UFO Muhabbeti

29 Mayıs 2021
Okuyucu

Bugünlerde ABD kökenli Tanımlanamayan Yabancı Cisim (UFO) yani uzaylılar mevzuu tartışmaları yeniden alevlendi. Acaba neden?

Gençliğimde meşhur Tanrıların Arabaları’nın yazarı Erich von Daniken’in kitap serisinin tümünü okumuş biri olarak diyorum ki, başından beri UFO konusuna ihtiyatla yaklaştım.

Seksenli yıllarda resmi mesajlar pelür kapıda yazılırdı. Komutanlıktan bir mesaj geldi. Uçuşta UFO gören pilot olursa şu formatta mesaj çekeceksiniz, şeklinde bir emirdi bu. Görev yaptığım dönemde birkaç bu tip rapor oldu ama bunlar dikkate değer muhteviyata sahip değildi. 

Soğuk Savaş’ı sonra erdiren ABD’nin kovboy başkanı Ronald Reagan (Başkanlık dönemi: 1981-89) gayet ilgimi çekti. Sovyetler Birliği’ne diz çöktürecek Hollywood kökenli bu yaşlı adamın adımlarını tek tek takip ettim. Diğer yandan nükleer kuvvet indirim anlaşmaları (START vs.) ve Uzay Savunma İnisiyatifi (SDI) projesi dikkate değer konulardı. Üstelik bunlar benim uzmanlık konularım arasında yer almaktaydı.

İlk açıklandığından itibaren SDI programının bir ABD yalanı olduğuna inanıyordum. Zira o dönemin teknolojisini takip etmekteydim. Lazer silahı teknolojisi ve bunu kullanacak uzayda bir platformu işletilmesi konusu o dönem için mümkün değildi. Üstelik bunlar bugün bile üzerinde çalışan konulardandır. O zaman Reagan neden bu tip bir propagandaya başvurmuştu? Bence cevap açıktı: SSCB ile kıyasıya üstünlük yarışı vardı, kazanmaya bir adım kalmıştı. Poker masası kurulmuştu ve blöf yapmak en akıllıca yoldu.

İfade ettiğim gibi Reagan dominant bir kişilik ve lider olarak dikkatimden uzak değildi. Daha sonraları onunla ilgili bir anım daha oldu. İtalya’da NATO karargahındayım, yıl 1996. Elimde mesaiye gidip gelirken okuduğum Tom Clancy’nin yeni çıkan Op-Center, Games of State isimli romanı var. Ofiste beraber çalıştığımız Amerikalı bir Başçavuş bana, “Tom Clancy’i sever misiniz?” dedi. Konuşma başladı, devam ettik. 

Bana şöyle anlattı: Meğer Tom Clancy (1947-2013), Başkan Reagan’ın (1911-2004) yakın dostlarından biriymiş. Zaman zaman bir araya gelirler ve viski kadehini yudumlarken stratejik vizyon görüşmeleri yaparlarmış, bu olursa ne olur, şöyle adım atsak düşman ne yapar, gibisinden, tıpkı film senaryosu yazar gibi. Oracıkta bir şeyler belirlerlermiş. Politik sonuç olursa Reagan, hikâye konusu olursa Tom Clancy vazife üstlenirmiş. Tom Clancy, kitap kapaklarında da adı yazar olarak geçer, Steve Pieczenik’e Reagan ile oluşturdukları hikâyeyi anlatırmış. Pieczenik ekibiyle beraber bunu roman halinde geliştirecek çalışmaları yaparmış. Her neyse, bana bunları anlatan mesai arkadaşım Başçavuş o bahsettiği dönemde Reagan’ın yakın koruma ekibinden bir komando. 

Reagan’ın politik sonuçlu diyebileceğimiz hikayesi ne o zaman? İşte size SDI, uzayda lazer topları ve kalkanları, Sovyet uydu ve nükleer başlıklı stratejik füzelerini havada imha edebiliyor veya Amerika kıtasına girmelerini engelliyor… O dönem dünyaya tanıtılan bir video filmiyle ABD bunu SSCB’ye propaganda olarak yutturdu, iyi mi!.. 

Uzaya, insanlığın uzay çalışmalarına, uzay araçlarına, uzay savaşlarına, ilgim var. Ama aklıma hiç UFO meselesi takılmaz. Bana bu tür parlak ışık topu halindeki hoplayıp zıplayan cisimler ve uzaylılar konuları bir uydurma olarak gelir. Sanki benim için şömine karşısında viski içenlerin anlattığı hikâye gibidirler. Üstelik televizyonda birçok yayın izledim, birçok kitap ve dergi okudum. Ama bana bunların hepsi düzmece geldi. Bunlardan 51. Bölge en bariz zırvadır.

Bugünlerde ABD bir kampanya başlattı, Savunma Bakanlığı bu işin merkezinde yer alıyor. Benim için yenilenmiş bir propaganda olduğu açık. Savunma Bakanlığı arşivinden bazı UFO görüntüleri servis ediliyor. Şunu söylemeliyim, bu tür görüntüleri imal etmek zor değil, teknik bilgim var. 

Yetmedi, eski ABD Başkanlarından Barack Obama çıktı geçenlerde televizyon yayınında UFO’ların varlığını ifade etti. Beyaz Saray sözcüsü Jen Psaki’ye bu konuyu sordular, o da Başkan Joe Biden’ın yakında bir açıklama yapabileceğini ima etti. Ortalık karıştı! Medya sürekli UFO konuşuyor, yazıyor, bazı görgü tanıkları konuşturuluyor, bilgi sızdı deniyor, gizemli bir hava estiriliyor…

Aklımdan ne geçiyor biliyor musunuz? Obama’nın Başkan Yardımcısı olan, yaşlı, kovboy kılıklı şimdiki zamanın ABD Başkanı Joe Biden’ın ikinci bir Reagan rolüne soyunup soyunmadığı! Peki öyleyse, acaba şimdiki zamanda Tom Clancy rolü kimde? Biden kiminle Delaware, Wilmington’da oturup viski yudumlarken hangi hikayeleri uyduracak?

Gri propaganda kısaca, birazı doğru, birazı maksatlı iyi hazırlanmış bilgilerle tempolu bir çalışma yapmak demektir. Videolar güzel, başkanlar konuşuyor, ama olan ne? O başkanlar diyorlar ki, bana gelen rapor bu. Raporu yazana soruyorsunuz bu nedir diye, görgü tanığı böyle dedi…

Peki bütün bunlar neden? Soğuk Savaş zamanında ABD’nin büyük düşmanı SSCB idi. Bugün ise Çin başta duruyor, ama yine Rusları da yabana atmayalım. ABD baş etmek istediği Çin’e karşı önemli bir Uzay Programı açıkladı. Uzay Komutanlığı kurdu. ABD’nin yeni uzay roket denemeleri, uzay istasyonu, uydu şebekesi çalışmaları artan hızda tatbik ediliyor. Ay ve Mars programları var. ABD bütçesi 2022 için tarihinin en büyük bütçelerinden biri olacak, Biden 6 trilyon dolarlık bütçeyi sundu, ki bu durumda tedricen artacak, sonra örneğin 2024 bütçesi çok daha fazla olacak, 7-8 trilyon dolar… Yani harcama yapmak için onaylanmış bir bütçe, ikna edilecek kamuoyu ve politikacılar var. Ne işimiz var Mars’ta diye çıkışanlara makul sayılabilecek bir cevap bulunmalı.

Şöyle bakalım, bu uzaylılar, her nerede iseler, bir tek Amerikalıları tanıyorlar, diyebilir miyiz? Üç olasılık var: Birincisi, Amerikalılar uzaylıları takip edecek kabiliyete sahipler. İkincisi, uzaylılar Amerikalıları izlemenin yararına inanmışlar, Amerika kıtası bölgesine daha fazla yoğunlaşıyorlar, dolayısıyla ABD’li denizci ve havacı askerler bundan dolayı tanık olabiliyorlar. Üçüncüsü, hikâye böyle yazılıyor.

Bu uzaylılar galakside istediği yere gidip gelebilecek çok çok yüksek teknolojiye sahipken Dünya gezegenine asırlardır geliyorlar ama ne yaptıklarını bilmiyorlar! Bu mu? Ne yapıyor olabilirler, sizce araştırma mı yapıyorlardır? Bu denli yüksek teknoloji sahibi bir uzaylı medeniyet bir ziyaretle, hadi diyelim on ziyaretle işini bitiremiyor mu? Bırakın, bu tür bir mantıksız açıklamalara girmek insana yakışıyor mu? İnsanoğluyla alay etmenin gerekçesi ne?

Sorgulayıcı bir diğer yaklaşım ne olabilir? UFO varsa içinde uzaylı olabilir. Uzaylı akıllı yaratıksa dünya gibi bir gezegenden geliyor olmalıdır. Peki bu gezegen nerede? Biliyor musunuz, bugüne kadar astronomlar dünya gibi akıllı yaratıkların medeniyet kurabileceği bir gezegen tanımlayamadılar. Bir başka şekilde söyleyeyim, astronomlara sorun, bu tip bir gezegenden haberimiz yok, derler. Ama onlar konuşmuyor, soru soran da olmuyor. O halde ben söyleyeyim, dünya gibi bir gezegen olduğunu ispat edin, sonrası kolay.

Son olarak tarihlere bakalım. İlk UFO teması denen olay 1947, aslından bu tarih ABD tarafından ilk UFO konulu projenin ortaya konmasıdır. Bu 1947 tarihinde ne var? Soğuk Savaş başladı. ABD hikayeyi olgunlaştırdı ve 1955 yılında 51. bölge konusunu ileri sürdü. ABD ve Rusya arasında uzay programları meselesi başladı. Ruslar Sputnik’i 1957’de fırlattı. Reagan’ın SDI projesi 1983. Biden 2021’de yine UFO derse şaşmayın.

İnanmayın, en azından benim gibi ihtiyatlı olun. Ama doğrusu bu tip konuların muhabbeti gayet güzel oluyor. Çocukluğumuzda “avcı hikayesi” derlerdi bu tür mevzulara.

NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.

Gürsel Tokmakoğlu

Politika 'ın son yazıları

29 views

Politikada Gri Kavramlar

Size politika amaçlı yapılan propaganda konusu içinde yer alan kavramsal bir temayı sunuyorum, grilik. Gri kavramların dış ve iç politika yansımalarına bakacağım. Özellikle ABD dış politikasında kendi çıkarına yaklaşımlar sergilemesi neticesinde görülen gri kavramlar konusunu işleyeceğim. Buna örnek olarak Filistin-İsrail, terörle mücadele, sözde soykırım tasarısı gibi konular da yer alacak.
107 views

Yerelde Yapısalcılık

Bir olaya bakış yöntemimde felsefe ve tarih olmaz ise ben bunu oldukça eksik görürüm. Hemen herkesin siyaset, seçim, belediye, vs. konuştuğu noktada ben, bu işte temel felsefe ve asıl stratejik açıklama nerede diye arıyorum. Dolayısıyla felsefi yaklaşım ve stratejik bakış tarzı siyaset üstüdür. Benim açıklamalarım bu noktada değerlidir; mevcut yapılanlar gibi değil, başka türlü tartışmaları kapsamaktadır. Açıkça yazayım: Kim kazanacak, iktidar veya muhalefet ne yapacak, türü ifadelerle değil; imar neye göre olmalı, altyapı ve üstyapı nasıl planlanmalı, ülke ekonomisine uyumluluk ne şekilde sağlanmalı, kanunlar ne içerikte olmalı, gibi piramidin üstündeki meseleler önemlidir.
157 views

Emperyalizm

Bugünün anlayışı, küresel imkanlar içinde sahip olunan alanları artırmak ve güçlenmek, değer üretimi rekabetinde gerilerde kalmamak fikri üzerinedir. Ruslar gibi sürekli “kahrolsun emperyalizm” diyeceğinize, “ben hangi değeri üretebiliyorum, hangi büyük pazarda kaça satıyorum,” diye bakın isterim. Bugün ülkeler bazında ABD, İngiltere, Çin, Japonya, Güney Kore, birlik bazında Avrupa Birliği, küresel şirketler bazında sürekli sayısı artan ve yenilik üretenler, esasen bunlar değerleri zorluyorlar ve muhatap alınıyorlar. Daha fazla muhatap alınabilmek için yapılması gerekenler belli! Olan şu: Muhatap alınanların ve değer üreticilerinin daha fazla yayılması fikri!..
165 views

Doku Bozumu

Bu makale Ortadoğu'da kangren olan meseleleri stratejik düzlemde incelemektedir. Mevcut dokuyu bozan yapay düşünceler ile gerçekte olanlar arasındaki farkı bütün çıplaklığıyla dile getirmektedir. Halen bölgede savaş, çatışma, suç, terör, işgal, soykırım, gibi pek çok olumsuzluk yaşanmaktadır. Uluslararası sistem bu olup bitene çare bulamamaktadır. Suriye, Irak, Lübnan, Yemen, Libya, gibi ülkelerin halkları harap ve bitap düşmüş durumdadırlar.
227 views

Devlet-dışı Aktörler

Burada gayet karmaşık, iç içe geçen ve masum insanların istismarına dönük olayları ihtiva eden, bütün gayrimeşru faaliyetleri, politikaları, planları ve operasyonları, terörizmden tutunuz, vekalet savaşlarına, buradan iç savaşlara, gri bölge operasyonlarına, meşru görünse de esasen çıkara hizmet edenlere, meşru siyaset yapmak ve bunu geliştirmek varken, siyaset alanını anti-demokratik yöntemlerle daraltanlara kadar, birçok durumu kısaca da olsa açıklama imkânımız oldu. Meşruluk ile gayrimeşruluk arasındaki perdeyi görmek veya belirlemek çok çok önemlidir. Ben de sizler de hep birlikte bu dünyada birer aktörüz, tıpkı devletler, hükümetler, liderler, şirketler, gibi. Politika, insana has bir yetenek, işlev ve özelliktir. Meşruiyet dahilinde kalabilmek çok önemlidir. İnsanlar, istikrar, barış ve esenlik içinde yaşamayı, gelişmeyi, evlatlarını refah ve güven içinde yetiştirmeyi istemektedir.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme