Gürsel Tokmakoğlu|
Okuyucu
|
Yurdun dört bir tarafındaki yangınların söndürüldüğü ve bir kısmıyla da devam edenlerin olduğu bir dönemde, asıl akılda olması gereken nedir, diye sormalıyız. Cumhurbaşkanı ve ilgili Bakanların, Antalya/Manavgat başta, yerinden verdikleri mesajların içinde, her şeyi inceleyeceklerini, bu çerçevede terörün de dikkate alınacağını, eğer bu bir kundaklama ise mutlaka ortaya çıkarılacağını, suçlulara gereken cezaların verileceğini ifade etmeleri söz konusudur. Konuşmalarında bir adım daha ileri giderek, örneğin Cumhurbaşkanı’nın “PKK terör örgütünün şehir yapılanmaları” üzerine de gidileceğini işaret etmesi dikkat çekicidir. Hani bir dönem sembolik hale gelen bir “Beyaz Toros” vardı, şimdi benzer bir yakıştırmayla sözünü edeceğim, “Beyaz Transit” şeklinde.
Hani şöyle düşünün, bu sadece bir tür senaryo; medyadan yayımlanıyor, “delta varyantı” yayılıyor, pandemide sayılar yine artıyor, öte yandan siyaset konuşuluyor, iktidar-muhalefet gerginliği, yeni anayasa çalışmalarına hız verildi diye, HDP kapatılsın tartışması sürüyor; sosyal medyada her türlü tartışmaya açık konular üzerine veryansın ediliyor; yabancı turistler otelleri dolduruyor; gelelim konuya, esasen ortam yangına müsait, hem de fazlasıyla, hava kuru ve çok sıcak, rüzgar poyraz, küresel yangınlar her coğrafyayı sarmış halde, bir Beyaz Transit köy yollarından, köylü şüpheleniyor ama geçip gidiyor, sonra tutuşan çam ormanında ateş hızla ilerliyor, her şey birkaç dakikada oluyor; küresel, bölgesel ve yerel troller hazır, başlıyor kafa karışıklığı yaratmaya, kes yapıştır ile twit atmaya, devleti yeren, ilgilileri yetersiz ve milleti çaresiz gösteren, toplumu kutuplaştıran nitelikte neşriyata; başka yerlerde provokasyonlar var, ya tutarsa diye… Hepsine birden bakıyorsunuz, öncesine ve sonrasına, belli bir fail gerekli, somut bulgu, değilse bile çeşitli değerlendirmeler yapmak kolay, hem öncesi yapılanlar var…
PKK/KCK terör örgütünün durumu ne noktada? Kandil zorda, içeride terör bitti bitecek, Diyarbakır Anneleri evlatlarına kavuşuyor, örgütün dağ kadrolarına Türkiye’den katılım durdu, elebaşları etkili TSK ve MİT operasyonlarıyla bir bir yakalanıyor veya etkisiz hale getiriliyor… Hatta yakın zamanda Fehman Hüseyin, Halef el Muhammed isimli teröristler etkisiz hale getirildi…
Terör, şiddet ve korku, demek en basit tarifiyle. Terörist ya eylem yapar üstlenir ya fırsata dönüştürebileceği türden olay gerçekleşir bunu da üstlenir, kendinden söz edilmesini ister, silahlı ve silahsız propagandadır işi. Şimdi konuya bir de şu yönüyle bakalım; teröristin beklediği fırsatlar ona nasıl ve kimler tarafından verilir? Medya, sosyal medya, tartışmalı resmi faaliyetler ve siyaset alanları kullanılır. Terör örgütü şunu ister: Korkuyu, şiddeti, otorite eksikliğini yayanlar bulmak, teröristin hedefinde olan siyasi iradeyi zayıflatmak, toplumu bölmek, kendi nihai amacına ulaşmak. Terörist her zaman bir kent meydanında canlı bomba patlatıp yüzlerce masumu öldürme eylemi yapmaz. Hem buna imkân bulursa yapar, bulamazsa başka şeyler yapar, fırsatları arar.
PKK/KCK’nın bir Beyaz Transit ile ülkeyi germeye kalkışması mümkün mü? Yangın çıkar, söndürülür… Devlet büyüktür, halkına gider maddi kayıpları telafi eder. Can kayıpları olmasın! Bununla koca devlet ve millet bir terör örgütüne bölünür ve teslim olur mu? Ne olur öyleyse? İç kargaşaya uygun ortam için bir adım daha atılabilir mi, buna çaba gösterilir. Nasıl olsa teröre karşı ve hatta terörün hedefi oldukları halde, bilmeden de olsa, terör iklimine bir şeyler pompalamaya hazır değişik odaklar mevcut.
Kürdistan İşçi Partisi (PKK), Kürdistan Toplulukları Birliği (KCK), Türkiye çalışma grubu, kent konseyleri, İmralı’daki terör elebaşı Abdullah Öcalan’ın “demokratik konfederalizm“ fikri, “metropollerde demokratik halk serhildanlarını (başkaldırıyı) geliştirme“ fikri, Kongra-Gel’in 8. Genel Kurulunda, “demokratik konfederalizmin kongre, meclisler, akademiler ve kooperatiflerin yerellerden başlayarak kurulması ve devletin kurumlaşmalarını işlevsiz kılarak, bir halk örgütlenme modeli haline gelmesi sistemini kalıcılaştıracak“ kararı, “Kürtleri devrimci halk savaşı eylemleri için harekete geçirme“ gayesi, “Her şeyi illegaliteye sürükle! Herkesi terörize et!“söylemi…
Bütün bunları nasıl açıklayacağız? Bunlar masum ifadeler mi? Üstelik 2015-16’da hendek olaylarını, 2020’de yangınları gördük. Yangınları “ateşin çocukları inisiyatifi” diye bir PKK/KCK terör örgütünün alt grubu üstlendi. ABD, Avrupa, çeşitli ülkeler, siyasi teşekküller, küresel medya ve uluslararası şebekeler (suç şebekesi, uyuşturucu, silah ve insan kaçakçıları, vs.) PKK/KCK terör örgütünün faaliyetlerinin ortadan kaldırılmasının karşısında. Bunları yok sayan akıllar bugün neyi tartışıyorlar?
Yangın söndürülür, devlet gerekeni yapar, varsa bir Beyaz Transit, o da bulunur. PKK/KCK terör örgütünün şehir yapılanmaları üzerine yoğunlaşma dönemindeyiz. Uyanık olmak herkesin kendi meselesidir. Şunu gördüm, Manavgat halkı her şeyin farkında, ülkenin diğer yerlerindekiler de aynı merkezde.
Gürsel Tokmakoğlu
