patriot-gerekli-midir
Patriot Gerekli midir?

Patriot Gerekli midir?

19 Aralık 2018

ABD Türkiye’ye Patriot hava ve füze savunma sistemleri satış kararını onayladı. Bu ne anlama geliyor, Türkiye’nin S-400 sistemlerini alıyorken Patriot sistemlerine de ihtiyacı olacak mı?

Bu sabah sürpriz sayılabilecek bir haberle uyandık, 3.5 milyar dolar değerindeki Patriot hava ve füze savunma sistemlerinin Türkiye’ye satışına onay verildiğini ABD Dışişleri Bakanlığı duyurdu. Bu satış paketinin içinde; 20 Patriot füze fırlatıcısı, 80 Gem-T füzesi, 60 Pac-3 füzesi, 4 AN/MPQ-65 Radar, 4 atış kontrol ve 10 anten ünitesi, 5 güç ünitesi ile projenin gereği olarak eğitim, yedek parça ve tamir kiti bulunuyor.

Karar çok gecikmiştir. Türkiye, Rusya’dan S-400 sistemleri satın alım anlaşmasını imzalamadan önce NATO müttefiki ABD’den defalarca ihtiyacı olan Patriot istemişti, ancak bu alım bir türlü gerçekleşmemişti. Şimdi ne oldu da bunları vermeyi kabul etti?

ABD’nin bölgedeki niyetine bakıldığında bu tip geç verilen başka bir kararı daha hatırlayalım. Nedir o? Geçtiğimiz ay 3 teröristin başına ödül koymuştu ve arananlar listesinde açıklamıştı. Yani, PKK benim düşmanımdır, imajı verecek bir hamlede bulunuştu. Bugün bunun anlamı ne? Başına ödül konanlar ABD’nin kontrol ettiği Irak-Kandil’de yuvalanmış, yıllardır müttefiki Türkiye’ye terör saldırısı gerçekleştiren örgütün öndeki elemanlarıydı. ABD terör örgütünü kendi terör listesinde gösterdiği halde bu zamana kadar üstlerine gitmemişti. Ne zaman ki stratejisini değiştirdi, Kuzey Suriye’de SDG şemsiyesi altında PYD/YPG ile PKK’yı meşrulaştırma sürecine girdi, tam bu zamanda bu teröristleri ödüllü arananlar listesinde açıkladı. Aramızda anlaşma olduğu halde Münbiç’te teröristlere zaman kazandıran ABD bütünüyle Fırat’ın Doğusunda eğit-donat ile bir yapı oluşturuyor. Bugünlerde Türkiye terörü temizleme harekatı yapacağını kararlıklıkla ifade ediyor. Ama ABD bu arada Patriot satış karar tasarısını onaylıyor.

Başka hangi konu var? Ortak yürütülen F-35 projesi. ABD, S-400 alırsanız F-35’lerin Türkiye’ye çıkışına izin vermeyeceğini söyledi. Bu da henüz çözülmüş bir konu değil.

Bu sabah Patriotları satıyorum demesi sürpriz olmuştur. Patriotlar NATO savunma şemsiyesi olarak gerekli sistemlerdir. Geç kalınmış bir karardır. Türkiye’nin buna ihtiyacı vardır. NIKE sistemlerini modernize ederken gündeme gelmiş idi. Ara zamanda I-HAWK bataryaları alındı ve bunlarla savunma oluşturuldu. Ancak Patriot daha uzun menzilli, orta hava savunmasında etkili, sadece uçaklara değil, aynı zamanda güdümlü füzelerin vurulmasına karşı da kullanılan modern sistemlerdi. Türk ve NATO entegre savunma ağı için elzemdi. Bugün bu sistemlerin geliyor olması önemli bir konudur. Türkiye’nin bunlara ihtiyacı vardır. Hatta NATO’nun da ihtiyacı vardır, NATO ara sıra diğer ülkelerden sistem intikal ettiriyor idi, şimdi bu intikallere gerek kalmayacaktır.

Aynı zamanda S-400’ler de olsun mu? Evet. Bir engel yok aslında. Bu Rus sistemleri NATO sistemine entegre edilmezler ve sadece milli amaçlarla kullanılırlar. Bu mümkün müdür? Evet. Biraz üzerinde teknik çalışma olacaksa da kullanılır bir yeni sistemde yer verilebilir. Otonom sistem şeklinde kullanımı sağlanır. İkisinin de olması silah çeşitliliği ile savunmayı güçlendirmiş olur. F-35 entegrasyonu bunun dışında olur. Bunlar gerekli çalışmalar yapılarak düzenlenebilir. Çakışan bir durum yaratılmaz. Yeter ki müttefiklik bağı içinde güven olsun!

Böyle bir sistemin satın alınma kararından teslimine kadarki çalışmalar yaklaşık iki yıl sürer. Zaten amaç doğru ise iki yıllık çalışmada diğer bütün konular da çözülebilir.

Konuya biraz da olsa stratejik seviyeden bakalım. Türkiye NATO üyesidir ve Atlantik ittifakına inanmaktadır, hilafına bir tutumu olmamıştır. ABD ise Ortadoğu’da başka, Asya’da ve Pasifik’te başka tutumlar sergilemektedir. Bu doğaldır. Biz bunu anlıyoruz, ama ABD bizi anlamak istemiyor. Türkiye konumu itibarı ile Atlantik’ten başka alandaki tehditlerle de çatışmaktadır. En azından Ortadoğu, Doğu Akdeniz ve Hazar alanı en yakın tehdit alanlarıdır. Öyleyse silah ailesi prensibine göre nasıl ABD çeşitli planları uyguluyorsa, Türkiye de NATO’nun dışında olmak zorundadır. Bunu anlamadıklarını zannetmem! Anlamamak değil mesele, işine gelmemesidir. Diğer alanlarda ABD Türkiye’yi kendine bağımlı kılmak istemektedir. ABD’nin işine geldiği şekilde, asıl mesele, Kuzey Irak’ta yaptığı gibi, Kuzey Suriye’de de terörle işbirliği yapmak pahasına bir yapay doku oluşturmayı istemesi meselesidir. Sistemler nasıl entegre edilebiliyorsa ABD müttefiki Türkiye ile de masada doğru bir planlama ile ortak çaba içine girebilirdi, bunu istemedi ve İsrail’in söylediklerini tatbik etmeyi yeğledi. Aramızdaki tartışmanın çıkış noktası buradadır.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Fırat’ın Doğusu Harekat Planlaması

terorun-marjinallesmesi
DİĞER YAZI

Terörün Marjinalleşmesi

Güvenlik 'ın son yazıları

Savaşta Teknoloji Kullanımı

Birincisinden dördüncüsüne kadar her nesil savaş biçiminde gördüklerimiz, sert güçten makine kullanım becerisine doğru bir değişimi gösterdi. Bugün yeni nesil savaşlar uygulanırken, artık beşinci nesil savaşlar oluyor, burada teknolojinin sahadaki taktik uygulama becerisini hesaba katmamız gerektiği açık. Konu şu, savaşta durumu değiştirme inisiyatifiyle hareket eden teknolojiyi kullanım bilinci yüksek askerleri düşünüyoruz. Bunlar bize yeni bir tariflerin yapılmasını gerektiriyor: Gelişen teknolojiye göre askerin sahadaki uygulamasını tam uyumlu hale getirmek, hatta askerin bu yeteneğine başvurarak savaşı kazanmayı bilmek.

Etki Ajanlığı Yasası

Bu çağda, etki ajanlarına karşı önlem almak ve ülke yararına çalışanların eline mücadele etmek adına imkan vermek gibi konularda aksi düşünülebilir mi? Bu gerekli, ülke güvenliği açısından yerinde bir hamle. En azında caydırıcılık çok önemli. Ajanlar ve etki ajanları öyle cirit atmasınlar... Gerekli önlemleri ve bu kapsamda belli yasal düzenleme imkanlarını yaratalım. Her türlü tehdit var. Onları caydıralım, caydırıcı nitelikte ülkenin somut eylemleri olsun. Türkiye'de istihbarat hizmetleri 2014'dan itibaren iyi bir seyirle gelişiyor. İlk olarak operasyon yapma imkanı oldu. Kötü mü? Operasyonel İstihbarat gayet başarılı. Teröristler ve bölgemizdeki hasım ülkeler bunu görüyorlar, dikkatleri çekildi. Şimdi de bu tür ilave yasalar olsun isterim. Doğru adım! Elbette ben bu konuyu istihbarat açısından ele alacağım, uzmanlığım bu yönde. Hukuk konusu ayrı.

Yeni Üstünlük Mücadelesi ve Savunma Anlayışı

Temel konumuz silahlanma ve polemoloji olacak. Bu alanda yeni anlayışları irdeleyeceğiz. Genel savunma ve silahlanma politikalarına, büyük güçlerin aldıkları pozisyonlara, örnek olarak ABD'nin savunma yöntemine ve son olarak yeni üstünlük mücadelesi kavramlarına değineceğim. Bahsedeceğim yeni üstünlük mücadelesi terimleri neler? Oyun değiştiricilik, sistemlerin sistemi mimarisi, otonom kor sistemler, tam baskılama veya üstünlük kurma (dominasyon), bütün yönleriyle nüfuz etme (penetrasyon), istihbaratın penetrasyonu ve caydırıcılık için silahlanmak, olacak. Bunları neyle yapabilirsiniz? Bu makalede size ipuçlarını vermiş olacağım.

Otonom Orduların Tartışması

Teknoloji geliştikçe otonom sistemler cephede yerlerini alıyorlar. Kara, hava, siber-uzay, deniz, derin ve geniş cepheler... Bu konu başka ülkelerde hem askeri hem sivil, çeşitli uzmanlarca tartışılıyorken, Türkiye'de henüz o noktaya gelinemedi. Savaşın bilim ve sanatı yönüyle ben size özgün bir tartışma başlatmak isterim.

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme