Pivot Türkiye

1 Şubat 2023
Okuyucu

ABD’den propaganda mermisi taşıyan politik silahlarla yaylım ateşi açılmak suretiyle Türkiye’nin NATO müttefikliği ve bu anlamda sadakati sorgulatılmak isteniyor. Ama burada bir gerçek var: Pivot Türkiye!

Yetmiş yıllık müttefiklikte Türkiye’den beklenen neydi, neyi yerine getiremedi? Soğuk Savaş döneminin ağır şartlarında NATO’nun sınırını korurken Türkiye neyi eksik yaptı? Soğuk Savaş sonrasında ABD’nin ilan ettiği küresel radikal terörizme karşı savaşta Türkiye neyle mücadele etti? Türkiye cari meselelerin sonuçlarına, bunlara dair çifte standart içeren uygulamalara ve sürekli yapılan haksızlıklara bakın, bunların hangileri ABD ve Avrupa’nın etkisinin olmadığı biçimde meydana geldi? ABD’nin ve bazı Avrupa ülkelerinin, politikacılarının ve medyasının akıl almaz yanlı yönlendirmelerini görmezden gelmek mümkün mü?

Bu arada Türkiye’de bazı politikacılar ve entelektüel çevreler kendi vatandaşına devlet uygulamalarının haklılığını anlatmak zorunda bırakılıyor. Neden bu çaba? Türkiye bulunduğu şartlarda, gerekli olan adımları attı, atmak zorunda kaldı. Bütün bunları görmezden gelen bir Batı olabilir. Zaten içlerinde yanlı ve çıkarcı olanlar çoğunluktadır. Ama Türkiye içinde ikna edilmek için çaba gösterilmesini bekleyen kesimler kimler, bunlar ne istiyorlar? Acaba bu tür bir çaba sarf ederken Türkiye’den fazlasıyla enerji harcanması ve yorgun düşmesi mi isteniyor? Böyle bir durum söz konusu ise fazladan enerji sarfının ne işe yaradığını sorgulamak gerekmez mi? 

İttifak’ın içindeki ülkelerden örneğin Yunanistan’ın geçen bütün dönemlerde kritiğini yapmakta acizlik içine düştüğünü kabul eden veya bunu örtbas etmek isteyen ABD ve Avrupa var ise bunu kendilerine hatırlatmak isterim, kim sadık ülke şeklinde.

Türkiye aleyhtarlığı yapanlar bal gibi biliyorlar hem sadakatsizleri hem de kendi aymazlıklarının sonucunda ne beklediklerini! 

Türkiye eli kolu bağlı oturacak, Sam Amca söylesin ben icra edeyim diye bekleyecek bir ülke değildir. Bu tür bir ülkenin hangisi olduğunu merak ediyorsanız, hemen Türkiye’nin çevresine bakabilirsiniz.

Önce şu bilinmelidir, Türk Milleti sadakatini sorgulatmaz! Ölmek pahasına sözünü tutar; sözünün eridir! Tarih kitapları önünüzde duruyor…

Sözünü tutmayan, müttefiklik ruhunu işine geldiği gibi kullanan ülke Amerika’nın kendisi ve bazı Avrupa ülkeleridir. Bunu gayet iyi bildiği halde Türkiye yine de sadık bir müttefiktir. Ne için? Dünya barışı ve insanlığın gelişimi için. Bunun aksini düşünenler kendi içlerinde bir sorgulamaya gitmelidirler. Kendilerine, asıl barışı bozan ve insanlığı çilekeş hale getiren ben miyim diye sormalıdırlar. 

İşte Rusya, Çin ve Hindistan çerçevesinde ortaya çıkan rekabet koşulları, enerji ihtiyacı, terörle mücadele, küresel göçle mücadele, vs konular. Eğer Türkiye kolay lokma, gibisinden görenler var ise hatırlatırım, yanılırlar! Eğer konu strateji ise kabul etmeliler: Pivot Türkiye!

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Batı’nın “Türkiye İkilemi”

DİĞER YAZI

Konsolosluk Kapatma

Politika 'ın son yazıları

27 views

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

Ortadoğu'da, ABD'nin "kontrol bende" dediği bir ortamda, İsrail'in şımarıklıkları ve İran'ın anlamsız çabaları sürerken, Filistin konusunda nasıl ilerleme sağlanabilir? Bu dramatik konuyu aktörleri belirterek gözden geçirelim.
35 views

Stratejik Algı Yönetimi

Strateji ile algı yönetimi bahislerini, canlı örnek olduğu nedenle, Ortadoğu, ABD ve İsrail ile açıklayacağım. Buradaki amacım yaşamda ve çıkarları elde etmede dilin ve yaratılan algının kullanılmasının ne kadar etkili olduğunu göstermektir. Evet, temel olarak bu bir iletişim konusu olsa da görüldüğü üzere, ülkelerin mücadeleleri ve savaşların nedeni dahi olabilmektedir.
68 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
112 views

İsrail, İran ve Gazze

Genel bir değerlendirme yapalım, çünkü İsrail, 7 Ekim saldırısından 6 ay geçti ve "bugün Gazze'de üçüncü aşamaya geçtik" dedi. Bu ne demektir, bölgede başka ne gibi gelişebilir olabilir, hepsini inceleyelim.
85 views

Modern Rekabet

Burada modern rekabetin küreselleşmesi öyküsünü kendi içindeki kavramlarını tartışarak, Rusya ve Çin örnekleri üzerinden otoriter yönetimlerin eleştirisini yaparak açıklayacağım. Kavramsal olarak "modern rekabet" anlayışını bu şekilde açıklama imkanı bulacağım. Sonlara doğru kapitalizmin yozlaşmasını açıklayacağım. Bu kısımda da Anglo-Sakson yapıyı ve Kıta Avrupa'sını işaret edeceğim. Burada anlaşılması gereken şu olacak: Demokrasi ve insanlığın gelişimi kimsenin insafına kalmamalı, rekabetin yapılma amacı değer üretmek esaslı olmalı.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme