afrin-ve-suriye-gorusmeleri
Afrin ve Suriye Görüşmeleri

Afrin ve Suriye Görüşmeleri

19 Mart 2018
Okuyucu

Zeytin Dalı Harekatı sürüyor. Harekatın 58. gününde Mehmetçik ÖSO güçleri ile birlikte Afrin kent merkezini ele geçirdi. Kentte arama faaliyetleri devam etmekte. 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 103. yıldönümünde Afrin’in de başarı elde edilmesi ülkede büyük sevinç yarattı. Ancak görülüyor ki Avrupa ve ABD bu başarıdan endişeliler.

Suriye sorunu ile ilgili olarak Rusya, İran ve Türkiye arasında Nisan 2018’de İstanbul’da liderler zirvesi toplanacak. Bununla ilgili olarak Astana’da ilgili ülkelerin DİB’ları gerekli hazırlıklarını yaptılar. Türk tarafı İstanbul zirve masasına oturmadan önce sahada Afrin ile birlikte eli güçlendi ve somut politik kazanım elde etmiş oldu.

Suriye meselesi üzerine Rusya, İran ve Türkiye arasında yapılacak olan İstanbul Zirvesi hazırlıklarını bu ülkelerin Dışişleri Bakanları Astana’da bir araya gelerek görüştüler ve zirve sonucu hakkında mutabık kaldılar. Basın toplantısında Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Doğu Guta’dan on iki bin sivilin tahliye edildiğini ve sivillerin bölgeden ayrılmaya devam ettiklerini söyledi. Rus televizyonuna konuşan Lavrov, “4 Nisan’da Türkiye’de Rusya, İran ve Türkiye liderler zirvesinin yapılmasını kararlaştırdık, bu zirvede Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde onaydan geçen ve Astana süreciyle desteklenen çözüm prensiplerinin uygulamaya geçirilmesi ile ilgili yeni, ek yaklaşımlar konusunda mutabık kalınacak,” ifadelerini kullandı. Lavrov, “Suriye’de sahadaki olumlu değişimlerin şimdiden ülkedeki etnik, dini, siyasi ve toplum gruplarının, ezici bir çoğunluğu tarafından onaylanan prensiplerin temelinde ve Suriye’nin gelecekteki yapısıyla ilgili siyasi görüşmelerin başlanması yönünde, aktif eylemlere geçilmesine imkân tanıdığını,” bildirdi.

Avrupa Parlamentosu (AP) aldığı kararla Türkiye’ye ve Suriye meselesine ilginç yaklaşımlarda bulundu. Konunun neresindeler pek anlaşılamadı doğrusu. AP daha kısa bir süre önce Türk Askeri’nin Afrin’i boşaltması gerektiği hakkında bir karar aldı. Tasarı metninden bazı açıklamaları işaret edelim: “Türkiye’nin Suriye’de Kürt güçlerinin kontrolündeki bölgelere düzenlendiği operasyondan derin kaygı duyulduğu belirtildi. Türkiye’den Afrin’den çekilmesi ve Suriye sorununda yapıcı rol oynaması istendi. Uluslararası insani hukuka saygı duyulması ve Afrin de dahil olmak üzere tüm Suriye’de ateşkes ilan edilmesi çağrısında bulunuldu. Zeytin Dalı Harekatı Suriye sorununa yeni bir boyut ekledi ve Suriye’deki iç hassas dengelere etkisi açısından ek kaygı ve endişeler yarattı.

Avrupa, Suriye ve mülteciler konusunda bugüne dek somut ve yarayışlı ne gibi katkılar sağladı? Türkiye’nin yapıcı olmadığını nereden çıkarıyorlar? AP’nin bu açıklamalarından anlaşılan nedir? Demek ki Avrupa, konuya önce bir şerh koyalım dediler. Sonra ABD, İsrail ve İngiltere ile birlikte, BM de işletilerek, bir masa kurulur ise burada nasıl olsa bir pay alırız beklentisi içine girebilecek karar aldılar.

Amerika’nın olaylara bakışı belli. Ama önce gelişmelere bakalım. Bilindiği gibi Dışişleri Bakanı Rex Tillerson Başkan Donald Trump tarafından görevden alınmış ve yerine CIA Başkanı Mike Pompeo getirilmişti. Tillerson’un Ankara ziyaretinde alınan kararlar çerçevesinde Türkiye-ABD arasında Dışişleri Bakanları seviyesinde yapılacak olan iki ülke arasındaki meseleler üzerine çözüm getirici mekanizmalardan ilkinin toplantısı bu değişiklikten sonra bir süreliğine ertelendi. DİB Mevlut Çavuşoğlu ABD’li Bakan ile yapacağı toplantıya giderken elindeki dosyada İstanbul Zirvesi’ne dönük bilgiler de olacak idi ama görülüyor ki her iki Bakan ancak bu zirveden sonra bir araya gelebilecekler.

ABD Genelkurmay Başkanlığı (Pentagon) Sözcüsü Korgeneral Kenneth F. McKenzie ve Savunma Bakanlığı Sözcüsü Dana White Türk askeri Afrin’deyken yaptıkları açıklamada şunları kaydetti: Afrin’den çekilen PYD/PKK’nın (SDG’nin) bazı unsurları Menbiç’e çekildiler ve buradaki mevzileri takviye ettiler. ABD sözcülerine göre bu SGD’nin çekilmesi IŞİD’e karşı yapılan operasyonu yavaşlatmış. YPG/PKK unsurlarının Afrin’e gitmesinden dolayı ABD’nin bölgede herhangi bir ayarlama yapıp yapmadığına ilişkin soruyu McKenzie şöyle cevap verdi: “Sahadaki komutanlarımız her zaman savaş alanından olup bitenlerle ilgili değerlendirme yapıyorlar. Bu taktiksel detaylar elimde yok ancak şunu söyleyebilirim. Kendi kuvvetlerimizin güvenliğini sağlamak üzere muhtemelen hem güneye hem de Menbiç’e bazı sevkiyatlar yaptık.” Afrin’den çekilen SGD unsurları konusundaki ilave soru daha net idi. Afrin’e en son gönderilen bin yedi yüz militan ne oldu dendi. McKenzie’nin cevabı şöyle: “Onlarla iyi iletişimimiz devam ediyor. Bu konuyu konuştuk ve bu tekrar konumlandırma kararı onların.

Doğu Guta’da ise Esad’ın ateşkes ilanına rağmen yaptığı insanlık dışı saldırılar devam ediyor. ABD sözcülerine bu konu da soruldu. Sözcü White, “Rusya kendi ateşkesini kabul ediyor, ancak masum sivilleri öldürmeye devam eden bir rejimi desteklemeye devam ediyor,” değerlendirmesinde bulundu ve şöyle devam etti: “ (ABD Savunma Bakanı) Mattis’in de bu hafta başında ifade ettiği gibi Rusya ya yetersiz kalıyor ya da yasadışı suç işliyor veya ikisi de. Rusya, Esad rejimini destekliyor, El Kaide bağlantılı teröristleri Suriye’de hedef almıyor. Rusya, Suriye’de sivil kayıplarını durdurabilir. Bunun yerine ikiyüzlülükleri masum insanlarının hayatlarını kaybetmesini körüklüyor. Ruslar Esad’a kasten karşı çıkmıyor. Böylece Doğu Guta’daki kıyım devam ediyor. Rusya Esad’ın kıyımlarının ortağıdır.” Bu açıklamalara bir de Esad’ın kimyasal silah kullanmasının kendi zararına olacağı ikazı eklendi.

Afrin merkezinin nispeten güçlük içinde olmadan ele geçirilmesi üzerine anlaşılıyor ki buradaki teröristler (1.700 deniyor) ABD’nin de bilgisi dahilinde Menbiç’i tahkim etmek üzere geri çekilmişler. ABD tarafı yukarıdaki sözcülerin açıklamalarına bakılırsa Türkiye ile anlaşamamış ve anlaşmak istemiyormuş gibi görülüyor. Türkiye açısından olumsuz olan bu tür bir bakış açısı yeni DİB Pompeo ile yapılacak ilk görüşmeye yansıyacak görülebilir. Ona şunu sormak yerinde olacaktır: IŞİD ile halen Menbiç’te bir çatışma riski var mı?

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

teror-mu-insanlik-mi
ÖNCEKİ YAZI

Terör mü, İnsanlık mı?

yeni-soguk-savas-ruzgarlari
DİĞER YAZI

Yeni Soğuk Savaş Rüzgarları

Politika 'ın son yazıları

13 views

Amerika’da Gazze Protestoları

Gazze'deki yaşanan zalimce olayların gerçekliği ve Batılı politikacıların ikiyüzlü uygulamaları bugün Amerika'da tartışılıyor ve protesto ediliyor. Yarın bu protestolar Avrupa'da da yaygınlaşabilir. Öyleyse diyebiliriz: Gazze sınırlarını aştı!
32 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
44 views

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

Ortadoğu'da, ABD'nin "kontrol bende" dediği bir ortamda, İsrail'in şımarıklıkları ve İran'ın anlamsız çabaları sürerken, Filistin konusunda nasıl ilerleme sağlanabilir? Bu dramatik konuyu aktörleri belirterek gözden geçirelim.
47 views

Stratejik Algı Yönetimi

Strateji ile algı yönetimi bahislerini, canlı örnek olduğu nedenle, Ortadoğu, ABD ve İsrail ile açıklayacağım. Buradaki amacım yaşamda ve çıkarları elde etmede dilin ve yaratılan algının kullanılmasının ne kadar etkili olduğunu göstermektir. Evet, temel olarak bu bir iletişim konusu olsa da görüldüğü üzere, ülkelerin mücadeleleri ve savaşların nedeni dahi olabilmektedir.
79 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme