Wagner ve Prigozhin Olayının Analizi

24 Ağustos 2023
Okuyucu

Wagner ve Prigozhin olayının bir analizini yapacağız. Bu analitik bir inceleme. Hedeftekiler ve kazananlar kimler?

Paralı asker şirketlerini, Wagner’i, Prigozhin’i, Afrika’yı, Ukrayna’yı, Haziran kalkışmasını, Belarus’u çok konuştuk, tartıştık.

Başkalarını bilemem, ben Rus sistemini, Moskova ve Kremlin’i, ülkedeki iç dengeleri, Rus ordusunu, doktrinini, silahlarını, politika, savaş ve istihbarat yöntemlerini çokça dile getirenlerdenim.

Ruslar, Rus Devlet yapısı ve düşüncesi, önce Moskova’nın güvenliği der! Moskova’yı korumak, dünyadaki bütün Slavları ve Rus ülkesini korumak demektir. Bütün stratejiler ve hareket tarzların bunun üstüne inşa edilir.

Kurumlar ve başlarındaki liderleriyle düşünün, 12 kadar güvenlik ekibi (bunlara Sloviki denir ve Şoygu, Gerasimov, Narişkin gibi isimler buradadır), 13 kadar devlet adamı (Lavrov, Medvedev gibi isimler buradadır), 6 kadar banka, 10 kadar iş insanı (oligarklar), 4 kadar ideolog (kilise bunun içinde), 2 kadar sırdaş (aile buradadır), 4 kadar dışarıdaki temsilci olmak üzere, yaklaşık 50’nin üzerinde Rus sisteminin, Moskova’nın ayakta kalması için birbirine bağlı otoritedir. Bu yapı ülke içindeki yeraltı kaynakları, ülke içi ve dışındaki altyapılar ve gelir kaynakları, nüfuz alanlarındaki çıkarlar noktasında pay sahibidirler. Putin, bu yapının ortak iradesiyle ülkeyi yöneten liderdir. Devlette bütün dengeler bu yapıya göredir. Rusya öyle ifade edilmeye çalışıldığı gibi tek radam rejimi değildir, kendine has bir yapıya sahiptir.

ABD neye karşı? Putin’e değil, Rus sistemine. Buna otoriter yönetim dedi ve kendine düşman olarak işaret etti. Eğer Rusya’da değiştirmeyi başarabilirse ABD neyi hedefliyor olabilir? Bu tarz bir rejimi dönüştürüp liberal-demokrasiye bağlar ise hedefini elde edecektir. Bu mümkün mü? Bu bir savaş meselesi mi?

Ben bunları çokça yazdım, anlattım. Yeni öğrenenler var. Türkiye komşusu Rusya’yı bilmiyor ise ve hele bilmeyenler akademisyenler ve gazeteciler ise kendileri bilirler. Prigozhin ile ilgisi ne? Eğer bu olayda taşları yerli yerine koyamayanların değerlendirmelerini dinlerseniz, sizler aynı zamanda dezenformasyonun tam da merkezinde bulunabilirsiniz.

Prigozhin ve Wagner görevini yaptı. Ukrayna’da önemli işleri vardı, Afrika malum… Hatta Belarus’da bile önemli oldu. Ama Rusya, bu şartlarda Moskova daha önemli diyorsa, söylenebilecek başka bir şey kalmaz.

Rus salatası mı, yoksa Amerikan salatası mı denir, şeklinde tartışanların önce bilmesinde yarar olan bir konu var: Siz Rus Ruleti diye bir oyun biliyor musunuz? Ruslar neden böyle bir oyuna girişirler?

Dolayısıyla, uçak tipi şuydu, kalkış meydanı buydu, demeden önce bilinmesi gerekenler var:

  1. Rus devlet yapısı ve hakim davranış biçimi,
  2. Kazanmak veya kaybetmek bağlamındaki öncelikli hamle.

Dün Prigozhin ve yakın arkadaşlarının içinde olduğu özel uçak Rusya sınırları içinde 28.000 feet’te rotasındayken düştü veya düşürüldü. Uçaktakilerden kurtulan olmadığı ifade edildi.

Şimdi bu olayla ilgili gelişmeleri de hatırlatacak değilim, kim ne tarihte ne söylemişti diye. ABD Başkanı Biden, CIA Başkanı Burns, Rusya Devlet Başkanı Putin, Rusya Savunma Bakanı Şoygu ve başkaları, değişik zamanlarda ciddi konuşmalar yaptılar, hepsi hafızalarımızda. Bu açıkça söylenenlerden sonra, Wagner ne olacak, Prigozhin’in başına neler gelebilir, savaş ne olacak, vs. 

Bilinmeyen veya söylenmemiş ne var? Neye şaşırdık? Sürpriz bir nokta var mı? Bugün bizler neyi tartışıyoruz veya bizleri birileri kasten mi tartıştırıyor?

Size dört adet soru sorayım:

  1. Rejimi ne olursa olsun, köklü bir geleneğe ve yapıya sahip devlette, gerekli ise bir ihanetin bedeli olarak, özel bir birime hedefi etkisiz kıl emrini vermeye yetkili kim olabilir?
  2. Eğer hedef bir şekilde etkisiz hale getirildi ise bu devletin karşıtları (içeride de olabilir dışarıda da ama burada daha çok düşmanlarını kastetmekteyim,) durumu istismar etmek adına neler yapabilirler?
  3. Eğer ihanet ve hedef belliyken bir emir verilemiyorsa, bu şartları kim, nasıl istismar edebilir?
  4. Hedef yok edildiyse ve o devletin düşmanları tarafından Enformasyon Savaşı oluyorsa, siz ne düşünmelisiniz?

Diyelim, Putin emrini verdi ve Rus gizli servisi bu özel operasyonu gerçekleştirdi. Prigozhin ile yakın iş arkadaşları (komutanlar) öldü. ABD ve ortakları da Enformasyon Savaşı’nı bihakkın yürütüyorlar. Diğer yandan Rus ordusu tarafından belirlendiği biçimde Wagner’in dönüştürülmesine başlanacak. Ayrıca, Belarus, Ukrayna, Moskova, Afrika gibi kritik olabilecek yerlerde ve özel noktalarda durumun kontrol altında tutulabilmesi için tedbirler de alınıyor.  Sonuçta kim kazandı, kim kaybetti?

Bu sorunun cevabını vermek ise ölçeklere göre ifade edilebilir. Şöyle ki:

  1. Küresel ölçekte: Kazanan ABD ve ortakları. Kaybeden Putin.
  2. Rusya ölçeğinde: Kazanan Putin ve Şoygu. Kaybeden Prigozhin ve onunla hareket etmeyi seçenler.
  3. Ukrayna’daki savaş ölçeğinde: Kazanan/kaybeden aşısından belirgin bir fark ortaya çıkmaz.

Başa dönün, şartlar oluşmuş halde, hamleler yapılıyor, sıra Putin’in vereceği karar noktasında, yukarıda ifade ettiğim kazanç/kayıp durumu da hesaplanabildiğine göre, sizce Putin nasıl bir karar verir!

Orduda bir çatlak olursa ve bu çatlağın büyüme potansiyeli söz konusuysa;

  1. Savaş kaybedilebilir,
  2. Devlet otoritesi sarsılabilir,
  3. Ülkedeki rejim açısından düşmanın istismarı daha da derinleşmeye sebep olabilir,
  4. Elde edilmesi planlanan, riske girilen, zaman içinde kaydedilen aşamaların hepsi birden kontrolden çıkabilir.

Sıralama: Devlet otoritesi önce kendini güçlü tutmak zorundadır, sonra düşmanlarına yönelebilir. Hangi hamleyi yapmanız gerektiğini iyi belirlemek zorundasınız, göze alınabilir belli bir kayıp olsa da!..

Şimdi, Prigozhin olayı hakkında ne düşünmelisiniz?

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

F-16 Supply to Ukraine

DİĞER YAZI

Stratejik Rehberlik

Güvenlik 'ın son yazıları

162 views

Etki Ajanlığı Yasası

Bu çağda, etki ajanlarına karşı önlem almak ve ülke yararına çalışanların eline mücadele etmek adına imkan vermek gibi konularda aksi düşünülebilir mi? Bu gerekli, ülke güvenliği açısından yerinde bir hamle. En azında caydırıcılık çok önemli. Ajanlar ve etki ajanları öyle cirit atmasınlar... Gerekli önlemleri ve bu kapsamda belli yasal düzenleme imkanlarını yaratalım. Her türlü tehdit var. Onları caydıralım, caydırıcı nitelikte ülkenin somut eylemleri olsun. Türkiye'de istihbarat hizmetleri 2014'dan itibaren iyi bir seyirle gelişiyor. İlk olarak operasyon yapma imkanı oldu. Kötü mü? Operasyonel İstihbarat gayet başarılı. Teröristler ve bölgemizdeki hasım ülkeler bunu görüyorlar, dikkatleri çekildi. Şimdi de bu tür ilave yasalar olsun isterim. Doğru adım! Elbette ben bu konuyu istihbarat açısından ele alacağım, uzmanlığım bu yönde. Hukuk konusu ayrı.
73 views

Yeni Üstünlük Mücadelesi ve Savunma Anlayışı

Temel konumuz silahlanma ve polemoloji olacak. Bu alanda yeni anlayışları irdeleyeceğiz. Genel savunma ve silahlanma politikalarına, büyük güçlerin aldıkları pozisyonlara, örnek olarak ABD'nin savunma yöntemine ve son olarak yeni üstünlük mücadelesi kavramlarına değineceğim. Bahsedeceğim yeni üstünlük mücadelesi terimleri neler? Oyun değiştiricilik, sistemlerin sistemi mimarisi, otonom kor sistemler, tam baskılama veya üstünlük kurma (dominasyon), bütün yönleriyle nüfuz etme (penetrasyon), istihbaratın penetrasyonu ve caydırıcılık için silahlanmak, olacak. Bunları neyle yapabilirsiniz? Bu makalede size ipuçlarını vermiş olacağım.
66 views

Otonom Orduların Tartışması

Teknoloji geliştikçe otonom sistemler cephede yerlerini alıyorlar. Kara, hava, siber-uzay, deniz, derin ve geniş cepheler... Bu konu başka ülkelerde hem askeri hem sivil, çeşitli uzmanlarca tartışılıyorken, Türkiye'de henüz o noktaya gelinemedi. Savaşın bilim ve sanatı yönüyle ben size özgün bir tartışma başlatmak isterim.
102 views

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
145 views

İran Yine İsrail’e mi Çalıştı?

1 Nisan'da İsrail, İran'ın Şam elçiliğine saldırdı. 13 Nisan'da İran, İsrail'e günü-saati belli bir misilleme operasyonu yaptı, adı: Operation True Promise! 15 Nisan itibariyle durumu gözden geçirelim.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme