wto-20-izleme-raporu
WTO 20. İzleme Raporu

WTO 20. İzleme Raporu

23 Kasım 2018
Okuyucu

Dünya Ticaret Örgütü’nün (WTO) G20 ülkelerinin ticari önlemleri hakkındaki 20. İzleme Raporu yayımlandı. WTO, dünyanın en büyük 20 ekonomisini oluşturan G20 ülkelerinin 2018’in 5 aylık (Mayıs-Ekim) döneminde toplam 481 milyar doları kapsayan 40 yeni ticaret kısıtlayıcı tedbir aldığını bildirdi ve bu kısıtlamaların fazla olduğuna dikkat çekti.

Yeni ticaret kısıtlayıcı tedbir arasında tarife artışları, ithalat yasakları ve daha sıkı gümrük prosedürleri bulunmaktadır. Raporda, G20 ülkeleri arasındaki yeni ithalat kısıtlayıcı tedbirlerin bir önceki döneme göre 6 kat artarak rekor seviyeye ulaştığı, bunun WTO’nun G20 ticaretini izlemeye başladığı 2012’den bu yana en yüksek oran olduğu vurgulandı.

WTO, 1948’de yürürlüğe giren Gümrük ve Ticarette Genel Anlaşma’nın (GATT) devamı olarak 1995’de Cenevre’de kuruldu. 164 üyesi ile dünya ticaretinin yüzde 98’ini temsil eden WTO, ülkeler arasındaki ticaretin etkin şekilde gerçekleştirilmesi, haksız ticari uygulamaların engellenmesi için faaliyet gösteriyor. Ancak son gelişmeler engelleri kaldırmak ve ticareti geliştirmekten ziyade, eldeki gücü karşı tarafa kısıtlayıcı bir silahmış gibi kullanma eğilimi yarattı. Bu durum WTO’nun var olma sebeplerine ters bir durumdur.

Yetkililer ticaretteki gerginliğin bir tehdide dönüşmesinden yakınıyorlar ve mevcut trendin bu şekilde devam etmesi durumunda dünya genelindeki büyüme, iş ve tüketici fiyatları üzerindeki potansiyel etkileriyle ekonomik risklerin artacağı uyarısında bulunuyorlar.

ABD-Çin arasında Ticaret Savaşı olarak tanımlanan süreç, ABD’nin Temmuz 2018’de Çin’den ithal ettiği çok sayıda ürüne yüzde 25 ek gümrük tarifesi uygulamasıyla başlamıştı. Çin de karşı önlem olarak ABD’den ithal ettiği bazı ürünlere ek gümrük vergisi getirmişti. Eylül sonunda, ABD Çin’den ithal ettiği 200 milyar dolarlık ürüne daha ek gümrük tarifesi uygulamaya başlarken, Çin ABD’den ithal ettiği 60 milyar dolarlık ürüne yönelik benzer uygulamaya geçmişti.

Dünya ekonomisinin yüzde 85’ini, dünya ticaretinin de yaklaşık yüzde 75’ini gerçekleştiren G20 ülkeleri Almanya, ABD, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Çin, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, İngiltere, İtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Türkiye ve Avrupa Birliği’nden oluşuyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

barbarosa-dogu-akdenizde-taciz
ÖNCEKİ YAZI

Barbaros’a Doğu Akdeniz’de Taciz

ekonomik-savasin-kaybedeni-kim
DİĞER YAZI

Ekonomik Savaşın Kaybedeni Kim?

Ekonomi 'ın son yazıları

454 views

Küresel Kapitalizmin Vizyonu İçinde

Keşifler, sanayi devrimleri, Aydınlanma, Rönesans ve Reform Hareketleri, Fransız İhtilali, ulus devletler ve derken hızla bugünlere gelen insanın serüvenine çok farklı yaklaşımlarda bulunanlar var. Bugünden Sömürgeciliği, Emperyalizmi ve Orta Çağı yeniden hatırlatan yazarlar var. Her şey bir yana, her yaşanan gün, hatta saniye, 8 milyarlık dünya için çok değerli!
485 views

Kapitalizmin Kritiği

Güncel konulara ve kavramlara bakarak, kapitalizm gerçeğini, yaşananları, ülkelerin, politikacıların ve entelektüelin durumunu irdeleyelim. Gerçekleri, yanılmaları ve kritikleri gözden geçirelim.
574 views

BRICS Hakkında

Güney Afrika'da 22-24 Ağustos tarihlerinde BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) liderler zirvesi 15nci toplantısı gerçekleşiyor. Şimdi önemli soru ortak para birimi olacak mı? Bunu göreceğiz. Ancak böyle bir karar olsa nasıl mümkün olabilir, tarifini yapalım.
1.3K views

ABD’nin Jeo-politikası ve Küresel Ekonomideki Baskısı

Küresel ekonomik şartların aşırı derecede değişiklik göstermesinin mantıklı bir açıklaması olmalıdır. Rastgele gelişmelerin yaşanması şeklinde açıklamalar ve büyük ekonomilerin bunun üzerine politika üretmeleri pek kabul edilebilir değildir. 2008’de başlayan olumsuz dalga Covid-19'dan sonra, bugün Ukrayna’daki savaşın getirdiği olumsuz ekonomik şartları da geçti, gelişmeler salt politika deyip bakılamaz noktada, bugün Ukrayna'da bir savaş oluyorken, Hint-Pasifik’te hemen her an bir provokasyon ile şartlar gerginleştirilmektedir. Normal ekonomi yaklaşımlarıyla "normal, birbirini tetikliyor," şeklinde açıklanabilecek olumsuz ekonomik gelişmelerle, özellikle ABD kaynaklı jeopolitik ve jeostratejik girişimlerle, daha da derin sorunlar olmaya dönüştürülmektedir.
1K views

Global Inflation and Geopolitical Situation

Today we focused on the Ukraine issue. On the other hand, we have a big global problem, related to the economy. We do not talk about the relevance of these negative economic developments to the sanctions imposed on Russia, because the world wants this war to end. So who is making sacrifices or will make more, how will the atmosphere of Post-Ukraine develop?
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme