Trumpizm’den Kurtuluş

14 Ocak 2021
Okuyucu

20 Ocak 2021’de ABD Başkanlığı’na 3 Kasım 2020 seçimlerini kazanan Joe Biden gelecek. Acaba bu bir Trumpizm’den kurtuluş günü mü? Beyaz Saray’ı terk etmek istemeyen bir Donald Trump olayı yaşandı. Aslında Amerikan demokrasisi için yaşananlar olağanüstü bir dönemi tarif ediyordu. Bu süreçte bütün dünya Amerika’yı izliyordu.

6 Ocak 2021’de Washington’da Senato baskınında halkı galeyana getirdiği ve Amerikan tarihinde utanç dolu bir gün olarak kaydedilen bu olayın müsebbibinin Trump olduğu hatırlanacaktır. Yine Amerikan tarihinde not edilecek husus, başkanlık döneminde kendisine iki kez azil (impeachment) davası açılan olmasıdır. Dün Trump Beyaz Saray’da video ile bir açıklama yaptı, kendi yorumuyla haklılığını, Amerika’nın büyüklüğünü tekrar etti. Aynı gün ABD Temsilciler Meclisi Trump’ın 6 Ocak olayından dolayı azil sürecinin başlatılmasını onayladı. Artık kesin oldu, Joe Biden 20 Ocak 2021’de yemin edecek ve göreve gelecek. Zaten Biden kabinesini açıkladı, projelerini hazırladı, başkanlığa hazır. Ayrıca Senato’da 20 bin, yine diğer eyaletlerde hazır güvenlik görevlileri hazır bekletiliyorlar. 

Trumpizm kavramı, Trump’ı eleştirenlerce ortaya atıldı. Medya, akademisyenler ve muhalifler, 2017 başında Beyaz Saray’a gelen Trump’ın icraatlarına bakarak, bu nedir dedi ve o denli farklı adımlar atılıyordu ki, müesses nizam denilen yapı bile bundan rahatsızdı, ortada olanı isimlendirmek gerekir diye düşünüldü ve Trumpizm konusu belirginleşmiş oldu. İşte 20 Ocak Amerika için bir “kurtuluş” günü haline gelmiş oldu.

Yumuşak güç kavramını ileri süren Joseph S. Nye Jr. bu dönemi yine bildiği şekilde açıkladı: Amerika’nın yumuşak gücü. Nye’ye göre bir ülkenin yumuşak gücü esas olarak üç kaynaktan gelir: Kültürü (başkaları için çekici olduğunda), demokrasi ve insan hakları gibi siyasi değerleri (onlara karşı çıktığında) ve politikaları (meşru görüldüğünde). Nye, bir hükümetin içerideki davranışları dışarıdaki diğerleri için örnektir, cazibe konusudur, şeklindeki fikri savunur.[1] Örneğin, içeride özgür basını ve protesto hakkını korumak, uluslararası kurumlarda başkalarına danışmak ve çok taraflılık yapmak ve dış politikada kalkınmayı ve insan haklarını desteklemek gibi konular önemsenir. 

Sert güç belli, silahlı güçleri kullanmakla ilgilidir. Yumuşak gücün aktörleri ise içeride sivil kapasitededir, hatta hükümetten ayrı işler. Kadınlar, erkekler, protestocular, gençler, azınlıklar, film endüstrisi, medya, özgür basın, şirketler, üniversiteler, vakıflar, ibadethaneler… Bu gibi her bir sivil oluşum ve hareket yumuşak gücün kaynağıdır. Eğer bir protesto hareketi söz konusuysa barışçı ve onarıcı olmalıdır, yıkıcı değil. 

Ancak Trump’ın harekete geçirdiği şeklinde iddia edilen ve azil davasına konu edilen 6 Ocak protestosunun bir işgal, isyan ve iç-terör hareketi olduğu görüldü. Bu yumuşak gücü değil sert gücü tetikleyen bir olaydı. Hatta bir darbe görüntüsü olduğu işaret edildi.

Trumpizm’in kaynağı ise siyasi kutuplaşmayı körükleyen, popülizmle düzeni bozan ve eşsiz bir demagog olan bir karakterin varlığıdır. İşte bu Trump karakteri kişisel ihtiraslarına hizmet eder olmuştur. 

ABD’nin “yumuşak gücüm” dediği ve dünyada ortakları ile rakiplerini ayrıştırmakta kullandığı “demokrasi” normunu bir liderin yok sayması söz konusu olmuştur. ABD bu travmayı hazmedecek tecrübeye ve kapasiteye sahiptir. Ama bu unutulmayacak bir olay olarak kaydedilmiş oldu. İşte bu önemli olayda Trump siyasi oportünizmini, sosyal medyayı da kullanarak, kurumları ve halkı manipüle ederek, iç politikada yumuşak gücü kullanarak inşa etmiştir. Bunu gören medya yöneticileri ve muhalifler, ortak iradeyle Trump’ın manipülasyonlarını engellemek için sosyal medyada sansür uygulamasına geçmek zorunda kaldıklarını ifade etmişlerdir. Dolayısıyla Trumpizm’den kurtulmak için, ABD savunduğu yumuşak güçten dahi taviz vermek ve anti-demokratik bir sansür uygulamasını gerçekleştirmek durumunda kalmıştır.

Ancak dünyanın diğer tarafları şunu da görmüş oldu: ABD gibi küresel baskılama imkanına sahip bir süper gücün demokrasisinde, politik uygulamalarında, insan haklarında, özgürlük anlayışında tartışmalı çok nokta var. Bu durumda şunu söylemeliyiz, dünyada ABD’nın rakibi güçlerin ve hatta ortaklarının alacağı yeni pozisyonda yaşanan bu tecrübe ve savunulan tezlerin hep masaya konacak bir argüman haline geldiği. Demek ki yumuşak güç gerçekten yumuşak ve aynı zamanda her yönde kullanılabilir bir uygulamaymış!

İbretlik gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.


[1] https://nationalinterest.org/feature/american-soft-power-will-survive-donald-trump-176013

Politika 'ın son yazıları

66 views

Politik Vizyona Göre Konumlanma Stratejisi

Ülkeler için sihirli kelimeler refah ve güvenlik, öyle değil mi? Peki 2030’lardan sonrasına bakın, dünyadaki gelişmeler ve Türkiye özelinde cevap arayın, vizyonumuz ve stratejimiz ne, refah ve güvenlik için neler düşünülmeli? Bu stratejik-vizyona esas olacak şekilde, politik anlayışımız, sosyo-politik ve sosyo-ekonomik etkileşimlerimiz ne durumda, neredeyiz, ne tarafa doğru gidiyoruz, riskler neler?
61 views

İsrail Gazze’de Ne Yapmak İstiyor? 

Hamas-İsrail çatışmasında 7 Ekim’den bu yana 212 gün geçti, Gazze konusunda ne noktadayız? Şurası net, 12 bini çocuk 35 bin Gazzeli öldürüldü, 1,5 milyon insan şu anda çok zor şartlarda yaşıyor, en son noktada Refah’a saldırı oldu olacak türü bir İsrail baskısı da sürüyor.
83 views

İkinci One Minute

Eğer dünya büyük bir krize doğru giriyorsa, Türkiye yaşadıklarının yaralarını büyük ölçüde sardı, geleceğe hazır gibi, ekonomik sorunlarla ilgilenmeyi bir yana koyuyorum, ama İsrail yeni ve kaotik dünya dönemine daha büyük bir sorunlarla gireceğe benziyor. Gazze konusu travmatik! Bu stratejik analizi, Türkiye merkezinde gerçekleşen olaylarla açıkladıktan sonra, 2024 itibariyle gelecekte bizi neler bekliyor, diye sorarak ele alıyorum.
74 views

Amerika’da Gazze Protestoları

Gazze'deki yaşanan zalimce olayların gerçekliği ve Batılı politikacıların ikiyüzlü uygulamaları bugün Amerika'da tartışılıyor ve protesto ediliyor. Yarın bu protestolar Avrupa'da da yaygınlaşabilir. Öyleyse diyebiliriz: Gazze sınırlarını aştı!
87 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme