jeffreye-taze-kavrulmus-cerez-var
Jeffrey’e Taze Kavrulmuş Çerez Var

Jeffrey’e Taze Kavrulmuş Çerez Var

7 Aralık 2018
Okuyucu

Eskileri bir yana bırakalım, yakın dönemdeki olaylar çerçevesinde ABD’nin Suriye Temsilcisi James Jeffrey’in Türkiye ziyaretinden dolayı, bölücü terör örgütü bahsi üzerine ABD ve Türkiye ilişkileri konusuna bir göz atalım. Bugün (7 Aralık 2018) Ankara’da ABD-Türkiye arasında Suriye için üçüncü istişare toplantısı gerçekleştirildi. Jeffrey, Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından da kabul edildi. Sonuç ne? “ABD teröre destek vermesin. Fırat’ın doğusunda PKK ve uzantılarını istemiyoruz. Türkiye bu konuda savaşı göze aldı. ABD gözlem noktaları kararından vaz geçsin. Eğer Suriye’de barış isteniyorsa birlikte çalışalım…” Buna mümasil ifadeler tekrar hatırlatıldı. Bakın bu ziyaret nedir, ne değildir?..

Bu ABD elçisi hangi işten sorumlu? Suriye. Nasıl? “Suriye’yi bölmek, ABD menfaatlerine göre işleyecek bir düzeni yerleştirmek, Suriye’ye barış gelecekse bu bağlamdaki faaliyetleri koordine etmek…” Bu tip bir misyonu ABD’ye kim verdi? Birleşmiş Milletler mi? Suriye’de bir uydu devlet kurma ihtiyacı da nereden çıktı? İsrail mi ısmarladı yoksa? Rusların önünü kesmek için “ancak böyle bir çözüm gerekli” mi dediler?

ABD böyle bir planı gerçekleştirmek adına bir süredir çalışıyor. İşler kolay ilerlesin diye Türkiye’de de taşeron kullanıldı. PKK, DAEŞ gibi bu da bir terör örgütü, FETÖ. Halen elebaşı Pennsylvania’da olan, vaktiyle CIA’nın küresel ihtiyaçları için kurulmuş bir örgütten bahsediyoruz. Bu terör örgütü darbeye gerek kalmadan devleti yönetmeye kalkışmıştı. Ülkede nümayişler yaptırttı. Rusya ile aramız açılsın diye “uçak olayı” düzenlendi. Olmadı, “15 Temmuz” darbe girişimi. Olmadı, yine bir hamle, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Karlov’a suikast… Her ne yaptılarsa olmadı.

FETÖ olayları ile birlikte PKK da kullanıldı. Sınır ötesinde Ayn el Arab’da (Kobani diyenler var,) ve sınır içinde “hendek” olayları planlandı. Türkiye bunlarla baş etmesini bildi. Türkiye’de İstanbul, Ankara dahil, pek çok yerleşim yerinde terör eylemleri gerçekleştirdi bu teröristler. Neredeyse her ay onlarca masum insanımız kurban edildi. Unutmadık değil mi? Sadece PKK’nın değil DAEŞ’in de aklı uyuşturulmuş insanlık dışına itilmiş canlı bombalarına bizim masum insanlarımız hedef edildi.

Olmadı!.. Türkiye dağılmadı, zira asıl savaşın ne olduğunu bildi vatandaş. Devlet-Millet birbirine dayanışma içinde oldu. Türkiye o eskilerde ABD’ye boyun eğen tavrının tersine hareket etmeye başladı, inisiyatif aldı, Suriye kuzeyindeki kanton uygulamasının ortadan kaldırılmasına dönük Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarını gerçekleştirdi. İdlib’de de benzeri bir uygulamayla ve Rusya ile müşterek bir gayretle Türk askeri Suriye içlerinde.

Astana görüşmeleri ile sahadakiler ve Cenevre arasında işleyen bir süreci işletmektedir. Türkiye, Suriye’ye barış gelmesi için ve ABD’nin oldubittisini kabul etmemek adına İran, Rusya, Almanya, Fransa ile peşi sıra Tahran, Soçi, İstanbul zirvelerini gerçekleştirdi. Suudilerin para verip desteklediği teröristlere nefes aldırmayan Türkiye, Kaşıkçı olayını da çok ustaca yönetti.

En sonunda ABD yüzünü Türkiye’ye döndüren gözetleme noktaları kuracağını işaret etti. NATO müttefiki ABD, Suriye’de bir terör devleti kurabilmek adına, Türkiye’den gelebilecek bir müdahaleye set çekmenin hazırlığı içinde.

Bu ABD’nin elçisi bugün Ankara’da ne demiş olabilir? Bence Jeffrey de başkaları gibi çerez ve lokum alıp gitsin!.. İkiyüzlülükle ve terörü desteklemekle, zulm içindeki Suriye halkının sesine kulak verilmez.

Bakın! Türkiye dünyaya, insanlığa örnek şekilde Suriye vatandaşlarını mağdur etmedi. Jeffrey, “Alın şu parayı da kamplardaki sığınmacılara yardım edin” mi dedi, yoksa Senato’da Suriye için ayrılan 3 milyar doları teröristleri meşrulaştırmak için CENTCOM ile birlikte “nasıl harcarım” diye mi araştırma yapıyor?

Ne diyor, masası bu coğrafyada olmayan, Washington’dan gelip giden, Suriye’den sorumlu Elçi? Kişisel olarak terörü desteklemekten vaz geçtim desin, gelsin canımı yesin!.. Değilse daha gider gelir, maaşını hak etmek adına İsrail ile birlikte bir plan içinde iş kovalayacaksa, buyursun o zaman; lokum da var, taze kavrulmuş çerez de…

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Doğu Akdeniz’de Doğalgaz

fransiz-kisi
DİĞER YAZI

“Fransız Kışı”

Politika 'ın son yazıları

21 views

Amerika’da Gazze Protestoları

Gazze'deki yaşanan zalimce olayların gerçekliği ve Batılı politikacıların ikiyüzlü uygulamaları bugün Amerika'da tartışılıyor ve protesto ediliyor. Yarın bu protestolar Avrupa'da da yaygınlaşabilir. Öyleyse diyebiliriz: Gazze sınırlarını aştı!
33 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
44 views

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

Ortadoğu'da, ABD'nin "kontrol bende" dediği bir ortamda, İsrail'in şımarıklıkları ve İran'ın anlamsız çabaları sürerken, Filistin konusunda nasıl ilerleme sağlanabilir? Bu dramatik konuyu aktörleri belirterek gözden geçirelim.
47 views

Stratejik Algı Yönetimi

Strateji ile algı yönetimi bahislerini, canlı örnek olduğu nedenle, Ortadoğu, ABD ve İsrail ile açıklayacağım. Buradaki amacım yaşamda ve çıkarları elde etmede dilin ve yaratılan algının kullanılmasının ne kadar etkili olduğunu göstermektir. Evet, temel olarak bu bir iletişim konusu olsa da görüldüğü üzere, ülkelerin mücadeleleri ve savaşların nedeni dahi olabilmektedir.
79 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme