sürdürülmesi. O halde, belli ölçüde de olsa, bu konu neden gündemden düştü?

Önce şunu söylemeliyim, bu bir örgüt. Tutuklu olan örgütün tetikçileri hayal de olsa dışarı çıkmayı bekliyorlar. Nasıl çıkabilirler? Örgütün üst yönetimi de aklından geçiriyor, tutukluları bir biçimde dışarı çıkarabilmek ve bunları tekrar kullanabilmek. Bu maksatla neler yapıyorlar? Türkiye’ye karşı yıpratıcı ne varsa yapıyorlar, hatta milleti birbirine düşürmeyi, sokağa çıkmalarını sağlamayı bile düşünüyorlar. Bu maksatla sürekli politik, ekonomik ve propaganda amaçlı faaliyetler içindeler. Kendilerine Avrupa, Ortadoğu ve Amerika’da çeşitli teknik ve başka türlü destekler geliyor, bu desteklerle beraber Türkiye’ye saldırılarını sürdürüyorlar. Saldırırken her türlü tekniği kullanıyorlar. İçerideki unsurlarını gizlemek için yeni kavramlarla ortaya çıkıyorlar. Son tedbirleri renklendirme. Bukalemun gibi olun ve nereye yakınsanız oraya girin, deniyor. Partilere, STK’lara, başka tarikatlara… İçimizdeler, ama gizlenmişler. Bekliyorlar. Neyi?

O halde Amerika bir planla Türkiye’ye FETÖ’yü değil de Papaz Brunson’u, Türk Lirasındaki düşüşü, Suriye’de İdlip’i ve F-35 savaş uçaklarını konuşturuyorsa, konuyu bir defa daha düşünmeliyiz. Türk tarafı da ısrarla uluslararası alanda FETÖ’yü (buradaki konumuz bu değil ama ilave edeyim, Suriye’deki PYD/YPG/PKK’yı da) anlatması ve ABD’ye bu bağlamda sürekli baskı kurması gerekiyor. Bu konuda boşluk yaşanmamalıdır. Her alanda gündemde tutulmalıdır.

İran konusu giderek tırmanacak. Konu daha da başka alanlara savrulacak. ABD nasıl İran’da bir kısım uyuyan ajanlarını sokağa dökecekse, başka ülkelerde de bununla ilişkili planlar içinde olabilir. Türkiye’deki ve Suriye’deki meseleler Ortadoğu’da ABD emelleri (İsrail de dahil) için birer payandadır. Türkiye baskılanıyorsa ve bu baskılamada FETÖ elemanları ülke içinde ve daha çok ülke dışında, başta propaganda yapmak üzere çalışıyorsa, karşı-istihbarat ve dış politikada acil tedbirler alınması gerekmektedir. Unutulmasın, halen FETÖ’ye bağlı elemanlar yurtdışında aylık toplantılar yapmakta ve sürekli güncellemer yapmaktadırlar.

Yurtdışındaki medyada, ajanslarda ve düşünce kuruluşlarında çalıştırılan FETÖ’cüler var. Bunları İsrail, ABD ve Almanya organlarında bulabilmek mümkün. Meşru yayın organlarında çalıştırlanlar olduğu gibi anonim istasyonlarda faaliyeti olanlar da mevcut. Türk pasaportlu bu kişilerin Türkiye’ye karşı yıkıcı malzeme üretmelerinin önüne geçmek için bir plan yapılmalıdır. Hukuk ve diplomasi devreye girmelidir. Zira FETÖ bir terör örgütüdür. Bu kişileri barındıranlar teröre destek vermiş olmaktadırlar.

Türk basını, kamuoyu, siyasi partileri, sivil toplum kuruluşları bu konuyu gündemde tutmalıdır. ABD’ye karşı sesini yükseltmelidir. Devlet bunu dikkate alarak uluslararası alanda ve Amerika ile yürütülen diplomaside FETÖ bahsini ısrarla gündemde tutmalıdır. Çünkü bu konu başta Amerika, İsrail ve Almanya tarafından desteklendi, bariz olarak ise CIA’nın küresel çalışmalarında FETÖ okulları ve iş imkanları kullanıldı, Türk pasaportlu kişiler “ikili” çalıştı. Bilgi belge elde edilmeli ve bu ilişkinin devam ettiği konusu dikkate alınmalıdır. Etkin istihbarat, önleyici hukuk, hukuk ve diplomasi için sürekli çalışılmalıdır.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

nato-zirvesi-sonuc-bildirisi
ÖNCEKİ YAZI

NATO Zirvesi Sonuç Bildirisi

arap-natosu
DİĞER YAZI

Arap NATO’su

Güvenlik 'ın son yazıları

179 views

Etki Ajanlığı Yasası

Bu çağda, etki ajanlarına karşı önlem almak ve ülke yararına çalışanların eline mücadele etmek adına imkan vermek gibi konularda aksi düşünülebilir mi? Bu gerekli, ülke güvenliği açısından yerinde bir hamle. En azında caydırıcılık çok önemli. Ajanlar ve etki ajanları öyle cirit atmasınlar... Gerekli önlemleri ve bu kapsamda belli yasal düzenleme imkanlarını yaratalım. Her türlü tehdit var. Onları caydıralım, caydırıcı nitelikte ülkenin somut eylemleri olsun. Türkiye'de istihbarat hizmetleri 2014'dan itibaren iyi bir seyirle gelişiyor. İlk olarak operasyon yapma imkanı oldu. Kötü mü? Operasyonel İstihbarat gayet başarılı. Teröristler ve bölgemizdeki hasım ülkeler bunu görüyorlar, dikkatleri çekildi. Şimdi de bu tür ilave yasalar olsun isterim. Doğru adım! Elbette ben bu konuyu istihbarat açısından ele alacağım, uzmanlığım bu yönde. Hukuk konusu ayrı.
79 views

Yeni Üstünlük Mücadelesi ve Savunma Anlayışı

Temel konumuz silahlanma ve polemoloji olacak. Bu alanda yeni anlayışları irdeleyeceğiz. Genel savunma ve silahlanma politikalarına, büyük güçlerin aldıkları pozisyonlara, örnek olarak ABD'nin savunma yöntemine ve son olarak yeni üstünlük mücadelesi kavramlarına değineceğim. Bahsedeceğim yeni üstünlük mücadelesi terimleri neler? Oyun değiştiricilik, sistemlerin sistemi mimarisi, otonom kor sistemler, tam baskılama veya üstünlük kurma (dominasyon), bütün yönleriyle nüfuz etme (penetrasyon), istihbaratın penetrasyonu ve caydırıcılık için silahlanmak, olacak. Bunları neyle yapabilirsiniz? Bu makalede size ipuçlarını vermiş olacağım.
73 views

Otonom Orduların Tartışması

Teknoloji geliştikçe otonom sistemler cephede yerlerini alıyorlar. Kara, hava, siber-uzay, deniz, derin ve geniş cepheler... Bu konu başka ülkelerde hem askeri hem sivil, çeşitli uzmanlarca tartışılıyorken, Türkiye'de henüz o noktaya gelinemedi. Savaşın bilim ve sanatı yönüyle ben size özgün bir tartışma başlatmak isterim.
107 views

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
154 views

İran Yine İsrail’e mi Çalıştı?

1 Nisan'da İsrail, İran'ın Şam elçiliğine saldırdı. 13 Nisan'da İran, İsrail'e günü-saati belli bir misilleme operasyonu yaptı, adı: Operation True Promise! 15 Nisan itibariyle durumu gözden geçirelim.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme