yeni-soguk-savas-ruzgarlari
Yeni Soğuk Savaş Rüzgarları

Yeni Soğuk Savaş Rüzgarları

20 Mart 2018
Okuyucu

Berlin Duvarı yıkıldığında Soğuk Savaş’ta bitti. Zamanla Rusya’ya köklü devlet yapısı sahip çıkmayı bildi. Eski KGB ajanı Vladimir Putin’in liderliği Rusya’yı sürekli kazanan haline getirdi. Son ABD seçimleri de dahil olmak üzere pek çok alanda Rusya’nın parmağı vardı. Rusya, Siber Savaş’tan tutunuz Asimetrik Savaş ile devletlerin işgaline, Uzay Savaşı’ndan Nükleer Savaş’a kadar pek çok güç gösterisini kolaylıkla yapabilecek kabiliyette ve tecrübede bir ülke olduğunu bir kez daha gösterdi. Şimdi sorulan soru şu: Dünyada yeni bir Soğuk Savaş dalgası mı esiyor? NATO bu rüzgardan yararlanmak peşinde mi?

Bir süredir NATO’nun sesi cılız çıkıyordu. Bilindiği gibi Kuzey Atlantik Paktı’nın kurulma amacı aslen SSCB’ye, yani onunla var olan Varşova Paktı’na karşı durmak idi. SSCB dağıldığına göre NATO kendine uzun süre iş aradı veya iş çıkardı. Donald Trump NATO’ya üye ülkeler ABD ile eşit katkıda bulunsun deyince bu bir bakıma ikaz ateşi mahiyetinde meydana geldi. Eğer ABD’nin NATO’ya maddi katkısı azalırsa Avrupa Rusya’ya dur deme gücünü kaybedebilirdi. NATO buna çare üretmeli idi.

Dün NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in açıklaması bu minvaldedir: “Rusya bizi bölmeye çalışmaya devam edecek. Ancak NATO müttefikleri birlik olarak durmaya devam ediyor.” Neden böyle dedi? Şu son İngiltere ve Rusya arasında yaşanan “çifte ajan” konusu.

Bu konuyu kısaca hatırlatayım. Rus mahkemesi 2006’da İngiltere adına da çalıştığı suçlamasıyla Sergey Skripal’e on üç yıl hapis cezası verdi ve sonra affa uğradı. Rusya, çifte ajan Skripal’ın 1990’larda MI6 adına da çalıştığını, hatta Rusya’nın Avrupa’daki ajan listesini MI6’ya verdiğini iddia etmişti. 2010’da ABD ülkesindeki on Rus ajanını tutukladı. Bunlarla ABD’nin istediği dört başka ajan Viyana’da takas edildi. ABD’nin takasla aldığı ajanların arasında Skripal de vardı.

Skripal’in daha sonra İngiltere’ye yerleşti. Salisbury’de kızı Yulia ile beraber sakin bir yaşam sürmeye başladı. Mart 2018’de Salisbury’de bilinçlerini yitirmiş şekilde bulundular, hastaneye kaldırıldılar ve burada yaşamlarını yitirdiler. Bunun üzerine araştırma başlatıldı. Olay yerine yakın Zizzi adlı bir restoranda baba ve kızı yemek yemişlerdi. Burada yapılan incelemede restoranda sinir sistemini etkileyen kimyasal maddenin kalıntılarına ulaşıldı. İngiltere Başbakanı Theresa May parlamentoda yaptığı konuşmasında, Skripal’in zehirlenmesinde Rus tipi askeri nitelikte sinir sistemi üzerinde etkili bir kimyasal kullanıldığının kesinleştiğini ve olayda Rusya’nın dahlinin kuvvetle muhtemel olduğunu açıkladı. Olaydan hemen sonra İngiliz Hükümeti tedbir almaya ve Rusya’ya karşı hamleler yapmaya koyuldu. Önce İngiltere Başbakanı Theresa May, ABD Başkanı Donald Trump ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile telefonda görüştü, durumu açıkladı ve destek istedi. Yirmi üç Rus diplomatı sınır dışı etme kararı aldığını açıkladı ve BM Güvenlik Konseyi’ni acil toplantıya çağırdı. BM Güvenlik Konseyi’nde Rusya’yı “suikast girişiminde bulunmak ve yasa dışı güç kullanarak uluslararası hukuku ihlal etmek” ile suçladı. Rusya iddiaları reddetti ve İngiltere’ye ortak soruşturma çağrısında bulundu. BM Güvenlik Kurulu acil toplantı yaptı. Burada İngiltere’nin daimi temsilcisi Rusya’nın pervasızca davrandığını, devlet destekli suikastlar yapma, diğer ülkelere müdahale etme, sivillerin hayatlarını göz ardı etme geçmişi olduğunu belirtti, hatta Suriye’de de kimyasal silah kullanan rejimi defalarca koruyup kolladığını ilave etti. Bunun üzerine temsilci konuşmasında Rusya’nın eylemlerden sorumlu tutulması gerektiğini talep etti. ABD’nin BM daimi temsilcisi konuşmasında, İngiltere’deki sinir gazı kullanımından Rusya’yı sorumlu tuttu ve Rusya’nın acımasız bir suç işlediğini söyledi. ABD’nin bu konuda Birleşik Krallık ile mutlak dayanışma içinde olduklarını açıkladı ve aynı şekilde Rusya eylemlerinden sorumlu tutulmalı dedi. Rusya’nın BM daimi temsilcisi ise Skripal ve kızının zehirlenmesinin arkasında Rusya’nın olduğu iddialarını reddetti, konuşmasında İngiltere Başbakanı Theresa May’in BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e gönderdiği mektup ve konseyde yapılan açıklamaların hepsinde Rusya’ya karşı sorumsuz ve tehditkar ifadeler kullandığını ve bunun kabul edilemeyeceğini söyledi. Rus daimi temsilci şöyle devam etti; ”Londra başkalarını suçlamadan önce kendi topraklarında neler olduğunu anlamalı, çünkü nezaketli insanlar öyle yapar. Bizim bu olayla hiçbir alakamız yok. Biz ortak soruşturmaya hazırız. Hiçbir şeyden korkumuz ve gizlediğimiz hiçbir şey yok,” dedi. Bu gelişmeler üzerine gözler Rus Dışişleri Bakanlığı’na çevrildi. Rusya bu konuya “provokasyon” şeklinde karşılık verdi. Rus Dışişleri Bakanlığı, “Londra, soruşturmayı tamamlamak ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Teşkilatı’ndakiler de dahil tüm uluslararası usulleri uygulamak yerine Rusya ile cepheleşmeyi tercih etti,” açıklamasını yaptı.

İngiltere’nin konuyu NATO’ya taşıması da ihtimaller arasında yer alıyordu. Rusya’nın İngiltere toprağında “yasa dışı güç uyguladığı” iddiasından hareketle atılabilecek böyle bir adımın, ittifakın 5. maddesinin işletilmesini gündeme getirebileceği savunuluyordu. NATO üyelerinden birine yapılan saldırının bütün üyelere yapılmış sayılmasını öngören 5. madde, ittifakın tarihinde sadece 11 Eylül saldırılarının ardından ABD’nin talebiyle uygulandı. İngiltere Rusya’ya karşı bahse konu tedbirlere ilave olarak mali, basınla ilgili olanları da devreye sokmayı tartışıyordu. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da May’in iddialarını “saçmalık” olarak nitelendirdi. 18 Mart’ta başkanlık seçimini kazanan Putin de bu konuda açıklama yaptı: “Rusya bu tür maddelere sahip değil. Tüm kimyasal silahlarımız uluslararası müfettişlerin kontrolü altında yok edildi. Rusya’nın hele ki başkanlık seçimleri arifesinde böyle bir şey yapabileceğini düşünmek saçmalık.”

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson Brüksel’deki NATO karargahında basın toplantısı düzenlediler. Stoltenberg, ittifak topraklarında ilk kez sinir sistemini etkileyen bir kimyasal maddeyle saldırı düzenlendiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu, insan hayatına yönelik büyük bir saygısızlıktır. Saldırı uluslararası hukuk ve kuralları ihlal etmiştir… Rusya bizi bölmeye çalışmaya devam edecek. Ancak NATO müttefikleri birlik olarak durmaya devam ediyor. İngiltere’yle dayanışma içindeyiz.” NATO müttefiklerinin tümünün saldırıyı kınadığını ve soruşturmaya yönelik destek vermeye hazır olduğunu aktaran Stoltenberg, Rusya’nın Novichok programına ilişkin Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütüne (OPCW) detaylı bilgi vermesi çağrısında bulundu. Skripal’in uğradığı kimyasal saldırının Rusya’nın Kırım’ı yasa dışı ilhakı gibi ihtiyatsız davranışlarının devamı olduğunu söyleyen Stoltenberg, NATO’nun bu davranışlara cevap vermeye devam ettiğini kaydetti. İngiltere Dışişleri Bakanı Johnson da Rusya’nın son dönemdeki davranışlarının açık bir şekilde uluslararası kuralları ihlal ettiğini vurgulayarak, “NATO’dan ve tüm dünyadan İngiltere’ye gelen destek cesaret verici,” açıklamasında bulundu.

İşin içinde Rusya’nın olduğu her görüşmede sonuçta kamuoyuna açıkça söylenmese de Avrupa, NATO ve ABD açısından; “Rusya, İran ve Türkiye’nin Suriye’de birlikte hareket etmeleri” hususunun yer aldığı değerlendirilmektedir. Bu durum Türkiye’nin Yeni Soğuk Savaş perspektifinde yerini tespit etmesi için dengeli davranması gerektiğini işaret eder. Eğer NATO kanadında Türkiye bu alanda daha aktif olur ve Rusya ile işbirliği mecburiyetini ve ABD, NATO ve diğerlerinin yanlışlarını açıkça anlatmaya devam ederse buradan olumlu bir sonuç elde edebilir.

Dünyaya yeni bir Soğuk Savaş dalgası vurmaktadır. Bu göz ardı edilebilecek bir husus değildir. Güvenlik politikası üretenlerin bu bakımdan önemli olacakları bir dönemdeyiz. Silahlanma alabildiğince artmaktadır. Atlantik’ten Pasifik’e kadar gerilim alanları sürekli gündemde tutulmak istenmektedir. BM ve NATO gibi kurumlar başat güçlerin politikalarındaki gerilimi hissederek atması gereken adımları atamaz haldedirler. NATO, varlığının sorgulama noktasına gelindiğinde acaba kendine yeni bir amaç belirleyebildi mi? NATO, Yeni Savaş Rüzgarlarını da arkasına alarak eski gücünü toplayabilir mi? Trump döneminin Ulusal Güvenlik Politikası meydan okuyucu ve çatışmacı karakterdedir. Rusya ise ayağını geri çeker tarzda hiç olmadı. Şunu da dikkatten uzak tutmamalıyız, NATO ile ilgilenen sadece ABD gibi görünmekteyken bu kez işin içine İngiltere müdahil oldu. Bir çifte ajan bahsi sebep gösterilmekle beraber İngiltere’nin böyle bir işin içinde olması daha dikkat çekicidir.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

afrin-ve-suriye-gorusmeleri
ÖNCEKİ YAZI

Afrin ve Suriye Görüşmeleri

ortadogunun-yeni-jeostratejisi
DİĞER YAZI

Ortadoğu’nun Yeni Jeostratejisi

Politika 'ın son yazıları

24 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
39 views

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

Ortadoğu'da, ABD'nin "kontrol bende" dediği bir ortamda, İsrail'in şımarıklıkları ve İran'ın anlamsız çabaları sürerken, Filistin konusunda nasıl ilerleme sağlanabilir? Bu dramatik konuyu aktörleri belirterek gözden geçirelim.
42 views

Stratejik Algı Yönetimi

Strateji ile algı yönetimi bahislerini, canlı örnek olduğu nedenle, Ortadoğu, ABD ve İsrail ile açıklayacağım. Buradaki amacım yaşamda ve çıkarları elde etmede dilin ve yaratılan algının kullanılmasının ne kadar etkili olduğunu göstermektir. Evet, temel olarak bu bir iletişim konusu olsa da görüldüğü üzere, ülkelerin mücadeleleri ve savaşların nedeni dahi olabilmektedir.
76 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
121 views

İsrail, İran ve Gazze

Genel bir değerlendirme yapalım, çünkü İsrail, 7 Ekim saldırısından 6 ay geçti ve "bugün Gazze'de üçüncü aşamaya geçtik" dedi. Bu ne demektir, bölgede başka ne gibi gelişebilir olabilir, hepsini inceleyelim.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme