cia-turkiyede-ne-ariyor
CIA Türkiye'de Ne arıyor?

CIA Türkiye’de Ne arıyor?

23 Ekim 2018

Cemal Kaşıkçı davası üzerine önce ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve FBI görevlileri, sonra da (dün ve bugün için) CIA Direktörü Türkiye’ye geldi. Türkçe de bilen CIA Direktörü Gina Haspel İstanbul’da delilleri inceliyor. Bunu ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’den öğreniyoruz. Bu bana FETÖ veya başka davaları hatırlattı. Neden başka davalar için CIA gelip yerinde delillere bakmıyor da sadece bu olaya dair bir inceleme yapma ihtiyacı duydu?

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin yanıtsız kalmayacağını söyledi. Konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin yaptığı konuşmaya atıfta bulunan Pence, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sabah yaptığı konuşmadaki, bu vahşi cinayetin önceden planlandığı yönündeki sözleri, Suudi rejiminin daha önceki değerlendirmeleriyle tamamen çelişiyor,” dedi. CIA Direktörü Haspel’in, Kaşıkçı cinayeti ile ilgili soruşturma bağlamında Türkiye’de olduğunu hatırlatan Pence şöyle dedi: “Haspel delilleri inceliyor. Bütün gerçekler elimizde olduktan sonra Başkan Donald Trump, Amerikan halkının değerlerini ve önemli ulusal çıkarlarımızı göz önünde bulundurarak bir karar verecek.” Pençe sözlerinde, “özgür ve bağımsız basına bir saldırı” ve “barbarca olay” nitelemelerinde bulundu. Ama şurası önemli: “ABD gerçekleri arayan bir ülke, Amerikan halkının değerleri önemli, ulusal çıkarları var…”

Güzel!.. Peki Türkiye, ki ABD’nin istediğinde işbirliği yapabileceği samimi bir ülke, FETÖ konusunda her türlü bilgi ve belgeyi götürdü, kendilerine teslim etti, “Bu bir terör örgütüdür ve sadece Türkiye için değil, küresel manada birçok ülke için tehdittir,” dedi. Buna karşılık ABD ne yaptı? Terör denilen şey insanlığa saldırı değil mi, fiilleri içinde barbarlık yok mu? Nerede ABD değerleri, burada insanlar öldü, bu olay “gerçek” değil miydi, Amerika halkı bu konuda merak duymadı mı? Yoksa ulusal çıkarlar başka bir bakış açısına mı açılıyor?

Buradan ABD’ye tekrar bir çağrıda bulunmak gerekiyor, hassasiyet gösterin ve Türkiye’yi ciddiye alın. Suudi Arabistan’ın söylediklerini doğrulamak için elbette kılı kırk yarın, belki insanlık adına doğru bir iş yapılır; ama Türkiye’nin öteden beri insanlık adına ifade ettiği konulara bir bakın, FETÖ, PYD/YPG, vs.

Hazır gelmişken Türkiye CIA Başkanına FETÖ davası ile de bilgi versin, olmaz mı?

İşte çifte standart, “senin/benim teröristim,” ayrımı. Kaşıkçı olayı da gösterdi ki, “ABD’nin veya diğerlerinin davası,” diye bir şey var. Ama bu kolay bir açıklama. Başka türlü bir konu da olabilir, ne dersiniz?

CIA Direktörü kendi sorumluluğu dışındaki bir konu, yani kendi operasyonu olmayan bir iş için çıkıp bir yere gitmez. Zaten Pompeo ve heyeti gelip gerekli çalışmayı yaptı. Eğer adli bir vakıa ise FBI da yeterli. Bilemediniz gelsin İçişleri ve adalet Bakanlıklarından başka sorumlu memurlar. CIA Direktörünün ziyareti çok sıra dışı! Bu Pence’in söylediği gibi bir şey değil. Dünyadan gizlediği ama diplomatik bir dille ifade ettiği nedir? ABD’nin bir sıkıntısının olduğu için Haspel buradadır, çok şey söylemeye gerek yok! Genel olarak söylüyorum, CIA direktörü cinayet delillerine bakan memur değildir, işi gereği kurduğu düzeneklerin kullandıkları elemanların sahada açığa çıkıp çıkmadığına bakar, sorun varsa giderme görüşmeleri yapar. Bu FSB (KGB), MOSSAD, vs servisler olsa da böyledir, CIA’ya bakarak söylemiyorum, istihbarat konusuna göre durumu izah ediyorum. Hollywood filmeleri bile böyle hikayelerle dolu.

Ya FETÖ konusu? Eğer Türkiye FETÖ-CIA ilişkisi konusunda Birleşmiş Milletler’e ve dünya kamuoyuna somut bilgiler versin, dava açsın, tıpkı Kaşıkçı vakıasındaki gibi bir gündem yaratsın, bakın o zaman ne olacak? CIA direktörü gelecek ve kendi operasyonu ne denli açığa çıkmış, onu yerinde inceleyecek ve gerekiyorsa, “Şunları bir unutalım!” diyerek talepte bulunacak. Türkiye bugüne dek ABD’ye FETÖ’nün adli dosyaları verdi ise şimdi de CIA’nın belgelerini göndersin, olmaz mı?

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Kaşıkçı Davasında Son Noktaya Doğru

dogu-akdeniz-jeopolitigi
DİĞER YAZI

Doğu Akdeniz Jeopolitiği

Politika 'ın son yazıları

Stratejik Derinleşme

Politikada "stratejik derinleşme" terimini ifade etmekle, beraberinde neleri söylemiş oluyorum: Aktif, nötür (yeni-izolasyonizm) ve karma politikalar, politik seçenek olarak aynı anda yapılması gerekenler.

İran’ı Konuşmak

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekiler için dün, bugün cenaze töreni yapılıyor ve yarın toprağa verilecekler. Peki bu durumda bizler İran'ı nasıl konuşmalıyız?

Reisi’nin Olayı

Dün öğle saatlerinde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Amirabdullahiyan'ın içinde olduğu bir helikopter, Azerbaycan sınırında İlham Aliyev ile açılışı yapılan barajların töreninden sonra dönüşte kötü hava şartlarında düştü ve sadece İran değil, herkes şokta. Enkazı Türkiye'den kalkan Akıncı İHA buldu. Ben bir havacı olarak burada kendi açımdan bazı hususlara değineceğim.

Rusya’nın Kharkiv Harekatı

Son günlerde Ukrayna-Rusya savaşında önemli bir gelişme var. Rusya için Kharkiv harekatı çok önemli bir koz olacak. Bu kez Rusya tarafı daha derli toplu harekat yapıyor, politikada daha akıllıca ifadeler seçiliyor. Zelensky ise endişeli görünüyor.

Politik Vizyona Göre Konumlanma Stratejisi

Ülkeler için sihirli kelimeler refah ve güvenlik, öyle değil mi? Peki 2030’lardan sonrasına bakın, dünyadaki gelişmeler ve Türkiye özelinde cevap arayın, vizyonumuz ve stratejimiz ne, refah ve güvenlik için neler düşünülmeli? Bu stratejik-vizyona esas olacak şekilde, politik anlayışımız, sosyo-politik ve sosyo-ekonomik etkileşimlerimiz ne durumda, neredeyiz, ne tarafa doğru gidiyoruz, riskler neler?
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme