bugunku-politik-catismanin-karakteri
Bugünkü Politik Çatışmanın Karakteri

Bugünkü Politik Çatışmanın Karakteri

21 Mayıs 2020
Okuyucu

ABD göz göre göre Çin’in ilerleyişini yakalayamayan ülke konumunda olacaktı! Bir asırdır dünyayı yöneten ABD iktidarını Çin’e kendi eliyle mi sunacaktı? Nasıl? Küreselleşme diyerek! Bunu kimler istiyordu? Fazla insani sözler söylemek isterdim ama politik varlık insanoğlunun temel karakteri der ki; savaşmadan vermem! ABD elindeki gücü neden versin? Soru bu ise cevap da açık, kimse sırtı yere gelmeden başpehlivanlığı vermez. Bu ne demek? Bir çatışma… Ama farklı karakterde ve farklı alanlarda.

Gelinen noktada ABD bir şeyler yapıp Çin’i geride tutmanın peşindedir. Avrupa güvenlikte ABD ile birlikte, diğer yandan bir orta yol aramakta ve bununla refah bölgesi olmayı sürdürmenin peşindedir. O bildik Rusya, Avrasya’daki jeostratejik konumuyla merkez ülkedir. Bunun avantajını kullanmak istemektedir.

Çin olanı göremeyecek bir ülke değildir, GO (vey çi) oynamaya soyunuş haldedir. Bu oyun sabırla ve hasmı kuşatmakla oynanır. Çin tam da bunu yapmaktadır. Oyunu öğrenmesi gerekenler Çin dışındaki güçlerdir.

Yaşananları okumakta sorunumuz yok, yaptırımlar, yıpratmalar, dolaylı ve örtülü savaş teknikleri, kaotik ortamdan sonuç elde etmek ve hepsine beraber diyelim ki, bu bir gri bölge savaşı.

Tersi olur mu, bildiğimiz türden bir savaş? Mümkün değil. Bugünün koşullarında ne Amerikalı ne Çinli eline nükleer silahlar dahil konvansiyonel güçlerini alıp birbirlerine saldırmazlar. Bu bir caydırma aracı olarak bir köşede tutulur ama tetiğe basmak başka bir şeydir, deli olmak lazımdır. Caydırmak demek hazır olmak demektir, silahlanmak, eğitim ve tatbikatlar yapmak, güç göstermek… Arada bir de diplomatik horozlanmaya ihtiyaç vardır, işin gereği.

Asıl müsabaka nerede? İstihbarat yapmak, bilim ve teknolojide ilerlemek, kültürel güç olmak, terörden korunmak, ekonomik açıdan mümkün mertebe bağımlılıktan kurtulmak, kendine yeter olmak… İfade ettiğim gibi gücü gösterirken ve kullanırken silahlanmak, sosyo-ekonomik baskı kurmak, terör ile yıpratma şekillerinde hasmın amaçlarına ulaşmalarını geciktirmek, imkan varsa projelerinden vaz geçirmek esastır.  

ABD ve Çin başta, Avrupa, Rusya ve Hindistan gibi güçler takip edecek hareketlerle birbirlerine; kitle imha silahlarıyla, siber kapasiteleriyle, uzayda üstünlük kurarak, ekonomide ipleri elinde tutarak, gerektiğinde terörle sataşmalarda bulunarak güç gösterecekler ve karşılık vereceklerdir.

Kitle imha silahları caydırmak için bir araç olsa gerekir. Ötesi tahmin edilemez riskleri içerir. Siber alan korkunç bir savaş imkanı! Bu konuda saldırı ve savunma tekniklerinde her geçen gün yenilerini göreceğiz. Siber saha tam bir baskı kurma ve günümüz şartlarına uygun bir yöntem. Siber sahaya başka bir boyut kazandıracağı aşikar uzayı kullanma imkanı başka bir güç alanı. Oyun, güç gösterisi, paylaşma, silahlar, akıl uzaya taşınıyor, önümüzdeki beş yılda bu konuda çok proje devreye girecek.

Ekonomi olmadan hayat olmaz insan için! Tüm soyutlamasını, hayalini, akılla ilgili programlarını, refah ve güvenlik bakış açılarını, üstünlük mücadelesini ve pek çok konusunu ekonomi ile açıklar oldu insanoğlu. Bilim ve teknolojideki ilerleme, üretim sistemlerinin yenilenmesi, tüketim alışkanlıklarının başkalaşması, uzay ve siber alanlarının devreye girmesi sonuçta insanı ekonomik savaşa davet etti.

Özellikle son asır içinde dünyayı Fed politikalarıyla kurulmuş düzende yöneten ABD’nin bütün oyununu bozabilecek aklın, finans üzerinden bir devrim yapmasıyla mümkün olabileceği açıktır. Acaba Çin bunu mu zorluyor? Şimdi bu soruyu cevaplamaya çalışıyoruz.

Sataşmalar düşük seviyede teröristlerle, vekillerle, örtülü nokta operasyonlarıyla sürdürülür, bu hep vardı, şimdi de olur.

Politika hep ilgimi çekmiştir, insanoğlunun politik karakterine başlı olarak! Bu şartlardaki tavrı ve söylemi nasıl bir politik paketlemeyle dış vurulacak? Elbette zamanın politikaları plütokrasi, meritokrasi, kleptokrasi, otokrasi, demokrasi ile harmanlanan bir karakterde şekilleneceğinden okumalarımızı da buna göre yapmamız gerekecek.

Çatışmada olduğu gibi, burada da asıllar, vekiller ve memurlar farklı yöntemlerle karşımıza çıkabilirler, dikkat etmek gerekecek. Zira önce çatışmanın vasıtasına bakılmalı, sonra kullanma yöntemine; ama mutlaka nelerin feda edildiğine!

Gürsel Tokmakoğlu

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

fenomenolojiyle-gelecek-insasi
ÖNCEKİ YAZI

Fenomenolojiyle Gelecek İnşası

beyaz-sarayin-cin-raporu
DİĞER YAZI

Beyaz Saray’ın Çin Raporu

Politika 'ın son yazıları

32 views

Amerika’da Gazze Protestoları

Gazze'deki yaşanan zalimce olayların gerçekliği ve Batılı politikacıların ikiyüzlü uygulamaları bugün Amerika'da tartışılıyor ve protesto ediliyor. Yarın bu protestolar Avrupa'da da yaygınlaşabilir. Öyleyse diyebiliriz: Gazze sınırlarını aştı!
45 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
59 views

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

Ortadoğu'da, ABD'nin "kontrol bende" dediği bir ortamda, İsrail'in şımarıklıkları ve İran'ın anlamsız çabaları sürerken, Filistin konusunda nasıl ilerleme sağlanabilir? Bu dramatik konuyu aktörleri belirterek gözden geçirelim.
58 views

Stratejik Algı Yönetimi

Strateji ile algı yönetimi bahislerini, canlı örnek olduğu nedenle, Ortadoğu, ABD ve İsrail ile açıklayacağım. Buradaki amacım yaşamda ve çıkarları elde etmede dilin ve yaratılan algının kullanılmasının ne kadar etkili olduğunu göstermektir. Evet, temel olarak bu bir iletişim konusu olsa da görüldüğü üzere, ülkelerin mücadeleleri ve savaşların nedeni dahi olabilmektedir.
91 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme