Efendim, pek çok ağdalı anlatıcıya, bir ifadeyi kırk satıra yayarak bilimselmiş havası verene rastlarsınız, burada ben size Suriye, Esad, ilgili tüm ülkeler, güç odakları ve teröristleri de kapsar mahiyette, öz bir açıklamada bulunacağım, sonuçta neden Türkiye bir operasyon yapıyor, açıkça ortaya çıkacak. Bu mesele zaten bilinmiyor mu? Neden insanlar bu meseleyi karıştırmakla veya değiştirerek sunmakla uğraşıyorlar dersiniz? Politika ve çıkar!
Esad hakkındaki durumu gözden geçirelim. Ben buna Esad’lı Sorular diyeceğim.
- Esad’ın Arap Dünyası formatına geri dönmesi mümkün mü?
- Esad, ekonomik açıdan ülkesini yönetebilir güce erişebilir mi?
- Esad, İsrail olmadan yaşayabilir mi?
- Esad’ın göbekten İran ve Rusya’ya bağlı olmasında bir değişiklik var mı?
- Esad bugüne dek Rusya olmadan koltuğunda oturamaz idi, acaba Ukrayna Savaşı sonrasında Esad’a ABD de koltuk garantisi veren temel güç konuma mı geldi?
- Esad’ın, ülkesini kontrol edememesine, fiilen işgal altında bulunmasından tutunuz vekil örgütlerin tahakkümünü (veya ortaklığını) kabul etmesine kadar sorunlar varken, bütün bunlara rağmen, Suriye’de bir toprak bütünlüğünden söz edilebilir mi?
- ABD, göstere göstere Suriye’yi (anayasal veya fiili, ne derseniz deyin) bölüyor, Esad’ın ABD aleyhine ciddi bir tutumu yok, bu şartlarda ülkesi için çözümü ne olabilir?
- Esad, PKK/PYD ile çeşitli alanlarda ortak gibi davranıyor, bunun ülkeye yararı ne olabilir?
- Esad, PKK/PYD, ABD, Hizbullah, vs. bir bütün halinde SMO’yu düşman bellediler, Türkiye destekli bile olsa SMO Suriye’nin bir muhalif unsuru değil mi, bu özgürlük, demokrasi vs. söylemlerin dışında tutulması gereken bir şey mi?
- Esad, PKK/PYD, ABD, Hizbullah, vs. bir bütün halinde Türkiye’yi rakip bellediler. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyor. Herkesin bir güce destek verdiği noktada, içinde gerçek Suriyelilerin ve özellikle Türklerin olduğu muhalif bir kanadı Türkiye destekleyince mi sorun oluyor?
- Bir terör örgütü olan PKK/YPG ABD’nin, İran’ın, Ead’ın ve bazen Rusya’nın ve Fransa’nın bayrağının altına giriyor, bu ülkeler ve güç odakları bundan rahatsızlık duymuyor. Türkiye kendi savunma gerekçeleriyle PKK/YPK terör örgütünün üstüne gidince, operasyon yapınca bundan neden rahatsız olunuyor? Sorun Türkiye mi? Suriye’den sonraki hedef Türkiye mi? Türkiye böyle bir basit oyunu görmezden gelebilir mi? Türkiye, Halen Arap Baharı dedikleri süreyi dağılarak yaşayan bir Suriye seviyesinde düşünülebilir mi?
- Türkiye bölgede inisiyatif aldığında neden Esad veya Libya’daki meşruiyeti olmayan kimseler ayağa kalkıyor? Yoksa onlar birer sözcü mü? Neden Türkiye’de bazı kesimler illa Esad diyor (Suriye denmiyor, dikkatinizi çekerim, sürekli tekrarlanan sözcük Esad)? Esad gelsin Türkiye’ye, hata yaptım desin, yardım istesin, bu yol hiç düşünülmemesi gereken bir şey mi?
Türkiye neden Tel Rıfat ve Menbiç’i öncelikli hedef bölgesi ilan etti?
- Çok genel bakalım, bölgede İran yanlısı güçler var; ABD, Rusya ve İsrail’in çıkarlarına ters düşmeyebilir.
- Rusya açısından bakalım, bölgede gücü, İran ve ABD destekli PKK/YPG ele geçireceğine, anlaşabileceği bir Türkiye’nin bulunması daha kabul edilebilirdir. Suriye’de Rusya’nın kabul ettiği bir operasyonu gerçekleştirmek daha kolay olabilir. Ayrıca Rusya ile anlaşmaya varmış bir Türkiye’nin, Esad’a ve ABD’ye gösterdiği resim de etkili görülebilir.
- Bölgede PKK/YPG var, Güvenli Bölgelere ve sınırdan içeriye buradan saldırıyorlar; Türkiye bunları güneye sürmek isteyebilir.
- Bu bereketli ve kritik bölge güvenli hale getirilir ise Türkiye’deki sığınmacıların büyük bölümünün geri dönüşleri kolaylaşabilir.
- Bölgede kontrol sağlandıktan sonra İdlib istikametindeki güçlerle de daha güçlü ilişki işine girilebilir.
- Fırat Nehri’nden Doğu Akdeniz’e kadar bölgede, bir bütün halinde, güvenlik, istikrar ve refah adına adımları atmak kolaylaşabilir, bu arazi kesiminde derinliğin olduğu noktada M4 ve M5 yollarının kontrolü sağlanabilir.
Sonuca gelelim.
İlgili ilgisiz pek çok yerden Türkiye’ye medya ve diplomasi yoluyla saldırılar ve iftiralar olacaktır. Konular karmakarışık hale getirilmeye çalışılacaktır. NATO, NATO’nun genişlemesi, Ukrayna-Rusya Savaşı, Türkiye’deki Rusya ile süren ortak yatırımlar, Doğu Akdeniz’deki enerji meseleleri, Kıbrıs ve Yunanistan sorunları, Avrupa Birliği’nin kritikleri, demokrasi, özgürlük söylemleri… Bunlar konuşulacaktır da sonuçta kimse dönüp Esad’a, bu ülkenin hali ne böyle, ne olacak sizin geleceğiniz, şeklinde sormayacaktır. Ne oldu şu Cenevre’deki Suriye için anayasa yazanların vaziyeti?
Yoksa bugüne kadar söylendiği gibi konu Arap Baharı ve Suriye değil miydi? Kim karıştırıyor bu bölgeyi? Hala karıştırmaya devam etsinler mi? Türkiye seyirci mi kalsın?
Operasyonların devamı gelir mi, bu harekattan sonra Türkiye sınırının güneyindeki başka cepleri de güvenli hale getirir mi, bunlar daha sonra irdeleyeceğimiz konular. Ama şunu ifade edelim artık, Türkiye’nin güneyindeki fiili komşusu ABD bir şeyler yapmak istiyor, kendi planları var, mesela Levant Bölgesine açılan bir Garnizon Devletçiği kurmayı projelendirmiş, bu projeye bütçesinden para harcıyor, bu konuda ABD’yi destekleyen Batılı ve bölge ülkeleri de var, onun için Levant dedim; öyleyse Türkiye seyirci kalamaz, daha sonra baş etmesi gereken daha fazla sorun olabileceğini değerlendirerek, sınırının güneyinde inisiyatifi uzun soluklu da olsa elinde tutmak isteyecektir, bu bir Devlet ve Beka meselesidir, klişeleşmiş ifadeyle Varoluşsaldır!
NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.