erbilde-saldiri
Erbil’de Saldırı

Erbil’de Saldırı

17 Temmuz 2019
Okuyucu

Bugün Erbil’de planlı bir saldırısı/suikast gerçekleşti. Henüz bir terör olayı olup olmadığı yönünde net bir açıklama yok. Maalesef 2 ölü ve 1 yaralı olduğu yetkililerce ifade edildi. Türk Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre bir Başkonsolosluk çalışanı şehit olmuştur. Bu elim olayla 25 yıl aradan sonra (Atina, 1994) bir diplomatımızı kaybetmiş olduk. Rahmet diliyoruz. Olay ve ilişkilerle ilgi detaylara göz atalım.

Erbil Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) yönetim merkezinin olduğu ticaret ve diplomatik merkez hüviyetindedir. Amerikalılar ve İngilizler başta olmak üzere çok ülkeden yabancı burada ikamet etmektedir, iş yapmaktadır. Türk müteahhitleri Erbil’in inşasına büyük destek vermiştir. Burada halen çok sayıda Türk ticaret yapmakta ve hizmet sektöründe çalışmaktadır (IKBY ile ticaret hacmi yılllık 8 milyar dolar, 2016). Olayın gerçekleştiği yer de bir Türk restoranıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkonsolosluğu da buradadır (3,5 km ileridedir, Başkonsolosluk 2010’da açıldı).

Eylem Erbil Parlamento binasına da yakın yerellerce iyi bilinen bir restoranda gerçekleşmiştir. İfadelere göre restoranın ve yanı başındaki iş merkezinin güvenliği iyi durumdadır. Eylemcilerden sivil giyimli olan biri restoranda hazır beklemektedir. Dışarıda iki eylemci daha gözetleme ve kaçış için hazır beklemektedir. Saldırgan ateş açmıştır (susturuculu silah olduğu da söyleniyor). Türk konsolosluk çalışanının olduğu ve hemen yanındaki masaya doğru yakından ateş edilmiştir. Çoğu zaman olduğu gibi bugün de üç-dört konsolosluk mensubu yemek için buraya gelmişlerdir. Yan masada oturan Iraklının biri ölmüş, diğeri ağır yaralanmıştır. Sonra teröristler yol karşısındaki araca binip kaçmışlardır. Henüz faillerin yakalandığı konusunda açıklama gelmemiştir.

Yetkililere göre olayın terör olma ihtimali vardır. Değilse bile dikkate değer bir konudur. Zira konjonktür buna müsaittir. Saldırı yerel sebeplere dayalı bir suikast/infaz hadisesi de olabilir. Biz yine de terör olma ihtimaline dayalı bazı noktalara değinelim.

Erbil Emniyet Müdürü eylemcinin sivil bir kişi olduğunu doğrulamıştır. Saldırganların PKK/KCK terör örgütünden olabileceği sadece tahminler arasındadır. Kamera kayıtları incelenmektedir.

İstihbarat servisinin eski başkanı yeni yönetimde IKBY Başkan Yardımcısı olmuştur. Bu servis Saddam zamanından bu yana çalışmakta, tecrübeli ve aynı zamanda PKK/KCK terör örgütünü de iyi bilmektedir. Henüz şehirdeki kontrol merkezleri yolları kapatmış ve aramalar sürmektedir. Bilinen bir gerçek var, Barzani, Talabani ve PKK/KCK arasında belli bir anlaşma vardır. Birbirlerine mesafelidirler, bir eylem yapacaklar ise haber vermek durumundadırlar. Değilse bu grupların aralarındaki ilişki bozulur ve ilişki başka bir noktaya taşınır. Bunu göze almak demek önemli bir değişikliği de ifade eder.

IKYB ile ilişkiler 2017’de Mesut Barzani’nin bağımsızlık referandumu nedeyiyle durmuştu. Mesut Barzani çekildi, ilişkiler 2019’da yeniden başlatıldı. IKBY Başkanlığı’na gelen Necirvan Barzani yakın zamanda Ankara’ya ziyaret gerçekleştirmiştir. Mesut Barzani zamanında bozulan IKBY ile ilişkilerin, Başkanlığa yeni getirilen Necirvan Barzani ile birlikte iyileşeceği umulmaktadır. Bu saldırı her ne için yapıldıysa, bu sebeplerden biri de yakınlaşan IKBY-Türkiye ilişkilerini sabote etmek olabilir.

Türkiye Kandil dahil çok yerde etkili taarruzlarla terör örgütünün sözde üst düzey yöneticilerini etkisiz hale getirmekteydi. Halen Pençe-2 Harekâtı devam etmektedir. Harekât bölgesi IKBY’nin sorumluluk alanındadır. Yine saldırganların Türkiye’nin etkisine kendilerince karşılık vermek istedikleri ihtimali de düşünülebilir.

Bunun dışında yakın zamanda Türkiye ile Irak Merkezi Yönetimi ile de askeri ilişkiler dahil pek çok konuda yakınlaşma olmuştur. Birlikte teröre karşı mücadele etmeleri hakkındaki görüşmelerin ikincisi geçtiğimiz hafta Ankara’da gerçekleştirildi. Burada Dışişleri, Savunma Bakanları ve İstihbarat Başkanları karşılıklı görüşmeler yapmıştır. Kapsamlı görüşmelerin bölgedeki İran ve ABD ilişkilerindeki tansiyonun yükselmesine dayalı olabileceği değerlendiriliyor. Eylemin gerekçesi, gelişen Irak-Türkiye ilişkilerinde dikkatleri bu bölgeye çekmek istenmesi de ihtimal dahilindedir.

Konu dünya basının da da yer almıştır. Değerlendirmelerde yukarıda açıklanan türden konular kapsanmıştır. Bu bir adi olaydır diyen yok. “Yarı otonom Irak Kürt bölgesinde bir Türk diplomat öldürüldü,” yazılarak buradan hareketle Türkiye’nin bölgedeki faaliyetleri anlatılıyor.

Açıklamaları bekleyeceğiz.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

istihbaratin-basarisi
ÖNCEKİ YAZI

İstihbaratın Başarısı

turkiye-rakipleri-ve-nato
DİĞER YAZI

Türkiye, Rakipleri ve NATO

Güvenlik 'ın son yazıları

60 views

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
91 views

İran Yine İsrail’e mi Çalıştı?

1 Nisan'da İsrail, İran'ın Şam elçiliğine saldırdı. 13 Nisan'da İran, İsrail'e günü-saati belli bir misilleme operasyonu yaptı, adı: Operation True Promise! 15 Nisan itibariyle durumu gözden geçirelim.
146 views

Birisi

Moskova’daki Crocus City Hall terör saldırısı konusunu analiz edelim. Ama önce bugünlere nasıl geldik, bir bakalım. Sonuçta aradığımız birisi var! Kim bu birisi? Hani öndekileri görüyoruz, yakalandılar da. Ama bu tür küresel etkisi olan ciddi konularda, Rusya gibi bir ülkeye terör saldırısı yapılarak, asıl ne amaç güdülüyor olabilir, bunu anlamaya çalışalım.
193 views

Küresel Silahlanma Tartışmaları

Her ülke silahlanıyor? Bu silahlanmanın caydırıcılık amacıyla yapılıyor olması bize neyi açıklar? Asıl konu egemenlik mi, küresel mücadele içinde daha fazla güçlü olabilmek mi? Bilinmedik şeylerden mi bahsediliyor? Bu soruları cevaplandıracağız. Ayrıca Macron ve Putin neler söyledi, değerlendireceğiz. Bu şekilde, asıl ilgilendiğimiz olgular ve temel düşünceler olacaktır.
220 views

Milli Güvenlik Siyaseti

Türkiye daima kazanan ve gelişen olmak zorundadır, başka türlü düşünülemez! Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (Kırmızı Kitap) gibi dokümanların kendi gücü için geri planda çok çalışılmalı, fikri altyapısı ve anlayışı özgün ve tutarlı olmalıdır. Ama önemlisi; bunun uygulanmasında herkesin, her kurumun, her şirketin, inanarak, gösterilen hedefleri elde etmek amacıyla, bütünlük halinde ve bu bağlamda tek yolda yürümesi gerekmektedir. Bu, "devlet disiplini" konu ve kapsamını aşan bir yaklaşımdır, ülkece disiplinli olmayı gerektirmektedir. Eğer ülkece disiplinliysek hak edilen gelişmenin yolunda oluruz! Siyasetin kendisi, entelektüel yaklaşımlar veya iş dünyası bizi yolumuzdan alıkoymamalıdır. Bu çok hassas bir konudur.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme