Reyhanlı istikametinden geçen ve Suriye sınır bölgesine yerleşen Fırtına topları, tanklar ve diğer zırhlı birlikler konuşlanacakları bölgelere ulaşmaya başladı, intikaller sürüyor. Birlikler sınır içerisinde yaklaşık 18-20 km derinlikte oluşturulan bu tampon bölgeye yerleşmeye başladılar. TSK’nın planı ne?
TSK’nın planı şöyle:
- Esad rejimi kimyasal silah kullanır ve kasten gözlem noktalarına saldırıda bulunurlar ise BM kararları gereğince Türk birlikleri derhal müdahale edecek. Sınıra takviye gönderilen birlikler, helikopterler, 12 gözlem noktasında bulunan 1500 civarı görev kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri’nin desteği ile Esad birliklerine ve kendisine yönelen teröristlere müdahale edecek. Özellikle Esad rejim birliklerinin durumu yakından takip edilecek.
- Eğer bu tür saldırılar olmaz, ancak İdlib’de sivillerin göçüne sebep olacak türden saldırılar olur ise bu kez Türkiye Cenderes bölgesinde sığınmacıları karşılayacak ve burada ikame etmelerini sağlayacak tedbirleri almaya başlamıştır. BM’lerden bu bakımdan destek istenecektir.
- TSK aldığı tedbirler içinde PKK ve PYD tarafından yapılacak müdahalelere karşı da tedbirleri almış durumdadır. Bu amaçla Tel Rıfat’da ve Nubul’da gözetleme ve izleme faaliyetleri gerçekleştirilmekte ve gelebilecek tehditlere karşı ön hazırlıklar yapılmaktadır.
- Rusya ile yapılan Stratejik Ortaklık Anlaşması gereği istihbarat akışına devam edilecektir.
Bugün (10 Eylül) Rus ve Esad birlikleri İdlib’de özellikle Hama kuzeyinde bulunan mevkilere uçak, helikopter ve topçu ateşiyle saldırmaktadır. Henüz Esad birlikleri karadan bölgeye girmemiştir. Seçilen hedefler her ne kadar teröristlere yönelik dense de vurulan yerlerden alınan haberler ve görüntüler göstermiştir ki, okul ve hastaneler hedef alınmakta, çocuklar dahil sivil ölümleri ve ağır yaralanmalar söz konusu olmaktadır.
Esad birlikleri helikopterlerden daha çok varil tipi bombalar atmaktadır. Bunların parça tesiti çok fazla olmaktadır. Bugüne kadar 25 bin civarında Suriyeli sivil sadece bu bomba ile katledilmiştir. Dolayısıyla hedefledikleri yerde geniş bir alan etkilenmekte, sivil yaralanmalar ve kayıplar olmaktadır. Bu durum insanlık açısından endişe vericidir.
Bu saldırılara karşılık muhalifler geçtiğimiz gün bir toplantı gerçekleştirmiş ve nasıl savunma içinde olacakları hakkında ortak karara varmışlardır. Buna göre sahada ortak bir harekat merkezi kuracaklar ve koordineli olarak savunmalarını yapacaklar; kent merkezlerinde kontrol merkezleri kuracaklar ve direnişi bu merkezlerden yönlendirecekler.
Daha önce Esad birlikleri 3 yerden teröristleri kimyasal gaz ve varil bomba kullanarak çıkarmayı başarabilmiştir. Konvansiyonel saldırılar ve havadan saldırılarla hedefledikleri yerde etkili olamayınca bu yola başvurmuşlardır. Halbuki bu tür saldırılar asla kabul edilemez. Bu kez uluslararası gözlemciler ve ülkeler İdlib’de sivil ölümü ve kimyasal saldırı istemediğini açıkça bildirmiştir. Hatta Avrupa ülkeleri ve Amerika İdlib’de kimyasal silah kullanılırsa derhal müdahalede bulunacaklarını açıklamışlardır. Eğer kimyasal saldırı olur ise bu durumda Rusya’da aynı çapta suçlanabilecektir. Bundan dolayı teröristlerin ve provokatörlerin bu hassasiyeti kullanmak için belli arayışlar içinde oldukları yönünde haberler artmaktadır. Konu gayet hassastır.