lavrovun-ilginc-aciklamasi
Lavrov'un İlginç Açıklaması

Lavrov’un İlginç Açıklaması

25 Şubat 2019

Dün Rusya DİB Sergey Lavrov’un Suriye’deki çözüm, Güvenli Bölge (Lavrov buna Tampon Bölge dedi) ve Türkiye’nin güvenlik endişelerine ilişkin Uzak Doğulu haber kanallarına verdiği demeç ne anlam taşıyor? Önce Lavrov’un demecine bakalım ve sonra değerlendirelim. Çünkü Lavrov bize birtakım ipuçları veriyor.

”Türkiye ile Rusya arasında 1998 yılında imzalanan bir anlaşma (Adana Mutabakatı) çerçevesinde bir tampon bölge kurulması konusu konuşulmuştu. Anlaşmada sınır bölgesinde terör tehdidini ortadan kaldırmaya yönelik işbirliği yapılması ve Türkiye tarafının Suriye topraklarında sınırın belli bölümlerinde faaliyet gösterebilmesi öngörülüyor. Şimdi askerler, Şam ve Türkiye’nin pozisyonlarını göz önünde bulundurarak konuyla ilgili ayrıntılar üzerinde anlaşmaya çalışıyor. Prensipte karada ateşkes, güvenlik tedbirlerine riayet ve gerilimi azaltma bölgelerine yönelik anlaşmalarda Rus askeri polisinin konuşlandırılması deneyimine sahibiz. Söz konusu tampon bölge için de bu hala mümkün. Türkiye ile hangi Kürtlerin terörist sayılması konusunda ortak bir anlayışa varılamadı. Türkiye’nin farklı bir tavrı var. Endişelerini anlıyoruz ancak yine de sap ile samanı birbirinden ayırıp, gerçekte hangi Kürt grupların aşırıcı olduğu ve hangilerinin Türkiye’nin güvenliği için tehdit oluşturduğunun görülmesi gerek.”

Anlaşılan o ki;

  • Rusya, Cenevre’de Suriye için yeni anayasa yazma komisyonuna (terör örgütü uzantısı unsurları barındıran) SDG içinden belli grupların katılmasını uygun görmekte, bir sonraki zirveye kadar Türkiye’nin bu konuyu ele alması istenmekte ve komisyon listelerini tamamlamak üzere cevap beklenmektedir.
  • Rusya, ABD’nin bölgeden çekilmesini müteakip mevcut endişeleri giderici mahiyette Türkiye’ye Güvenli Bölge’de belli bir çözüm öneriyor. Rusya tarafından bu önerinin içi şöyle dolduruluyor: “ABD çekildiği bölgeye Türkiye ve Avrupa ile bir çözüm üretecektir, ben buna karışmayacağım. Rusya ise Türkiye’ye Adana Mutabakatı çerçevesinde müştereken gözlem noktaları kurulmasını öneriyor. Bu gözlem noktalarında Rus askeri polisler yer alacak.” Lavrov bu konuda da kamuoyuna Türkiye’den bir cevap beklemekte olduklarını işaret ediyor.

Öyleyse bir sonraki İran, Rusya ve Türkiye arasında yapılacak Astana Mutabakatı çerçevesindeki İstanbul Zirvesi önemli olacak. Eğer burada da anayasa komisyonu listeleri hakkında ilgili ülkeler arasında bir anlaşma olmaz ise bir sonraki tura gidilmesi söz konusu olacak. Böyleyse bir sonraki zirveye kadar yaşanacak gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

abd-ve-iran-40-yilda-neyi-degistirdi
ÖNCEKİ YAZI

ABD ve İran 40 Yılda Neyi Değiştirdi

suriyede-kalici-cozum-bilmecesi
DİĞER YAZI

Suriye’de Kalıcı Çözüm Bilmecesi

Politika 'ın son yazıları

Stratejik Derinleşme

Politikada "stratejik derinleşme" terimini ifade etmekle, beraberinde neleri söylemiş oluyorum: Aktif, nötür (yeni-izolasyonizm) ve karma politikalar, politik seçenek olarak aynı anda yapılması gerekenler.

İran’ı Konuşmak

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekiler için dün, bugün cenaze töreni yapılıyor ve yarın toprağa verilecekler. Peki bu durumda bizler İran'ı nasıl konuşmalıyız?

Reisi’nin Olayı

Dün öğle saatlerinde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Amirabdullahiyan'ın içinde olduğu bir helikopter, Azerbaycan sınırında İlham Aliyev ile açılışı yapılan barajların töreninden sonra dönüşte kötü hava şartlarında düştü ve sadece İran değil, herkes şokta. Enkazı Türkiye'den kalkan Akıncı İHA buldu. Ben bir havacı olarak burada kendi açımdan bazı hususlara değineceğim.

Rusya’nın Kharkiv Harekatı

Son günlerde Ukrayna-Rusya savaşında önemli bir gelişme var. Rusya için Kharkiv harekatı çok önemli bir koz olacak. Bu kez Rusya tarafı daha derli toplu harekat yapıyor, politikada daha akıllıca ifadeler seçiliyor. Zelensky ise endişeli görünüyor.

Politik Vizyona Göre Konumlanma Stratejisi

Ülkeler için sihirli kelimeler refah ve güvenlik, öyle değil mi? Peki 2030’lardan sonrasına bakın, dünyadaki gelişmeler ve Türkiye özelinde cevap arayın, vizyonumuz ve stratejimiz ne, refah ve güvenlik için neler düşünülmeli? Bu stratejik-vizyona esas olacak şekilde, politik anlayışımız, sosyo-politik ve sosyo-ekonomik etkileşimlerimiz ne durumda, neredeyiz, ne tarafa doğru gidiyoruz, riskler neler?
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme